 • İzEdebiyat > İnceleme > Toplumbilim |
161
|
|
|
|
Devlet düzelmeden toplumun asabiyet ve ahlaki açıdan düzeleceğini beklemek, kültürsüz düşüncelerin tercihidir. Çünkü Türkiye devlet yönetimi, bireyleri katbe kat aşan asabi, ahlaksız ve iğrenç bir karaktere sahiptir.
|
|
162
|
|
|
|
Küçük oyunları bilenler büyük kitleler yönetiyorlar fakat kimse kullsnılmak istemiyorken nasıl oluyorda bunu başarıyorlar. |
|
163
|
|
|
|
Yeryüzü bütün canlılar için ortak yaşam alanıdır. Bitkiler, hayvanlar, insanlar iç içe yaşamaktadırlar. Bu canlılar içerisinde en uyumlu yaşaması gereken topluluk da insan topluluğudur çünkü onlarda uyum için en gerekli olan akıl vardır. Akılla insan konuşan, planlayan, kural koyan ve uygulayan toplumsal bir varlığa dönüşür. Jean Jacques Rousseau’nun ‘Toplumsal Sözleşme’si de bu temel üzerine kurulmuştur. Ama ne yazık ki insanoğlu ‘aynı babanın çocukları’ bu uyumu tam anlamıyla oluşturamamış, elde ettiklerini de çok sık bozmuşlardır. |
|
164
|
|
|
|
Paranın ticareti kolaylaştırması ve maddi varlıkların insan psikolojisine yaptığı etkiyle, kişiliğini yitiren ticaretten gelen yöneticiler istila, talan ve köleci ekonomik faaliyetle, ilk ahlaksızlığı başlatmış oldular. |
|
165
|
|
|
|
Şunu herkesin kabul etmesi gerekir ki, insan doğru ve bilimsel temelde gerçek bilgilerle eğitilip yetiştirilmediği sürece, dünyanın en tehlikeli vahşi canavarıdır. Bunu tarihler boyunca din ve ekonomik çıkar yüzünden, birbirine karşı yaptığı entrika ve savaşlardan biliyoruz. Gerçek durumun bu şekilde olmasına rağmen, her insanın aynı düşünmediğini, üç karakter üzerinden ele alarak birbirinden ayırmak durumundayız.
|
|
166
|
|
|
|
Sokrat'ın ifade ettiği gibi “Kendini Bil”. İnsanın kendini bilmesi demek, yaşamının nitelikli olup olmadığını anlamaktır. Toplumların çoğunluğu felsefenden uzak kendi gerçekliğini bilmedikleri için, içgüdüsel süperegoist bilgiyle sürekli kavga ve çatışma içerisinde insan olduğuna inanır. Bu en büyük kepazelik, arsızlık ve utanmazlıktır. Onun için en ufak bir kavga ve münakaşaya asla sıradan bakılmamalıdır. |
|
167
|
|
|
|
Gerçek ahlak ve namusun kültür olarak kavranmasında, hiçbir insanın kütüphaneler dolusu kitap okuyup eğitim almasına gerek yoktur. Tek yapılması gereken şey, varlıkların adaletli paylaşımı, kadın erkek eşitliği ve evrensel ahlak namus değerlerinin her toplumunda uygulanmasını mecbur koşmaktır. Bunu yapmayan toplum, devlet ve birey insanlıktan uzak canavar demektir.
|
|
168
|
|
|
|
İnsanların birazcık kendilerine saygıları olup tanrı, din, devlet ve kutsalların ne için, nasıl var edildiklerini bağımsız şekilde inceleseler, her şeyi net olarak anlayacaklar. Eğer tanrı ve dinleri savunup yücelten düşüncenin sahipleri gerçek sosyalistler olsaydı, tanrı ve dinler şimdiye çoktan mükemmel insan yaratmıştı. |
|
169
|
|
|
|
iskenderun sadece çan sesiyle özlettirmiyor kendisini bana. ebabı, denizi, dağı ve konuşulan farklı lehçe ve dillerden oluşturduğu armoniniyi de aratıyor. sıcak, samimi ve içten yapılan konuşmalar, muhabbetler iskenderun'a has özellikler olmalı, -ki pek başka yerlerde görmek olası değil. |
|
170
|
|
|
|
DEVREK'TE EKİMİ BUGÜN YAPILMAYAN BİR ZİRAAT MAHSULÜNE DAİR
|
|
171
|
|
|
|
Enflasyon ve objektiflik adına köşe yazısı tadında bir makale-inceleme... |
|
172
|
|
|
|
Bardakoğlu, “Din görevlimiz sadece namaz kıldıran memur değil. Sosyal hayata müdahale eden kanaat önderi olmalı” dedi Haberin altında yorumlarda ‘‘müdahale eden’’ yanlış anlaşılmıştır. Buradaki anlamı toplum yaşamının içerisinde olan anlamında kullanılmıştır.
|
|
173
|
|
|
|
11 Eylül faciası gerek terör tehdidinin büyüklüğüne, gerekse bu tehdide karşı küresel olarak ortak bir eylem ortaya koyma gereğine ilgi çekmektedir. Her biçim ve yapıdaki terör sınır tanımayan küresel bir sorundur. Hiçbir din, etnik köken ya da ekine bağlı olamaz. Temel gereksinimlerin karşılanmaması, dünya ülkeleri arasında zenginliğin adaletsiz dağılımı, açlık, olayların merkezinden uzaklaşarak aşırılaşma, yoksulluk, işsizlik, kötü barınma, bilgisizlik, zorbalık, demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu zorba yönetimler, insan haklarına uymama, azınlık sorunları, yolsuzluk ve bozukluklar hiçbir biçimde terörü haklı olarak gösteremez ancak terör ve şiddet doğmasına ortam hazırlar. |
|
174
|
|
|
|
“ Hayır, korkmuyorum. Evet, yaşım 72 ve ben siz Türkler gibi göğsüme “kefen parası” koyup “ya ölürsem” düşüncesi ile yarınları yaşamıyorum. Göğsüme “seyahat parası” koyarak, yaşlanınca dünyayı dolaşacağım, düşüncesi ile “ölüm yerine yaşama umudu”
biriktiriyorum. Ecel elbet bir gün nasıl olsa, nerde olursa beni bulacaktır. Günü ve zamanı hoş geçirmek gerekiyor.” |
|
175
|
|
|
|
“Sınıfımızda Afrikalı bir zenci arkadaşımız vardı. Ona sormuştuk. Hiç insan eti yediniz mi, diye. Bize anneannesinin başparmağını yediğini söyledi. İğrenerek sorduk. Neden yediniz, tıp okuyor ve aydın bir insansın sen? Diye sorduğumuzda, bize ilginç bir yanıt vermişti. Bu kendi kültür fanuslarında atadan beri gelen inançlarıymış. Eğer ölen bir yakınının, herhangi bir organını yerlerse, onun ruhunu bedeninde taşıyacak, onla bütünleşecekmiş. Çünkü bu ona duyduğu saygıyı/ değeri gösteriyormuş Bir nevi dinsel ibadetleriymiş. Töreleri bunu emrediyormuş.” |
|
176
|
|
|
|
Rusya Federasyonunda, Sibirya’da, Tomsk bölgesinde, Ob nehri ile Chulym nehirlerinin birleştiği yerin güneyinde yaşarlar. Bu gölge, Altay ve Tuva özerk bölgelerinin, 400 km. kadar kuzeyindedir. |
|
177
|
|
|
|
Karmaşık ekinselel çeşitlilikle donanabilen ve etkili bir biçimde yönetebilen bireylere gereksinim hızla artıyor. Dünya giderek daha çok küçüldükçe ve her bir bölgesi daha fazla çok- kültürlü duruma geldikçe, başarı yalnızca ekinlerarasında hem ulusal hem de uluslararası kuruluşların sorunlarına uygun bir biçimde yanıt verme becerilerine ve anlayışına sahip olan bu profesyonellerin olacaktır. |
|
178
|
|
|
|
Sakin sakin oturdukları barda birden kavga çıkarıyorlar. Devamlı siyah giyiniyor, bazen silah taşıyorlar. Agresifler; kendilerine asılan kadınlara bile kötü davranabiliyorlar. |
|
179
|
|
|
|
Kadın güçsüz olasada en büyük güçlerin tek yöneticisidir. |
|
180
|
|
|
|
Bugün hızla yaygınlaşan ahlaki dejenerasyonun en önemli nedeni dinsizliğin oluşturduğu kendini başıboş ve sorumsuz zannetme görüşüdür. Materyalizmin ve dinsizliğin en büyük silahı olan evrim teorisinin bilimsel bir gerçekmiş gibi zorla benimsetilmeye çalışıldığı, bencil, maddiyatçı karakterlerin ön planda olduğu senaryolar yaygınlaşarak, milyonlarca insanın izlediği filmlere dönüştürülür. |
|