Naifizm
Günümüzde yaşasaydı ne derdi Yunus Emre? Girdim ilim meclisine eyledim kıldım talep, dediler ilimciler artık her yerde, illa beyin illa beyin
"Yararsız bilgi, bilginin en eğlencelisidir." — Oscar Wilde"
"Yararsız bilgi, bilginin en eğlencelisidir." — Oscar Wilde"
Biz eskiden çalardık komşumuzun kapısını gece yarısı bile olsa, bir derdimiz oldu mu? Gündüz kahve içmeye gelirdi komşularımız zaman zaman... Harala gürele bir hırsla çalışmazdık öyle üç tane arabamız, iki tane yazlığımız olsun diye... Bir tane nohut oda bakla sofa evimizde kuru fasulye yer mutlu olurduk, bütün gazlara
Aslında her şey pekala bitebilir Gelmesi gereken zamanından geç de gelmeyecek Yanıldın be Nostradamus
Sen İnternet'den TC numaran ile başvuruyorsun. Adamlar sana hemen olumlu cevap verip, paralar ile de evinin kapısında bitiyorlar... Ne muhteşem bir hizmet değil mi? Eeee eşek değilsiniz ya kapınıza da geldikten sonra almam diyemezsiniz... Hele bir almam demeye kalkın vallahi döve döve verirler size o parayı, evin salonuna
Sosyo toplumsa nedenle elbette bu da tam böyle değildi. Ama "suyun rengini kabın rengi olduğunu" unutan şiirin temasına göre kişisi yetkin olmazlık (suyun rengi) ile el kaldırmayı özdeşleşen bu sav çok güçlü ve bu sav öyle göz ardı edilir gibi değildi.
Bakıyorum hem özel hem de devlet televizyonunun kanallarına, yarışma programları olsun, şov programları olsun, büyük çoğunluğu yabancı kaynaklı. Amerikan, İngiliz ya da bir başka milletin programları. Parasını verip lisans anlaşması yapıyorlar, sonra da seyircinin önüne atıveriyorlar. Bu lisans anlaşmaları da öyle kelepir ve ucuz şeyler de değil bilesiniz,
Evvelden mesela vakti zamanında, kimi kimi bazı güç sahipleri dışarı çıkma yasağı koyduğunda kimi kimi bazı insanlar dışarı çıkıyor, eleştiriliyor, hatta ve hatta asalaklıkla suçlanıyordu Değişen ne peki?
Son yıllarda patlak veren ve ayrık otu gibi çoğalan bir mesleğe ve bu mesleğin çoğalmasıyla toplumumun ne kadar ilerleyip, kültürel değerlere sahip çıktığına değinmek istiyorum. Bu meslek Kişisel Gelişim Uzmanlığı...
Kaçak elektrik kullanımı, elektriği yasa dışı yollarla edinme suçudur. Sayaç manipülasyonu veya izinsiz hat bağlantısı olarak gerçekleşir. Bu eylem sadece hukuki değil, ahlaki bir suçtur. Elektrik şirketlerini zarara uğratırken, kayıp-kaçak bedelleri nedeniyle tüm topluma maliyet yükler. Kaçak elektrik kullanımı, binlerce kişinin hakkını gasp eden bir hırsızlık türüdür ve
Evet, şehitler ölmüyor, zihniyeti bozuklar yüzünden eşi, çocukları, anası, babası, kardeşleri, bacıları ölüyor. Siz, sadece yoksul evlerine bir bayrak asıp, acılarını bile kendilerince yaşamalarına izin vermeyip, bir sloganla perdeliyorsunuz.
Onlar, o altı kocaman açılmış, soran altı çift gözün ona dik dik baktığını ve bunun Alan’ı nasıl mahvettiğini, nasıl kahrettiğini, nasıl utandırdığını ve bu utancın ne kadar dayanılmaz olduğunu nasıl anlayacaklar? Alan mecburdu. Alan çaresizdi. Kendi gözlerini oymak gibi bir şeydi. Ama onlar gördü. Onlar Jill’le ne yaptıklarını
Ben, Erkan Mumcu’nun Milli Eğitim Bakanı olduğu zamandan beri, bakanlığı eleştirip, çözümler sunuyorum. Ama başlıkta da belirttiğim gibi sağır ve kör bir yönetim var. Anlattıklarını anlamak, uygulamak işine gelmiyor
insanlara az yiyin çok çalışın yoksa hamam böcekleri genleri aşılarım size çünkü hamam böcekleri çürümüş yiyeceklerle bile besleniyor ama yapı itibarı ile egemen sınıfa daha iyi hizmet edebilirler diyor. Gölgesini satamadığı ağacı kesen zihniyetin sadece doğaya değil insanlığa da düşman olduğunu ne zaman göreceksin ey insan.
Bet ofisleri, son 15 yılda mantar gibi çoğaldı adamızda. Neredeyse her sokağa girdi. Bırakın sokakları, internet yoluyla, evlerimize kadar girdi.
Bir sokakta en az 10 tane bet ofisine rastlamak mümkün. Tabii orada çalışan onlarca kişi bulunuyor. Bunlar, nereden bakarsanız bakın, şu işsizlik ortamında iş bulup kazançlarını
John Steinbeck'in dediği gibi her insan kendi ateşini taşır. Ama o ateşi başkaları yakar.
Bir gün ansızın duvarların çizili olduğunu görüyorsunuz. Küçücük çocuğunu almış pastel boyaları eline ressamlığa soyunmuş. Bütün duvarları neredeyse boydan boya çizmiş rengarenk kalem boyalarla
Ne yapacaksınız? Kıyamet mi koparacaksınız? Çocuğa mı kızacaksınız? Hayır. Sadece bakıp gülümseyeceksiniz. Çünkü bunu yapan sizin canınız. Olsun diyeceksiniz. Hoşgörüyle bakacaksınız. Hem
Onur ve can ancak Allah'a son nefeste verilirmiş. O
yavruların ne suçu vardı?
Bilinen 34 dernek çocukları kirleten vakfı korumak adına
girişimlerde bulunmuşlar bile. Ya Çağdaş Yaşama Dernekleri
hallaç pamuğu gibi tarumar edilip, 35 bin çocuğun bursları
Ne zıkkım şey değil mi?
Doğdun, dünyaya geldi. Sana soran eden olmadı bak arkadaş, doğacağın gezegen şu, kısıtların bunlar, doğduğun zaman bu olacak, doğduğun ülke şu olacak, annen baban bunlar, bir de akrabalar vs vs
Bu konuda hiçbir tercihin yok. Adını seçme tercihin de
Önemli olan insanın ne olduğunu ve nereden geldiğini bilmesi. Nankör olmaması Unutmamalı ki dağın zirvesine ulaşmak için eteklerden yukarı doğru yürümek ve tırmanmak gerek. Eğer bunu başaramazsan zirveye ulaşamazsın. Zirveye ulaşmak da önemli değil. Önemli olan orada nasıl kalabileceğini ve ne yapacağını bilmendir. Bunu bilmediğin an, aşağıya düşmek