Saygýlar sunuluyordu. Ýçlerinde en derininden olanlarý da olmayanlarý da vardý. Maksat sunuyor olmaktý. Sunmamanýn karþýlýðýnda ise bitkisel olmasa da tepkisel hayatlarla tanýþma þanssýzlýðýna denk geliniyordu. Otlar baþta olmak üzere otlardan ilham alýnacak olan her þeye saygýlar sunmak gereklilik olarak algýlanýyordu. O nedenledir ki sunulan saygýnýn kalitesi konusunda, tartýþmalara girilmiyordu.

Sonbahar mevsimi arsýz çocuktu. Sararan yapraklar ise oyuncaklarý.

Nerelerinden çekildikleri belli olmayan diziler sunuluyordu. O nedenledir ki uzadýkça uzuyorlardý. Uzamalarýndan dolayý olsa gerekir ki tuvaletler veya mutfaklarda geçirilen zamanlarýn sonralarý bile az sonra olamamalarýnýn üzüntülerini yaþýyorlardý. Dertler, neþeler, tasalar, umutlar ve yanlarýna konulacak olan her ne varsa da sunulmaktan esirgenmiyordu.

Duvarlar candandý. Gölge oyunlarý ise sevgiliye yazýlan mektuplardý.

Teklifler sunuluyorlardý. Üç aþaðý beþ yukarý olmalarýnýn ardýndaysa Trakya bölgesinin parmaðýndan eser yoktu. Sunulan tekliflere muhatap olanlarýn ise hak edip etmedikleri konusundaysa Pinokyo ve babasý masumdu.

Dilek aðacý gelindi. Hýdrellez ise duvaktý.

Satýþlara sunuyorlardý. Garanti kapsamlarýna girenlerin neler olduklarýný okumaksa, dört mevsimde durmadan çalýþan, çalýþkan karýncalara kalýyordu. Patlamanýn yaþanmasýndan memnun olanlar var olduðu kadar memnun olmayanlarda vardý. Ýndirilmesi gerekenlerde indirilmeye devam ediyordu.

Her þey tezgâhtý. Çýðýrtkan kuþlarý da görevliydi.

Haberler sunuluyorlardý. Onca olandan bitenden ise sadece bihaber olunuyordu. Ýçleri tezatlýklarla dolu olan sürahilerden, boþ bardaklar faydalanýyordu. Sunulan haberlerin cümle baþlangýçlarýnda önceler ve sonralar olmuyordu. Haliyle de sayýlarý sabit olan bir ya da iki rakamlarýndan bahis bile edilmiyordu.

Sözler iki dudak arasýydý. Seslerde ruj.

Falým. Ama tutacaðýna inandýðýn falýn deðilim.

24/10/2011