Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Parktan lale soðanlarý çalan yaþlý kadýný yakalayan güvenlik görevlileri apar topar giriþteki kulübeye götürdüler. Biraz þiþman ve kýsa boylu olaný; "Yakaladýk amirim. Bu kadýn yeni ekilen laleleri çalýyordu. Suçüstü yakaladýk. Zafer kazanmýþ komutan edasýyla yaþlý kadýný iki kolundan tutarken amirlerine göðüsleri kabartarak, baþlarý ileride ve dik bakmaya çalýþýyorlardý. Uzun boylu olan ötekinden daha da heyecanla anlatmaya baþladýk. "Kaç gündür sýký takipteydik amirim. Bu kadýn lale soðanlarýný çalýyordu. Açmalarýna bile fýrsat vermeden üstelik daha cücükken çekip çýkarýyordu. (Cücükken çalmanýn suçu daha mý aðýrdý acaba?) Önce kameradan gördük. Sonra þýp diye iþ üstünde yakalayýverdik. Herkes gelip iki tane soðan sökse. Park ne hale gelir deðil mi?" Kadýn iki güçlü delikanlýnýn arasýnda korkuluk gibi cansýz ve solgundu. Bir an þaka yapýyorlar sanmýþtý. Ama bu delikanlýlarýn þaka yapar gibi bir halleri yoktu. Sadece iki tane lale soðanýný yumuþak topraðýn içinden çekivermiþti. Eve götürüp balkondaki saksýya ekecekti. Parka sýk sýk gelmezdi. O gün üç aylýðýný almak için evden çýkmýþtý. Dönüþte havanýn güneþli olmasýna aldanarak yolunu biraz uzatmýþtý. Keþke uzatmasaydý, keþke bu gün evden hiç çýkmasaydý. Sadece bakkala biraz borcu vardý. Onun da para için bir þey dediði mi vardý? Yaþlý kadýn hala içine düþtüðü duruma inanamýyordu. Nerden böyle bir þey aklýna gelmiþti. Neden iki tane lale soðaný söküp almayý istemiþti. Bir anlýk düþüncesizlik iþte. Kadýn, güvenlikçi gençlerin gözüne girmek için çýrpýndýklarý beyaz saçlý, saçýna inat siyah kaytan býyýklý adamýn gözlerinin içine baktý. Ben bu adamýn annesi yaþýndayým. Konuþursam yola gelir belki diye düþündü. "Evladým ben bir þey yapmadým. Sadece iki tane lale soðaný aldým. Zaten biri topraðýn üzerindeydi. Ötekini ben çýkardým. Tamam suçumu kabul ediyorum . Bu kadar kýzacaðýnýzý ne bileyim. Banka soymadým ya...", diyerek elini adama uzattý. Avucunda hala ýslak çamuruyla iki soðan duruyordu. "Bakýn hiçbir þey olmamýþ iþte. Ben þimdi bir koþu götürüp bunlarý yerine dikiveririm." . "Hop, teyze dur bakalým. Bu iþler bu kadar basit deðil. Yaþýndan baþýndan utanmadan hem laleleri çalýyorsun. Hem de bir þey olmamýþ gibi davranýyorsun. Bu ne piþkinlik yahu," dedi kaytan býyýklý þef. Konuþurken yüzü pancar gibi kýzarmýþtý. Onun sesi yükseldikçe yaþlý kadýn küçüldü. Küçücük, minicik kaldý. O an keþke yer yarýlsa içine girse de bunlarý duymasaydý. Kömür gibi kapkara kaytan býyýklý þef sanki dünyanýn en azýlý suçlusu yakalamýþ gibi içinde bulunduðu durumu abarttýkça abarttý. Kadýncaðýz bir iki kere hýk mýk dedi ama konuþturmadý. Lale hýrsýzý bir kadýnýn konuþmaya hakký yoktu. Teyzenin ne yaþý kaldý, ne dini, imaný ne de terbiyesi görgüsü. Hepsi þefin aþaðýlamalarýndan bol bol payýný aldý. Kadýncaðýz o konuþtukça sararýp soldu, yaprak gibi titremeye baþladý. Baktý ki þefin susmaya hiç niyeti yok. Kendini yere atýp yaygarayý bastý. "Ne yapacaksanýz yapýn artýk. Ýsterseniz asýn beni, ama yeter artýk. Susun be yeter." dedi. Kulübenin içindeki üç güvenlik görevlisi o an kadýnýn yüzüne baktýlar. Gördükleri karþýsýnda telaþa kapýldýlar. Kadýnýn yüzü kireç gibi olmuþtu ve göz pýnarlarý çeþme gibi akýyordu. Aðlamýyor, hýçkýrmýyor ama yaþlar yanaklarýndan aþaðýya süzülüp eski ayakkabýlarýnýn yanýna beton zemine damlýyordu. Kýsacasý kadýn hiç iyi görünmüyordu. Kadýnýn baþýna bir þey gelirse hapý yutarlardý. Hemen bir sandalye çekip kadýný oturttular. Tutanak tutmamýz lazým dediler. Sonra seni polise teslim edeceðiz. "Tutun öyleyse," dedi kadýn. Hiç alttan almýyordu. Yalvaracak, yakaracak gibi bir hali de yoktu. Ýkisi acemi biri eski tüfek üç güvenlikçi bilgisayarýn karþýsýna geçip tutanak tutmaya baþladýlar. Saat kaçta, parkýn neresinde, kadýnýn kaç lale soðaný çaldýðýný, lale soðanlarýnýn kadýnýn elinde iken yakalandýðýný, suçüstü yaptýklarýný satýrý satýrýna anlattýlar. Kamera kayýtlarý ile de durumun tespit edildiðini belirtmeyi de unutmadýlar. Tutanak üç kiþi tarafýndan imzalandýktan sonra polise telefon ettiler. On beþ, yirmi dakika sonra mavi beyaz renkli, tepe lambasý yanan bir otomobille biri ivil ikisi resmi üç polis çýkýp geldiler. Güvenlikçiler olayý kocaman bir kahramanlýk destanýna dönüþtürüp polislere uzunuzun anlattýlar. Kadýna kimse bir þey sormadý. O da söze hiç karýþmadý. Onlar konuþurken yaþlý hýrsýz acaba polisler bana kelepçe takacak mý diye düþünüyordu. Kadýný tutanakla birlikte polislere teslim ettiler. Kadýný yaprak gibi sallanan cansýz bedeniyle otomobile bindi. Polislerden biri "Teyze sen nerede oturuyorsun?" diye sordu. "Onlara aldýrma sen. Sakýn üzme tatlý canýný. Lale soðanlarýndan daha önemli iþlerimiz var bizim. Sen adresini söyle de seni evine býrakalým." Birkaç dakika içinde arabayla kadýný kapýsýnýn önünde býrakýp çekip gittiler. Kadýn evinin kapýsýný açýp evine girdiðinde elinin birinin sýmsýký bir yumruk olduðunun farkýna vardý. Hala o iki lale soðaný avucunda duruyordu. Hýzlýca kapýdan çýkýp köþe baþýndaki çöp bidonuna gitti ve lale soðanlarýný fýrlatýp attý. Ýþte o zaman büyük bir yükten kurtulmuþ gibi hafifledi. Seyfullah
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |