..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bazen bir mýsra yaþamý deðiþtirir." -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Tarihe Yön Verenler > Emine Piþiren




18 Mart 2012
Bedeli Çanakkale'de Altýn Olarak Ödenecektir!..  
Emine Piþiren
“ Bana bak oðlum! Ben askerin ayaðýna postal sýrtýna kaput alacak parayý bulamýyorum. Sen otomobil lastiðinden bahsediyorsun. Haydi yürü git, insaný günaha sokma para mara yok!…"


:BBDI:
"...Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adým geri gitmek yoktur Uyku, dinlenme aramanýn, bu dinlenmeden yalnýz bizim deðil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasýna sebep olacaðýný hepinize hatýrlatýrým."
M.K.ATATÜRK-3 Mayýs 1915 / Arýburnu

Bugün 18 Mart. Nedir ve ne deðildir bugün?
Evet, bugün Osmanlý Devleti, 1914’te Enver-Talat-Cemal Beyler tarafýndan talihsizliðe sürüklendiði I. Dünya Savaþýyla Atatürk ve Mehmetlerimiz dört ayrý cephede savaþýlmasýna neden olan Türkiye Tarihinin en büyük zaferlerinden biridir bugün.

Evet, bugün adýný asla yüreðimizden silinemeyecek M.Kemal Atatürk ve Mehmetçikle birlikte 18 Mart 1915 sabahý Çanakkale Boðazýný geçmeye çalýþan binlerce Ýngilizlerle, Anzaklarla ve Fransýzlarla göðüs göðüse savaþarak düþman kuvvetlerini 1916 kýþýnda bozguna uðrattýðý gündür, bugün.
Tarih derslerimizi hep ezbere geçirdiðimizi bilmeyen yoktur. Öðretmenimiz konu anlatýrken dinlemekten sýkýlýrdýk, nedense. Robot gibi sayýlarý bir hafýz gibi hafýzamýza yükleyerek, sýnýf geçme telaþlarýyla sýnavlara girerdik. Oysa robotlarda hayat yoktur. Duygu ve bir hayali olmayan insan, gelecekle ilgili umutlarý da olmaz. En soylu duygularýmýzdan VATAN sevgisi yüreðimizde milli duygularýmýzý tetikleyip ayný vatan topraðý üzerinde yaþayan diðerlerimizle birleþerek yoðun bir sinerji oluþmasýný saðlar. Bir diðer eþ duygumuz ise BAYRAK sevgisidir. Ama en kutsalýmýz, en soylu ve deðer verdiðimiz ATATÜRK ve ÞEHÝTLERÝMÝZE duyduðumuz sevgidir. Öyle ki, besleyip büyüttüðümüz, gelecek nesillere taþýyarak çoðalttýðýmýz bu sevgi aðýr basar. Ýþte bu nedenledir ki, TARÝH DERSLERÝMÝZ çok önemlidir. Ýyi bir öðretmen; geçmiþini bilmeyen öðrencilerine ders notunu verirken, kanaatini asýl bu sevgiyle deðerlendirmelidir.

Topraklarýmýzdan gram vermemek adýna Mehmetçikler, yani dedelerimiz þehitlik mertebesine yükselmiþtir. Hiç unutmam, bir devlet sanatçýsý olan Sedat Ýçgören aðabeyimizden dinlediðim bir tarihi hikaye gözlerimin dolmasýna, göðsümün onurla kabarmasýna neden olmuþtu.
...Bir gün Atatürk Ýran Þahýný ülkemize gelmiþ, onuruna kurban kesilir, ama Atatürk acýyarak yüzünü öte yana çevirir. Bunu fark-eden Þah Rýza Pehlevi, "Siz ki, savaþ meydanlarýnda kan deryasý içindeydiniz, þimdi bu acýma neden, " gibilerinden sorduðunda, Atatürk Þaha çok manidar yanýt vermiþtir.
"Yine ülkem adýna þu an bile gözümü kýrpmadan gider kan akýtýrým, ama þu zavallý hayvana kýyamadým iþte," gibi merhametini sözel ifade eder.
Þimdi çok manidar "Çanakkale'de yaþanmýþ bir hikayeye" dikkatinizi çekmek istiyorum:

(*)"...Galatasaray Lisesi öðrencisi iken gönüllü Çanakkale cephesine giden zabit (subay) adayý Mehmet Muzaffer Bey’in alayýnýn otomobillerine lastik satýn almak için bir gecede (1916 yýlý baharý) yaptýðý sahte 100 liranýn ön yüzü. Paranýn altýnda “Bedeli Çanakkale’de altýn olarak ödenecektir” yazýlýdýr. Teðmenliðe yükselen bu vatanseverimiz, 1917 yýlýnda Gazze’de þehit düþmüþtür.
Muzaffer Çanakkale’ye vardýðýnda harp durmuþtu. Zaman zaman Ýmroz ve Bozcaada’da üslenmiþ düþman gemileri ve uçaklarý bombardýmanda bulunuyorlarsa da 1915 Nisan ’ýn da Aralýk sonuna kadar sekiz ay süren kanlý boðuþmalarla kýyasla bu bombardýmanlar “ hiç mesabesindeydi.” Çanakkale’de ki birliklerin büyük bir kýsmý Kafkas, Irak, ve Filistin cephelerine sevk edeceklerdi. Hazýrlanma ve noksanlarýna ikmal emri aldýlar.

Muzaffer birliðinin alay karargahýnda görevliydi. Alay ’ýn kamyon ve otomobil lastiði ile diðer bir takým malzemeye ihtiyacý vardý. Bunlar ise ancak Ýstanbul’dan saðlanabilirdi. O devirlerde bu gibi basit mübayalar için arttýrma yapmak ilanlarda bulunmak ne adetti, ne de bunlarý kaybedilecek vakit vardý. Her þey “itimat” ile yürürdü. Muzaffer açýkgözlü ve becerikli Ýstanbul çocuðu olduðundan Karargah, gerekli malzemenin temin ve mübayaasýna onu memur etti. Ýcabeden paranýn kendisine itasý içinde Erkan-ý Harbiye Riyaseti’ne hitaben yazýlý bir tezkereyi eline verdiler.
O yýllarda Ýstanbul’da otomobil ve kamyon nadir rastlanan vasýtalardý. Bunlarýn lastikleri de yok denecek kadar azdý ve karaborsaydý. Muzaffer aradý, uðraþtý, nihayet Karaköy’ de bir Yahudi de istediklerini buldu. Fiyatlar pek fahiþti , ama yapacak baþka bir þey yoktu. Anlaþmaya vardý. Lazým gelen parayý almak üzere Erkan-ý Harbiye’ye gitti. Elindeki tezkereyi tediye merciine havale ettiler. Muzaffer az sonra yaþlý b,r kaymakam Yarbay ’ýn huzurundadýr. Kaymakam uzatýlan tezkereyi okudu. Karþýsýnda hazýrol da duran ihtiyat zabitine baktý. Ýsteyeceði paranýn miktarýný sormadan ”Ne alýnacak” dedi. “ Oto kamyon lastiði” cevabýný verilince bir an durdu. Sonra Muzaffer’e dik dik baktý :
“ Bana bak oðlum! Ben askerin ayaðýna postal sýrtýna kaput alacak parayý bulamýyorum. Sen otomobil lastiðinden bahsediyorsun. Haydi yürü git, insaný günaha sokma para mara yok!…"

Muzaffer Subay, selamý çaktý dýþarý çýktý. Harbiye Nezareti’nin ( bugünkü hukuk fakültesi binasý) bahçesinden dýþarýya aðýr aðýr yürürken ne yapacaðýný düþünüyordu. Malzemelere Alay ’ýn ihtiyacý vardý. Elindeki( Almanlarýn verdiði) iki Mercedes-Benz kamyon ve iki binek arabasý lastiksizdi. Diðer malzemelerde mutlaka lazýmdý. Kendisi bulur alýr diye görevlendirilmiþti. Malzemeyi bulmuþtu fakat para yoktu. Eli boþ dönemezdi ,bir çaresini bulmak lazýmdý…
Muzaffer Subay bunlarý düþüne düþüne Beyazýt Meydaný’na vardý birden durdu. Kendi kendine gülmüþtü aradýðý çareyi bulmuþtu.
Doðru tüccar Yahudi’ nin yanýna gitti:
“ Paranýn tediye muamelesi akþamüstü bitecek,ezandan sonra gelip mallarý alamam . gece kaldýracak yerim yok. Yarýn öðleden evvel vapur Çanakkale’ye kalkýyor, yetiþtirmem lazým. Onun için sabah ezanýnda geleceðim mallarý mutlaka hazýr edin…”
Tüccar “peki” dedi. Muzaffer Subay tam ayrýlýrken ilave etti.
“Altýn para vermiyorlar kaðýt para verecekler”
Yahudi yine “peki” dedi. Ertesi sabah Muzaffer Subay, Merkez Kumandanlýðýndan saðladýðý araba ve neferlerle ezan vakti Yahudi’nin kapýsýndaydý. Ortalýk henüz ýþýyordu. Tüccar mallarý hazýrlamýþtý. Hava gazý fenerinin yarým yamalýk aydýnlattýðý loþlukta mallar arabaya yüklendi. Muzaffer Subay, bir yüzlük kaime ( yüz liralýk kaðýt para) verdi. Araba dörtnal Sirkeci ’ye yollandý. Malzeme þat’a oradan dubada baðlý gemiye aktarýldý. Az sonra da gemi Çanakkale yolunu tutmuþtu.
Üç gün sonra Yahudi elindeki yüzlük parayý bozdurmak üzere Osmanlý Bankasý’na gitti. Bozmadýlar zira elindeki para sahte idi.
Muzaffer Subay, evrak-ý nakdiyelerin basýmýnda kullanýlan kaðýtýn aynýný Karaköy kýrtasiyecilerinden tedarik etmiþ bütün gece oturmuþ çini mürekkebi ve boya ile gerçeðinden bir bakýþta ayýrt edilemeyecek nefasette taklit bir para yapmýþtý. Tüccara verdiði ve yutturduðu para buydu. O devrin hakiki paralarýnýn üzerindeki yazýlar arsýnda bir de þu ibare bulunuyordu: “ Bedeli Dersaadet’te altýn olarak tesviye olunacaktýr.”
Muzaffer Subay, yaptýðý taklit paradaki bu ibareyi deðiþtirerek þöyle yazmýþtý:
“ Bedeli Çanakkale ‘de altýn olarak tesviye olunacaktýr.”
Onun burada altýn dediði Çanakkale’de Mehmetçiðin akýttýðý, altýndan daha kýymetli kaný idi.
Sahte paraya gelince…
Yahudi tüccar bunu mesele yapmadý. Yapmak mý istemedi, yapmaktan mý çekindi bilinemez. Ancak olay bütün Ýstanbul’da yayýldý. Dünyada emsali olmayan ve olmayacak olan bu hadise Þehzade Halim Efendi ’nin kulaðýna kadar gitti. Þehzade hemen lalasýný göndererek Yahudi tüccarý buldurdu. Yüzlük taklit evrak-ý nakdiyeyi bedelini altýn olarak ödeyip aldý. Çok zarif sedef kakmalý, içi kadifeli bir mücevher çekmecesine yerleþtirip, Ýstanbul polis okulundaki emniyet müzesine hediye etti. Bu emsalsiz parça müzede þeref mevkiinde muhafaza olundu."

Türk Tarihimiz anýlarla doludur. Ve ezbere okuduðumuz tarihin sayfalarýnda gün ýþýðýna çýkmamýþ saklý anýlarý, keþke þimdi öðrencilerimiz de okuyabilseler. Daha çok anlam kazanýr soylu geçmiþimiz. Unutmayýz atalarýmýzýn ülkemiz için nasýl mücadele ettiklerini...Bizler de onlarýn ne þartlar altýnda, hangi duyguyla savaþtýklarýný anlarýz. Ve tarihimizi geleceðe taþýrýz.

Milli duygu yitimi; ayný toplumda yaþamakta olan kiþiyi ve kiþileri azýnlýkta býrakacak bir duygu yitimidir. Ýþte bu nedenlerdir ki, sahip çýkmalýyýz geçmiþimize ve tarihimize. Bunun için de daha çocuk yaþta sayýlarý öðretirken, þanlý tarihimizdeki yaþanmýþlýklarý da doðrularýyla anlatýp yukarýda saydýðým soylu duyguyla, VATAN sevgisiyle beslemeliyiz nesillerimizi. Ýnanýn, bu yaþýmda bile yeni yeni öðrendiðim bilgilerle yüreðim üþüyor, gözlerim doluyor.
Mevzumuz ÇANAKKALE olursa hele...

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Vatan uðruna þehit olan Mehmetçiklerimizi rahmetle, minnetle anýyoruz. Ruhlarý ÞAD olsun.

Sevgi ve Saygýlarýmla

Emine PÝÞÝREN
18.Mart.2012

Not: (*)Yukarýdaki hikaye internet ortamýndan alýnmýþtýr. Yazan ve bizlere aktaran insana sonsuz teþekkür ederiz.






.Eleþtiriler & Yorumlar

:: bedeli Çanakkalede kanla ödenecektir
Gönderen: Ahmet Odabaþ / , Türkiye
10 Ocak 2016
Ben bedelin kanla ödeneceði olarak yazýldýðýný okumuþtum... ikisi de ayný anlama gelmektedir

:: DERS ALMAMIZ GEREKEN GEÇMÝÞÝMÝZ!
Gönderen: Feridun Erman / /Türkiye
22 Mayýs 2012
Sayýn Piþiren'in yazýsý duygulandýrdý beni. Babacýðým Ýstikla Savaþý Gazi madalyasýna sahipti. Madalyayý almak için onu zorladýðýmý anýmsýyorum.Çünkü bana:"Ýngiliz Muhipleri Derneðinin temsilciliðini yapan adama verilen madalyayý taþýmak istemiyorum!" demiþti. Yine babacýðým senelerce Kuvayý Milliye Derneði yöneticiliði yapan, bayramlarda þiirler okuyan yaþýtýnýn asker kaçaðý olduðunu söylemiþti. Madalyasýný hep yakasýnýn içine takardý (Belediye otobüslerine ve trene bindiðinde gösterirdi).Gögsüne takmasýný söylediðimde :" Gösteriþe ne gerek var, biz bunun için savaþmadýk!" derdi. Þimdi çevreme bakýyorum,gerçekte Ýstiklal Savaþýnda yine babamýn deyimi ile "Çalý Kakýcýlýk" yapmýþ efe bozuntularýnýn heykelleri,haklarýnda yazýlmýþ kimi ynlýþ bilgilerle dolu kitaplar var.Aslýnda çoðumuzun belleðinde bu savaþa katýlmýþ, saygýn büyüklerimizin anlattýklarý vardýr. Bunlarý yayýnlamak tarihimize de ýþýk tutacaktýr kanýsýndayým!...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihe yön verenler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yanan O Küçük Kýz Hala Yaþýyordu
Yanan O Küçük Kýz Hala Yaþýyordu
Atatürk ve Rus Lideri Lenin Dostluðu
Benim Adým Ata Deðil!..
Yanan O Küçük Kýz Hala Yaþýyordu
Gerçekten O Köy Bizim Köyümüz Mü?

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Osho Yaþadýðý Zaman Demiþ ki...
Kýrk Yýl Sonra Özgür Olacaktým
Þayet Bir Kadýn, Bir Erkeðe Tecavüz Ederse - 1 -
Þimdi Aþký Göze Alabilir Misiniz?
Hayat Ateþ Üstünde Yol Almaktýr - 3 -
Tarihteki Ýlk Kadýn Þair Sappho
Konfüçyüs'ün Hayatý ve Dünyadaki Beþ Aðýr Suç
Asla Baþýn Öne Eðilmesin!..
Hayat Ateþ Üstünde Yol Almaktýr. - Birinci Bölümü -
Nasýlsýn Görüþmeyeli?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adamdan Saymýþýz [Þiir]
Ah Ulan Istanbul! [Þiir]
7. Didim Þiir ve Þairler Buluþmasý [Þiir]
Çekinme Söyle [Þiir]
Yaðmur Kuþu Suskunluðu [Þiir]
Hangi Dua Ýle Sana Gelelim? [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Þiir]
Madem ki... [Þiir]
Git Demene Gerek Yok [Þiir]


Emine Piþiren kimdir?

Yazmayý, okumayý ve birikimlerimi paylaþmayý seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köþe yazarýyým. Bazý web sayfalarýnda da edebiyat adýna paylaþýmlarým yayýnlanmaktadýr. Sevgi ve ýþýk sizle olsun.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvýn Yalom, Dale Carneige, Doðan Cüceloðlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.