Kıyameti Beklerken
Harmanlanmadan sema ile toprak,başını kaldır da insanlığa şöyle bir bak!...
"Yazmak, aslında zihninizi boşaltma sanatıdır; tabii boşaltacak kadar doluysa." – Mark Twain (kurgusal alıntı)"
"Yazmak, aslında zihninizi boşaltma sanatıdır; tabii boşaltacak kadar doluysa." – Mark Twain (kurgusal alıntı)"
Harmanlanmadan sema ile toprak,başını kaldır da insanlığa şöyle bir bak!...
gözlerin istanbul gibiydi nice cevherler var keşfedemediğim ....
Fi çağlardan kalma, hiyeroglif yazılarla yazılmış kaderim yine sessiz.Yunan mitolojisinden fırlamış bir yaşam tarzım yok ama bir kaktüs deyilim.kendimi bazen boş bir bardak gibi görüyorum,doldurulmayı bekleyen.bazende irin kaplı vücudumda limit yok yazıyor.bazen ağlıyorum;karanlığın doğmasına,güneşin batmasına.
Ah! Tarla kuşuydu, Juliet! Ve bunu hiç düşünmemişti Romeo... Gün battıktan sonra sabahı beklemek, nereye konacağımı hiç bilmeden... Sabah çekip gitmek... Lanet ve lanet üstüne yine lanet...
Allah, Müslümanlara birlik olup güç kazanmalarını buyuruyor, bazı Müslümanlar güçlerini kardeşlerine karşı kullanıyorlar. Birlikte Allahın ipine sarılmak" yerine, din kardeşlerinin ipini çekmeye çalışıyorlar.
Bir senfoninin çok sesli ritminde, hayalini giyinip süslü bir elbise gibi üzerime, sonsuzluğa uzanan adımlarla dans etmekti istediğim. Sımsıkı sarıldığım bir beden yetmezdi ki bana. Kurallarla sınırlanmayan, dokunmakla doyulmayan bir eşti beklediğim. İşte tam bu yüzden sendin istediğim.
Kepenklerim henüz aralık, kapanma saatime fazla vakit yok, burnumdan kıl aldırmıyorum, hırslarım yenilgimin verdiği sarhoşlukla zafer çığlıkları atıyor, ben; kendimi bilmez haldeyim
İnsanların, elçilerden ve onların tebliğlerinden yüz çevirmelerinin birçok nedeninden biri, toplumda güç, servet ve iktidar sahibi olan ’önde gelenler’in ya da toplumun genel baskısıdır. Bu baskılar ’boyun eğici’ olarak yaşayan kişilerin, elçilerin ve beraberlerindeki inananların yanında olmalarını engeller.
Yalan söyledi diye gözlerim, bıçağı sokup en derinine, affetmediğin bu bedenden gitmek için soyuyorum derimi, yeniden doğup başkası olabilmek için.
"Kiminin saçı siyah,
Kiminin saçı sarı...
Ankara'da buluştu,
Dünyanın çocukları."
Götürün sevdamı sürüldüğü ülkeye
Ağlayın yanıp tutuşan bu sevgiye
Gönlümün saklısında yandı hasret
Gidecek yer var mı ki her yer gurbet?..
Ürkek bakışların kenti, korkuların kuytu sokaklara sıkıştırıldığı ve kan kokan şehir, saçlarına düşen maviliği ver insanlara. Denizlerinin kokusu sarsın gökyüzünü beni sev, benleri sev İstanbul. Ben sana güneşle geldim.