"Yazmak, aslında zihninizi boşaltma sanatıdır; tabii boşaltacak kadar doluysa." – Mark Twain (kurgusal alıntı)"

Deneme

yazı resim

İtiraf

Fi çağlardan kalma, hiyeroglif yazılarla yazılmış kaderim yine sessiz.Yunan mitolojisinden fırlamış bir yaşam tarzım yok ama bir kaktüs deyilim.kendimi bazen boş bir bardak gibi görüyorum,doldurulmayı bekleyen.bazende irin kaplı vücudumda limit yok yazıyor.bazen ağlıyorum;karanlığın doğmasına,güneşin batmasına.

Tarla Kuşuydu... Juliet!

Ah! Tarla kuşuydu, Juliet! Ve bunu hiç düşünmemişti Romeo... Gün battıktan sonra sabahı beklemek, nereye konacağımı hiç bilmeden... Sabah çekip gitmek... Lanet ve lanet üstüne yine lanet...

Din

İman Edenler Hep Az Sayıdadır

İnsanların, elçilerden ve onların tebliğlerinden yüz çevirmelerinin birçok nedeninden biri, toplumda güç, servet ve iktidar sahibi olan ’önde gelenler’in ya da toplumun genel baskısıdır. Bu baskılar ’boyun eğici’ olarak yaşayan kişilerin, elçilerin ve beraberlerindeki inananların yanında olmalarını engeller.

Gölgeden Hayaller

Yalan söyledi diye gözlerim, bıçağı sokup en derinine, affetmediğin bu bedenden gitmek için soyuyorum derimi, yeniden doğup başkası olabilmek için.

Bir İz Gerek

Götürün sevdamı sürüldüğü ülkeye
Ağlayın yanıp tutuşan bu sevgiye
Gönlümün saklısında yandı hasret
Gidecek yer var mı ki her yer gurbet?..

Güneşle Gelen...

Ürkek bakışların kenti, korkuların kuytu sokaklara sıkıştırıldığı ve kan kokan şehir, saçlarına düşen maviliği ver insanlara. Denizlerinin kokusu sarsın gökyüzünü beni sev, benleri sev İstanbul. Ben sana güneşle geldim.

Başa Dön