• İzEdebiyat > İnceleme > Toplumbilim |
161
|
|
|
|
Enflasyon ve objektiflik adına köşe yazısı tadında bir makale-inceleme... |
|
162
|
|
|
|
Kemalistler, Materyalizm ve Batının birçok şeyine karşı olup, teokratik düşünceye dayanan ve Osmanlı'nın yontulmuş şekil olan Halkçılık, Devletçilik, Milliyetçilik, Laiklik, İnkılapçılık ve Cumhuriyetçiliği cilalayarak halka sevdirmeye çalışmaktadırlar.
|
|
163
|
|
|
|
Sol ve Sosyalizm; insanların günlük toplu faaliyette bulunma fiilinden türetilmiştir. Bu ise birlikte yaşamanın gereği maddi manevi tüm kültürel ve insani değerleri savunan paylaşımcı ilkelere sol, sosyalizm, komünizm ve sosyal demokratlık denilmiştir. |
|
164
|
|
|
|
Gerçek ahlak ve namusun kültür olarak kavranmasında, hiçbir insanın kütüphaneler dolusu kitap okuyup eğitim almasına gerek yoktur. Tek yapılması gereken şey, varlıkların adaletli paylaşımı, kadın erkek eşitliği ve evrensel ahlak namus değerlerinin her toplumunda uygulanmasını mecbur koşmaktır. Bunu yapmayan toplum, devlet ve birey insanlıktan uzak canavar demektir.
|
|
165
|
|
|
|
Paranın ticareti kolaylaştırması ve maddi varlıkların insan psikolojisine yaptığı etkiyle, kişiliğini yitiren ticaretten gelen yöneticiler istila, talan ve köleci ekonomik faaliyetle, ilk ahlaksızlığı başlatmış oldular. |
|
166
|
|
|
|
Sokrat'ın ifade ettiği gibi “Kendini Bil”. İnsanın kendini bilmesi demek, yaşamının nitelikli olup olmadığını anlamaktır. Toplumların çoğunluğu felsefenden uzak kendi gerçekliğini bilmedikleri için, içgüdüsel süperegoist bilgiyle sürekli kavga ve çatışma içerisinde insan olduğuna inanır. Bu en büyük kepazelik, arsızlık ve utanmazlıktır. Onun için en ufak bir kavga ve münakaşaya asla sıradan bakılmamalıdır. |
|
167
|
|
|
|
Meşrutiyetin ikinci kez ilanı ilanı çöküş sürecine girmiş bulunan Osmanlının yıkılışını daha da hızlandırır. 8 Ekim 1912'de Balkan halkları Osmanlı’ya karşı ayaklanır. Siyaset ve mevki peşinde koşan, salt kendi çıkarlarını düşünen Paşalar yönetimindeki Osmanlı ordusu pek fazla çatışmaya girmeden, hatta Selanik gibi bazı kentleri tek bir mermi bile atmadan düşmana teslim eder. |
|
168
|
|
|
|
Şunu herkesin kabul etmesi gerekir ki, insan doğru ve bilimsel temelde gerçek bilgilerle eğitilip yetiştirilmediği sürece, dünyanın en tehlikeli vahşi canavarıdır. Bunu tarihler boyunca din ve ekonomik çıkar yüzünden, birbirine karşı yaptığı entrika ve savaşlardan biliyoruz. Gerçek durumun bu şekilde olmasına rağmen, her insanın aynı düşünmediğini, üç karakter üzerinden ele alarak birbirinden ayırmak durumundayız.
|
|
169
|
|
|
|
Arap'ın dilini ve dinini kendi kültürü olarak sahiplenip, kardeşlerini katleden Osmanlı anlayışı ile, günümüzde Kürtler bizim kardeşimiz deyip katliam uygulayanlar arasında hiçbir fark bulunmuyor. |
|
170
|
|
|
|
11 Kasım 1918de Dünya Savaşı sona erdikten 2 gün sonra Müttefik donanması Boğaziçi’ne demirler, başkent İstanbul işgal edilir. 17 Kasım’da Bakü İngilizlerce işgal edilir.
Ermeni milisler İngiliz ve Fransızlarla anlaşarak 19 Aralık 1918’de Dörtyol’a saldırır. İngilizler Batum ve Kars’ı işgal eder. 30 Nisan 1919 günü Kars'ın yönetimini Ermenilere devreder. |
|
171
|
|
|
|
Küçük oyunları bilenler büyük kitleler yönetiyorlar fakat kimse kullsnılmak istemiyorken nasıl oluyorda bunu başarıyorlar. |
|
172
|
|
|
|
Devlet düzelmeden toplumun asabiyet ve ahlaki açıdan düzeleceğini beklemek, kültürsüz düşüncelerin tercihidir. Çünkü Türkiye devlet yönetimi, bireyleri katbe kat aşan asabi, ahlaksız ve iğrenç bir karaktere sahiptir.
|
|
173
|
|
|
|
Herhangi bir devlet iddia edildiği gibi sahtekar olmadığını söyleyebilmesi için, iyilerin ya da dürüstlüğün devlette ve toplum bilincinde neden hakim olmadığının doğru cevabını vermek zorundadır. |
|
174
|
|
|
|
İnsanların birazcık kendilerine saygıları olup tanrı, din, devlet ve kutsalların ne için, nasıl var edildiklerini bağımsız şekilde inceleseler, her şeyi net olarak anlayacaklar. Eğer tanrı ve dinleri savunup yücelten düşüncenin sahipleri gerçek sosyalistler olsaydı, tanrı ve dinler şimdiye çoktan mükemmel insan yaratmıştı. |
|
175
|
|
|
|
Bardakoğlu, “Din görevlimiz sadece namaz kıldıran memur değil. Sosyal hayata müdahale eden kanaat önderi olmalı” dedi Haberin altında yorumlarda ‘‘müdahale eden’’ yanlış anlaşılmıştır. Buradaki anlamı toplum yaşamının içerisinde olan anlamında kullanılmıştır.
|
|
176
|
|
|
|
11 Eylül faciası gerek terör tehdidinin büyüklüğüne, gerekse bu tehdide karşı küresel olarak ortak bir eylem ortaya koyma gereğine ilgi çekmektedir. Her biçim ve yapıdaki terör sınır tanımayan küresel bir sorundur. Hiçbir din, etnik köken ya da ekine bağlı olamaz. Temel gereksinimlerin karşılanmaması, dünya ülkeleri arasında zenginliğin adaletsiz dağılımı, açlık, olayların merkezinden uzaklaşarak aşırılaşma, yoksulluk, işsizlik, kötü barınma, bilgisizlik, zorbalık, demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu zorba yönetimler, insan haklarına uymama, azınlık sorunları, yolsuzluk ve bozukluklar hiçbir biçimde terörü haklı olarak gösteremez ancak terör ve şiddet doğmasına ortam hazırlar. |
|
177
|
|
|
|
Her insan şu bilimsel temel gerçekliği kabul etmek zorundadır. Gerçek ulus, toplum ve insan olmanın temeli “Anadil ve Kadınların” özgür olmasına bağlıdır. Bütün dünya toplumları neden Anadil der de, Babadil demezler? Bunun diyalektik bağı, Kadının bilgi birikim ve doğal üst insani özelliğinden geldiği içindir. |
|
178
|
|
|
|
Rusya Federasyonunda, Sibirya’da, Tomsk bölgesinde, Ob nehri ile Chulym nehirlerinin birleştiği yerin güneyinde yaşarlar. Bu gölge, Altay ve Tuva özerk bölgelerinin, 400 km. kadar kuzeyindedir. |
|
179
|
|
|
|
iskenderun sadece çan sesiyle özlettirmiyor kendisini bana. ebabı, denizi, dağı ve konuşulan farklı lehçe ve dillerden oluşturduğu armoniniyi de aratıyor. sıcak, samimi ve içten yapılan konuşmalar, muhabbetler iskenderun'a has özellikler olmalı, -ki pek başka yerlerde görmek olası değil. |
|
180
|
|
|
|
Karmaşık ekinselel çeşitlilikle donanabilen ve etkili bir biçimde yönetebilen bireylere gereksinim hızla artıyor. Dünya giderek daha çok küçüldükçe ve her bir bölgesi daha fazla çok- kültürlü duruma geldikçe, başarı yalnızca ekinlerarasında hem ulusal hem de uluslararası kuruluşların sorunlarına uygun bir biçimde yanıt verme becerilerine ve anlayışına sahip olan bu profesyonellerin olacaktır. |
|