Hazan Sesli 'Deli Düş'
O, hazan sesli bir ‘Deli Düş’...
O, Garbi Yeli’ni özleyen bir ‘Tufan’...
O, Ahır Dağı’nın bir vadisi...
O, büyülü bir sevda...
"Yazar olmak kolaydır; tek yapman gereken daktilonun başına oturmak, kanamak ve unutmak." - Ernest Hemingway (kurgusal)"
"Yazar olmak kolaydır; tek yapman gereken daktilonun başına oturmak, kanamak ve unutmak." - Ernest Hemingway (kurgusal)"
O, hazan sesli bir ‘Deli Düş’...
O, Garbi Yeli’ni özleyen bir ‘Tufan’...
O, Ahır Dağı’nın bir vadisi...
O, büyülü bir sevda...
“Türkçe soylu bir dildir.” (Tahsin Banguoğlu)
Genç yazar ve internet fenomeni Reşat Çalışlar’ı uzun süredir tanıyorum. Uzun süreden beri entelektüel işlerle meşgul. Yeni Binyıl, Radikal, Habertürk, Milliyet gibi çeşitli gazetelerin çeşitli eklerine, Yapı Kredi Yayınları'nın Kitap dergisi ile Hayvan, Öküz ve Picus dergilerine deneme ve eleştiriler yazdı, yazmaya devam ediyor. Son yıllarda ise basılı
Irak’ta olanlarla ilgili birçok şey yazıldı. Kimi zaman televizyonun kimi zamanda gazetelerin etkisinde kaldık. Peki acaba hiç vicdanımızın etkisinde kalabildik mi? Bu satırları yazmamın amacı gözlere hitap etmek değil, vicdanlara hitap etmektir, en başta kendi vicdanıma.
Başbakan Erdoğan, milliyetçilik duygularını öne çıkararak ve Davos ile Obama görüşmeleri benzeri uygulamalarıyla dünya konvansiyonelinde güçlü bir Türkiye ümid ve beklentisi vermesi Türk halkını heyecanlandırıp ümitlendirmiştir. Bu ümitle Türk halkı büyük bir beklenti içindedir.
Ekran başındaki öğrencilere, fırsattan yararlanarak konuyla ilgili bazı sorular yönelttim. İlk sorduğum:
Yeni zamanlar yeni değerlendirmeler yapılmasını gerekli kılıyor. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz zamanda,medyanın bir temsil aktörü olarak hareket etmesinin dışında özellikle siyaset ile ilişkileri farklı değerlendirmeler yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu yazı boyunca,medyanın siyasete ve siyasetin medyaya etkisini örneklerle ele almaya çalışacağız. Bu doğrultuda çalışmamızı,medya açısından etki ve politika açısından etki
başı kapalı olduğu için yasa ile verilmiş okuma hakkı elinden alınan kızlarımızın bundan sonra okuma haklarına kavuşacağını ümit ediyorum.
Türkiye Cumhuriyetinin en önemli insanının 64. ölüm yıldönümü. Kendisi de ülkesi gibi içeriden ve dışarıdan hala yıkılmaya çalışılıyor.
Bu yazıyı hayatımda en çok hayran olduğum kişiyi tanıtma amacıyla yazdım. Bu yazı öyküleme ve betimleme biçimi ile yazılmıştır.
Doğrusu bu ya, konu demokrasi olunca, yıllarca çaba harcadığımız ama bir türlü ciddi anlamda kökleştiremediğimiz bu çetrefilli konuyu nasıl anlatmalıyım, diye düşündüm. Yurtdışı deneyimlerimi burada sergilemenin zamanı geldi dedim, içimden.
Toplam kaliteyi diğerlerinden ayıran kavramlar nedir diye düşündüğümde aklıma hep "sürekli eğitim, sürekli değişim" gelir. Ülkemizde otobüs yada otogarlardaki değişim süreci incelendiğinde çok değişik fotoğraf kareleri karşımıza çıkar. bu nedenle önemli esenlerin karmaşası...