Adý Sevda Güneþ"ti..Bingöl Karlýova"lýydý.Ama Bingöl"de hayat þartlarýnýn bunalttýðý babasý “Ya kýsmet” diyerek nispeten daha yaþanýlýr bir yer olan Malatya"yý seçmiþ bu kente göçmüþ, hayatla mücadeleye devam kararýný burada sürdürmeye karar kýlmýþtý…
Sevda Bingöllüydü ama Malatya"da gözlerini dünyaya açmýþtý. Muhtemelen babasý, hayatýnda yeni bir sayfa açtýðý Malatya"da hayatla ve çetrefil yaþam koþullarýyla artýk barýþýk olduðunu ima etmek babýnda yavrusuna “Sevda” ismini koymuþtu.
Doðu insanýnýn kaderi gül gibi memleketinde kalamamak yaþayamamaktýr!.
Tarlasýný tapanýný, Aðýlýný sürüsünü, buz gibi çaðýl çaðýl çeþmeleri, papatya ve envai çeþit çiçeklerle süslü dereleri,güneþin doðuþunun en güzel haliyle vuku bulduðu mor tepeleri zaruretten terk etmek, göçe zorlanmak bir ömür boyu memleket hasretiyle mütemadiyen yanmaktýr!
Minik Sevda da bu zorunluluktan dolayý doða harikasý bir diyar olan Karlýova"da büyüyememiþ, mis gibi kýrlarda gezip tozamamýþ, kuzularla oðlaklarla doyasýya oynayamamýþ, kulaklarýna viþne ve kirazlardan küpeler, saçlarýna kýr çiçeklerinden taklar takamamýþ, gürül gürül çeþmelerden bakraçlarla su taþýyamamýþ, uçsuz bucaksýz yaylalarda at koþturamamýþ, kýsacasý doðup büyümesi ve her yönüyle özümsemesi gereken kendi yöresinin bir parçasý olamamýþtýr

Kendi diyarýnda doðmuþ büyümüþ olsaydý da hayat þartlarýnda fazla bir deðiþiklik olmayacaktý Sevdanýn, gene yokluk ve çaresizliklerin içinde bocalayýp duracak, gene kýsýrdöngü bir yoksulluk labirentinin içinde çýkýþ yolunu bulmaya çalýþacak ama maalesef bulamayýp makus bir talihin girdabýnda savrulacak hep savrulacaktý…
Kaldý ki öyle de olsa insanýn kendi memleketi baþkadýr. “Bülbülü altýn kafese koymuþlar ah vataným demiþ” derler ya hani…
Sevda"nýn hicret ettiði yerde fazlalýktan iyi koþullarý da yoktu hani. Hatta daha kötü þartlarda yaþadýðý bile söylenebilirdi…
Göçüp mesken tuttuklarý kentte gene bir kenar mahallede son zamanlarýn tabiriyle bir varoþta yaþýyordu Sevdanýn ailesi…
Sevda büyümüþ ve okula baþlamýþtý. Kýsa zamanda öðretmenlerinin ve arkadaþlarýnýn güvenini kazanmýþ çok sevilen baþarýlý bir öðrenci olmuþtu.
Lakin ah þu kahrolasý maddiyat. Çocuklarý baþarýlý ama maddi durumu olmayan bütün babalar gibi Sevdanýn babasý da dünyalar tatlýsý biricik kýzýna karþý hep mahcuptu.Kýzýnýn pekiyi dolu karnesine, teþekkürlerine, takdirlerine kendisinin de teþekkür etmesi babýnda gönlünce bir hediye alamýyordu.
Benim tanýdýðým böyle baba olmuþtu.Ýþi bittiði halde çocuklarýna bir þeyler alamamýþ olmanýn mahcubiyetiyle evlerine gece yarýsý dönmeyi tercih ediyorlardý.
Oysa Sevda kendisine iyi bir hayat saðlayamamýþ olmalarýna karþýn Babasýný ve Annesini çok seviyor onlarýn bir dediklerini iki etmiyordu…
Ev iþlerinde annesine yardým etmekten tutun da akþam eve yorgun dönen babasýnýn bütün yorgunluðunu yaptýðý birbirinden komik espirilerle almasýna kadar sevecenliðiyle, akýllýlýðýyla, çalýþkanlýðýyla, hamaratlýðýyla yaþadýðý mahallenin adeta maskotu ilgi odaðýydý küçük Sevda…
Küçüktü ama sorumluluðunun bilincindeydi. Henüz ondört yaþýnda olmasýna raðmen hem ailesine katkýda bulunmak için hem de enazýndan okul masraflarýnda ailesine yük olmamak için öðrencilikle beraber çalýþmak da istiyordu.
Küçük omuzlarýna yüklenen sorumluluðu en iyi þekilde ve yüzünün akýyla omuzlamak ve baþarmak istiyordu.
Annesi ve Babasý ona hiç kýyamadýklarý halde Onun çalýþmak için yaptýðý ýsrarlara dayanamamýþ yaz tatilinde kayýsý toplamasý karþýlýðýnda kendi okul harçlýklarýný teminine kerhen razý olmuþlardý…

Sevda sevinçli ve bir o kadar da heyecanlýydý. Çok zor da olsa Anne ve Babasýndan çalýþma izni koparabilmiþti. Yapacaðý iþ zor ve meþakkatli de olsa para kazanacaktý.

Okul masraflarýný karþýlayacak ailesine yük olmayacak çok çalýþacak ve iyi bir meslek sahibi olacaktý. En çok da doktor olmak istiyordu. Çevresinde gördüðü ve yardým edemediði yoksullara hekim olunca bol bol yardým edebilecekti.

Ýþe gideceði günün akþamý bütün hazýrlýklarýný tamamlamýþ, karmakarýþýk duygular içerisinde ancak sabaha karþý uyuyabilmiþti…

Sabahleyin evin kapýsýna yanaþan ve peþ peþe klakson çalan minibüse koþtu Sevda. Az kalsýn heyecandan Geride býraktýklarýna el sallamayý bile unutacaktý… Minibüste kendi yaþýtý kýzlarla karþýlaþan çalýþacaðý yerde konuþulanlara þahit olan Sevda onlardan ikisinin arasýna oturarak pür merak bir þekilde anlatýlanlara kulak kesildi.En çok merak ettiði yapacaðý iþ karþýlýðýnda kaç lira yevmiye alacaðýydý. Bunu anlatýlanlarýn arasýnda öðrenmiþ ve buruk bir sevinçle gülümsemiþti…

12 Lira alacaktý. Çok zeki bir kýz olduðu için kafasýnda yaptýðý toplama, çarpma, çýkarma, bölme iþlemleriyle yaz tatili boyunca ne kadar kazanacaðýný, nasýl ve nerelere harcayacaðýný bir çýrpýda hesaplamýþ ve geçtikleri yerde gördüðü manzarayý seyre koyulmuþtu.

Yaptýðý yolculuðun mahiyetine bakýlýrsa Sevda biraz da olsa þanslý sayýlabilirdi.

Traktör römorklarý ve kamyon kasalarýnda yolculuk eden tarým iþçileriyle kýyaslandýðýnda sevdanýn yaptýðý lüks(!) bir yolculuk sayýlýrdý.

Sevda yüksek volümlü bir “Geçmiþ olsun” sesiyle uyandý. Ne kadar da dalýp gitmiþti böyle. Belki hani týp fakültesini bitirdikten sonra muhteþem bir mezuniyet töreninde hayal ediyordu kendini, kepini sevinle havaya savuruþunu, parlak baþarýsýný ve aldýðý dereceyi ailesiyle ve arkadaþlarýyla paylaþma hazzýný, tayin edildiði hastanede ilk hastasýyla diyalog anýný, doktorlukta alacaðý ilk maaþýn heyecanýný, Annesine, Babasýna ilk maaþýyla alacaðý hediyelerin ne tür þeyler olacaðýný, yoksullara ve kimsesizlere yardým edebileceði bir fýrsat ikliminin doðduðuna binaen hissettiði yegâne mutluluðu…

Sevda böyle güzel ve gönül okþayýcý hayallerden sýyrýlarak uyandý. Tamamen yabancýsý olduðu bir dünyadaydý sanki… Oysa yüzlerce boþ meyve kasasýnýn rastgele etrafa atýldýðý bir kayýsý bahçesinin kýyýsýndaydý. Ürkmüþtü Sevda. Demek bu boþ kasalar kendileri tarafýn doldurulup taþýnacaktý… Kýsa bir þaþkýnlýktan sonra arkadaþlarýyla birlikte kalmalarý için gösterilen yerde toplanýp pür dikkat bahçe sahibinin uyarýlarýný dinlediler…

Bahçe sahibi eline esirler düþmüþ bir kumandan kibri ve edasýyla en büyükleri 17- 18 yaþlarýnda olan bu narin bedenli iþçilerce, sabah gün aðarmasýndan itibaren hava kararýncaya kadar hiç durmaksýzýn çalýþmak zorunda olduklarýný, aralarýnda sohbetin bile yasak olduðunu beþ dakika bile iþten ayrý kalanlarýn gözlerinin yaþýna bakýlmadan iþten kovulacaðýný, yüksek ve iðrenç bir ses tonuyla haykýrýyor, daha ilk andan itibaren umutlarý, hayalleri üç beþ kuruþ kazanýp aile bütçelerine ve okul masraflarýna ufak da olsa bir katkýda bulunmak istedikleri için her türlü zor koþullarda bile çalýþmaya muhtaç olan bu çaresiz kýrlangýçlarý hem korkutup hem rencide ediyordu…

Sevda o gün adeta fýrtýna gibi çalýþtý. Dere – tepe, bayýr – çayýr demeden habire kayýsý topladý ve kasa taþýdý. Bütün kýzlarýn narin elleri çalýlýklar arasýna sýzan kayýsýlarý toplamaktan dolayý dikenlerle dolmuþtu..

Akþam hava kararmaya baþlayýnca Sevdanýn iki adým bile yürüyecek mecali, dermaný kalmamýþtý. Eve döner dönmez ellerini yüzünü bir güzel yýkadýktan sonra hemen uyuyuverdi. Ne akþam yemeði yiyebilmiþ ne de ailesine iþiyle ilgili bir þey anlatabilmiþti.

Ýkinci üçüncü günlerde de aþýrý yorgun olmasýna raðmen aldýðý 12 liralýk yevmiyenin helal para olmasý için ayný tempoda çalýþtý hep koþuþtu Sevda.

Dördüncü gün Sevda gene erkenden uyanmýþ, üzerinde tabiatýn bütün müstesna renklerini barýndýran giysiler giymiþ ve yola koyulmuþtu.

Sevda o gün çok tuhaftý. Ýçinde tarif edilemez bir kaygý ve hüzün vardý. Tuhaflýðý bariz bir þekilde yüzüne yansýmýþtý. Bindiði minibüs anormal bir hýzla ilerliyordu.

Sevdanýn ve arkadaþlarýnýn korkudan avuçlarý ter içinde kalmýþtý. Sevda ömrünün son anlarýný yaþadýðýndan habersiz gene geleceðiyle ilgili hayallere daldý. Bir gün çiçeði burnunda bir doktor olup beyaz önlük giyebilecek miydi? Neden giymesin ki okulunun en çalýþkan bir numara öðrencisiydi. SBS sýnavý çok güzel geçmiþti.

Malatya genelinde önemli bir derece alabilirdi. Sonra bir gün yaþayacaðý Mürüvveti düþündü sevda. Bilmediði bir yere telli duvaklý gelin gidiþini. Eþi olacak insanla yaþayacaklarý güzel günleri, elinden geldiðince yapacaðý hayýr iþlerini, bir ömür mutluk serpiþtirecekleri hayat arkadaþlýklarýný, beraber paylaþacaklarý sevinç ve acýlarý…

Sevda bütün bu ati hayallerinin arasýnda bir daha uyanýlamayan en derin uykuya gafil bir ölüme yakalandý. Trafik terörünün yeniden nüksettiði elim bir yol kazasý küçük Sevdanýn bütün umutlarýný, hayallerini amaç ve ideallerini bir çýrpýda silip götürmüþtü… Kazanýn þiddetinden aracýn camýndan fýrlayan Sevdanýn cansýz bedeni kayalýk bir tümseðin içine öylesine serilmiþ duruyordu.

Yüzünü okþayan gök ehli meleklerin ilgisinden oldukça memnun olmalýydý ki öldüðü halde hayattaki cývýl cývýl günleri gibi her þeye raðmen gülümsüyordu…

Aþýrý hýzla yol kateden aracýn lastiklerinden biri yerinden fýrlamýþ araç birkaç defa takla atabildikten sonra durabilmiþti…

Sevda’nýn kiþisel eþyalarý da cansýz bedeni gibi oraya buraya savrulup kalmýþtý..

Olay yerindekileri en çok duygulandýran þey ise Okuldaki parlak baþarýsýndan dolayý Amcasýnýn (M. Sait Güneþ) aldýðý altýn künyenin gene ayný haþin kayalarýn bulunduðu tümsekte savruk halde bulunuþuydu…

Sevda adý Dünya olan bu fani diyarda, Þahlarýn Sultanlarýn bile dört baþý mamur bir rahatlýk yaþayamadýðý bu çileli misafirhanede uzun süre kalamadý.

Þimdi Cennette ayaðýna serpilen uçsuz bucaksýz nimetlerin ve yaþadýðý debdebenin ortasýnda, yaslandýðý yakut ve zümrüt çerçeveli pencerenin kenarýnda kendisine bahþedilen güzellikleri,dünyada yaþayanlarýn gözlerini kör edecek kadar þua saçan eþsiz takýlarý, atlas ve sündüsten giysileri, bakmaya doyum olmayan zümrüt bahçeleri temaþa edip sadece ailesinden ayrý kaldýðýna hayýflanýrken kendisi hakkýnda yazdýðýmýz bu yazýdan haberdar olsa kendisinin bize acýyýp katýla katýla güleceðinden hiç kuþkum yok…

Sevda’nýn vefatýndan takriben bir hafta sonra Onun SBS sýnavýndan Malatya üçüncüsü olduðu bilgisinin ailesine ulaþtýðýný da son bir not olarak kaydedip bu çok trajik öyküyü bitireyim artýk…

Sevda’nýn gelmiþ geçmiþ bütün tarým iþçisi kýzlarýn adýna tanzim edilmiþ ulvi ve ebedi bir anýt olduðu kaydýný da tarihe not düþerek…

Ben Sevdayý hiç görmedim, tanýma ve konuþma þansýna eriþemedim. Onun bu hazin ve hayat dersi olacak öyküsün sadece anlatýlanlardan yola çýkarak kaleme aldým.

Yüce Rabbim Rahmet ve Maðfiretiyle ödüllendirsin.Amin….