Yaþamým boyunca, ondan birþey öðrenemeyeceðim kadar cahil bir adamla karþýlaþmadým. -Galilei |
|
||||||||||
|
O gece deli bir saðanak baþladý. Sonbahar için zaman erkendi. Gürgenler tepeden týrnaða yaprak, daðlarýn doruklarý yemyeþil çayýrlarla kaplýydý. Elmalar kýzarmýþtý kýzarmasýna ama henüz ayvalar sararmaya bile baþlamamýþtý. Yaðmur bindirmeden az önce gök çatladý. Yýldýrýmýn yaladýðý orman ürperdi. " Yaþý yetmiþe yeni eriþmiþ Mustafa Amca kuzinenin baþýndan kalktý. Sürgülü pencereyi yukarý kaldýrýp karanlýða baktý. Yakýna düþtü, belki de bizim sokaða… Samanlýklar yanmasa bari." Korktuðunu gizlemek için torunlarýna gülümseyerek baktý. Çocuklar oyunu kesmiþ, olduklarý yerde dona kalmýþlardý. Gökyüzü bir daha patlayýnca elektrikler kesildi. Emine Nine ocaðýn baþýnda her zaman hazýr tutulan gaz lambasý yaktý. Karanlýk oda solgun bir ýþýkla aydýnlandý. Titreyerek yanan fitilden çýkan aydýnlýk odaya bir sürü gölge doldurdu. Sonra gök yeniden gürledi. Mavi bir ýþýk fýndýk bahçelerini, mýsýr tarlalarýný aydýnlattý. Göz açýp kapayýncaya kadar çekip gitti. O gece sabaha kadar bütün ormaný ve daðlarý þimþekler yaladý. Yýldýrýmlar sabaha kadar derenin derin vadisini dövdüler. Çocuklar evin içinde saklanacak delik aradýlar. Yaþlýlar durmadan dualar mýrýldandýlar. Bütün köy, hatta çevre köylerdekiler bile sabaha kadar gözlerini kýrpmadýlar. Her yýldýrým ötekinden daha yakýna düþüyordu. Hayvanlar bile korktular. Ahýrlarda sabaha kadar tepinip durdular. Günün ilk ýþýklarýyla yýldýrýmlar uzak yerlere çekip gittiler. Yaðmur kesintisiz olarak öðlene kadar yaðdý. Bütün köylüler sabah çýkýp bahçeleri, evlerinin etrafýný dolaþtýlar. Onca yýldýrýma raðmen tek bir dal kýrýlmamýþtý. Yaðmur sadece kabuðu çatlamýþ cevizleri ve kestanelerin birazýný dökmüþtü. Kara Ýsmail'in torunu; "Ben hiç korkmadým," dedi. Öteki çocuklarda aynýsýný tekrarladý. Oysa bütün gece karyolanýn altýna saklanmýþtý. Az kalsýn altýna kaçýracaktý. O gece Çerkezler Mahalle'sinde Habibe Gelin'in sancýsý tuttu. Kocasý gurbete, Kayseri'ye inþatlarda çalýþmaya gitmiþti. Yaþlý kayýn pederi telaþla evden çýktý. Yaðmur daha bahçe kapýsýndan uzaklaþmadan onu sýrýlsýklam yapýverdi. Asýl sorun ýslanmak deðil, þimþek yalayan patikalarda yürümekti. Þimþek çaktýðýnda her yer gündüz gibi aydýnlanýyor ama sonra yerini zifiri bir karanlýk kaplýyordu. Patikayý bulmak, dikenli tellere takýlmadan yürüyebilmek çok güçtü. Þimdi bu havada fýndýk bahçeleri arasýndaki daracýk patikalarý izleyerek en az iki kilometre yürümek zorundaydý. Evine en yakýn minibüs sahibi Aflu Mahallesi'nde oturan Yakup'tu. Düþe kalka, çaresizce yürüdü. Derenin üzerinde köprü olsun diye uzatýlmýþ aðaçlar sele kapýlýp gitmediði için þanslýydý. Dereyi geçip yokuþa doðru yöneldiðinde en yakýn evlerin kepekleri havlamaya baþladý. Hiç ara vermeden çakan yýldýrýmlardan korkan köpekler evlerinin önünden uzaklaþmýyorlardý. Bu zifiri karanlýkta onlarla uðraþmak zorunda kalmadýðý için kendini bir kere daha þanslý gördü. Saðanak yaðmur, hiç susmayan gök gürültüsü ve köpeklerin saldýrýlarýný atlatýp Yakup'un sokaðýna geldiðinde minibüsün kapýnýn önünde olmadýðýný gördü. Avluyu geçip eski tahta kapýyý yumrukladý. Evin içinden ayak sesleri geldi. Kapýnýn tahta aralýklarýnda fersiz gaz lambasý ýþýðýnýn oynaþtýðýný gördü. Kapýyý Yukup'un karýsý açtý. "Hayýrdýr Çerkez amca," diyerek onu içeri buyur etti. Yakup bu akþam kasabadan gelmemiþti. Habibe Gelin'in hastaneye götürülmesine imkân yoktu. Adamýn sýrýlsýklam ve bitkin halini gören kadýn komþulara haber uçurdu. Yarým saat içinde ebelik yapacak kadýnlar ve bazý komþular sicim gibi yaðmurun altýnda daðýn yamacýndaki mahalleye doðru yola düþtüler. Zerre kadar aklý olan birisi Yýldýrýmlarýn ormaný, dereleri dövdüðü bu havada ve bu zifiri karanlýkta altýn paralara boðsalar bile evinden çýkmazdý. O gece sabaha karþý, yýldýrýmlarýn susmasýndan az önce Habibe Gelin bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Adýný Tufan koydular. O gece pos býyýklý Sarý Bahri'nin kapýsýnýn önünden geçen sokak kocaman bir dere oldu. Boz bulanýk sular bahçe çitinin çakýlý olduðu tümseði aþýp bahçeye akmaya baþladý. Karý, koca ve üç çocuk evimizi su basacak diye kendilerini dýþarýya attýlar. Yaðmurun ve birkaç dakika arayla baþlarýnýn üzerinde yarýlan göðün altýnda sulara atladýlar. Çapa, kazma, kürek, bel ellerine ne geçirdiyseler suyun yönünü deðiþtirmek için çabaladýlar. Defalarca düþtüler, kaydýlar, yuvarlandýlar ama vazgeçmediler. Ýki saat içinde dereye dönüþen sokaðýn akýntýsýný fýndýklýðýn içine çevirdiler. Ýþleri bitince buhar çýkan bedenlerini doðrulttular. Tam o anda bütün köyü kocaman bir ýþýk yaladý. Hep birlikte içeri kaçtýlar. Onlar tam iki saattir çakan þimþeklerden korkmayý unuttuklarýný anýmsadýlar. Sönen kuzineyi yeniden tutuþturdular. Islak giysilerini deðiþtirdiler. Isýnan bedenleri gevþedi. Oturduklarý divanlarda yýldýrýmlarýn öfkesine aldýrmadan uyuyakaldýlar. Kendilerine geldiklerinde yýldýrýmlar susmuþ ama hala yaðmur yaðýyordu. Saatler günün öðlene yaklaþtýðýný söylüyordu. "Eyvah," dedi kadýn. "Eyvah, ahýrdakiler hep aç kaldý, yazýk…" ...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |