• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
801
|
|
|
|
Tarihi bir gerçeði anlayamamak kusurumuzdan, insan muhayyilesinin dehasý olan, masal doðmuþtu. Bu ilkeye kusurdan doðan yarar ilkesi denir. Ýnsanlýk anlayamadýðý ama kendisine aktarýlan söylence destan türü þeylerin kurgu gibi gelen büyüsüne öykündü. Günceldeki olup bitenleri, masaldaki gibi hoþ gelen bir anlatýmýn (kurgu) tarzýyla, insanlar hayal gücünü harekete geçirmiþti. Kusurdaki güzellik buradaydý. |
|
802
|
|
|
|
Evrensel kritik deðerler bu düðüm noktasý olan tek enerji yerleri olmakla pek çok alanda kritik tek deðerlerdi. Altýnda baþka bir bit yeniði aranacak noktalar deðildi. Düðüm enerjisi olan nokta git olanýn geri sýçrayýp geri yansýdýðý ya da gel olanýn kesikli olup geri yansýyan dönütü olmakla bu düðüm enerji kritik eþik deðerini ortaya kor. |
|
803
|
|
|
|
GDO'lu sahipliðin ikinci tür köleli sahipler anlaþmasýný vermenin nizasýný veren çekiþmeler içinde yeni gemiye binmekle tufanda kurtulacak olup, kurtuluþlu olacaklar kimlerdi? Hiç kuþkunuz olmasýn ki Mustafa Kemal, Saddam ve Kaddafi olmayacaktý. Irak, Libya, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerde demokratik yollardan iktidara gelip te iþbirlikçi olmakla görevli olanlar, kurtulacak kiþilerdi.
|
|
804
|
|
|
|
Bir uyarý sinyali geldiðinde denge durumu ters polarmalý duruma dönüþür. Yani bu kes dýþ zar gerilimi – polarmalý, iç zar gerilimi de + polarmalý olur. Ýlk durum + – yönlü polarite iken gönderilen sinyal impulusu ile zar gerilimi - + yönlü potansiyele dönüþür.
|
|
805
|
|
806
|
|
807
|
|
|
|
Kendisinin bile yadsýyamayacaðý sebebiyetinin, nedence gerçekleri karþýsýnda, kendine göre söylem yapacaðý durumla nefis sözcüðünü çok kullanacaktý. Neden sel oluþlarda bilgi gidecek, her þey nefis oluþ ve tahrik oluþla anlatýlacaktý. Kendisi kolektif ortaklýðý bozmaya vesile neden olmuþtu.
|
|
808
|
|
|
|
Ýçe açýk dýþa kapalý çevre etkisinin sosyal ortamlý ORTAK dili TOTEMDÝR. Totem; karmaþýk olan çevre etkisini anlamlý ve yalýn kýlar. Totem o müþterekliðin ya da iþtirakin (ortaklýðýn), anlam birliði eylem birliði ve saðlatma birliði olan bað iliþkisidir. |
|
809
|
|
|
|
Ahlak ve Namus her toplumda göreceli þekilde farklý kavramlar taþýsa da, Deontolojik tespitlere göre her insanýn maddi ve manevi açýdan çevresini rencide etmeden en makul þekilde yaþamasý demektir. |
|
810
|
|
|
|
Dengesizlik zýddýyla denge oluþtu. Zýddýyla denge oluþ aþaðýnýn yukarý olmasý, yukarýnýn da aþaðý olma baðýntýsýydý. Çekilen itilen baðýntýsýydý, itilen çekilen baðýntýsýydý. Yani birinin ittiði diðerinin çektiðiydi. Elektrik yükü gibi, büyük küçük gibi parçacýklar bütünden baðýntý olan kýsýmdýlar. Ýþte hayat ta bundan ötürü vardý. Sýnama yanýma bu akla düþen temadan ötürü vardý. Tüm mesele bu temaydý!
|
|
811
|
|
|
|
Bu nedenle köleci dönem içindeki iman, totem dönemi aþýp totem dönemi ýslah eden ittifakýn imaný olmaktan çoktan çýkmýþtý. Daha çok sýnýfsal çýkarla yansýma ve yansýtmalarý da iman üzerine bindiren sýnýfsal zümreler; bu iman çýkarlarý içindeki köleleri de sosyo toplum çýkarýna arkaikti özlem olan ortaklaþmanýn kolektif süreçli imgelerine ereksetiþin köleci imanýyla yeni bir iman olmanýn kulvarýna girmiþtiler.
|
|
812
|
|
|
|
Sanayi toplumu içinde, yalnýz biçimsel olarak köleliðe karþý olunuyordu. Köleliðe karþý oluþ köleleri feodal ya da derebeyleri dediðimiz sürecin toprak köleliðinden kurtarýyordu. Ancak toprak köleleri bu kez de parça baþýna ücret gibi ucuz iþçiliklerle sanayinin kölesi yapýlýyordu. |
|
813
|
|
|
|
Kolektif emekle üretim yapan üretileni takas edip tüketen hareketin üst yapý anlayýþý ortaklaþtýran mana anlayýþý olukla; ÝLAHÝ mana anlayýþýdýr. Efendileri mal sahibi yapýp ta kazanmayla sömürünün öðretisini ortaya koyan mana anlayýþý EL mana anlayýþý olan dinlerdir. Dinler tüm stratejileri kar zarar üzerine kurar. Öyle ki sömürü dili olan kârý, zararý dinler kendi ideolojisine temel öðreti yapýp; kendisini köleci dilin mantýðý ve anlayýþý olukla ifþa etmekten de hiç çekinmezler.
|
|
814
|
|
|
|
Kolektif birim zamanlar üreten, avcý toplayýcý süreci; balýkçý, tarýmcý, çoban, maden iþleyen gruplar gibi ÜRETEN TOTEM MESLEKLÝ GRUPLAR HALÝNE GETÝRMÝÞTÝ. Ýþte “uygarlýðý” baþlatacak olan ayak sesleri de bu ve bunlardý. |
|
815
|
|
|
|
Ön ittifaklý yapý, katýlýmcýlarý olan gruplarýn sayýsý kadar sayýdaki mesleði bilir bir toplumsal yapýydý. Bir süre sonra bu yapý; bildiði bu birkaç iþlevin bilgi ve bilincini önce sosyal kültürlü her bir gruplarýn üzerine yansýttý. Yani ittifaký yapý içindeki bir grup ve bir grubun üyeleri; birkaç totem mesleði yapar olmanýn ehliyetli bir toplumsal bilince sahip oldular.
|
|
816
|
|
|
|
Ýlah totem olmadýðý gibi Mamon da ilah ve totem deðildi. Samiri’nin, Samiri’ye zenginlik ve güç veren boðasý ya da sarý ineði de, totem deðildi. Boða, Ýsrailli millet oluþun Rabbi gerisinde kalan bir Puttu.
|
|
817
|
|
|
|
Bu söylemler ezme, ezilme karþýsýndaki dirençleri kýrýcý "yatýþtýrýcý" söylemlerdi. "Karþýlýk beklemeden iyilik yapacaksýn" gibi afyonlu, kölece söyleþili düþünceler, þu türden sözle aþacaktý. "Almadan vermek, Allah’a mahsustur". Bundan daha sofistike ide sel bir söz olur muydu? |
|
818
|
|
|
|
Seçme ayýklama konusunu biraz daha ayrýntýlý ve biraz daha teknik oluþuyla yeniden ele almayý önceledim. |
|
819
|
|
|
|
Kýsaca köleci sürecin ya da daha doðrusu yöneten sürecin; ayak takýmý dediði yapýlarýn; azam El olan takdir karþýsýnda isteði olur iradede bulunmasý; Ayak takýmýnýn Azam El ‘e benzer özenti içinde mal, mülk, takdir sahibi olmak istemesi; tagut olmak deðildi de; neydi?
|
|
820
|
|
|
|
Bu ortak tanýr olana karþý ortak tanýmaz olan en az iki tane ayrý ayrý takdir ve iradenin çarpýþmasýydý. Kolektifi iliði söyleyen irade ile kolektifi iliðe karþý olan iradeydi. Karþýtýna göre inþa ve düþünce olmakla bu tecelli El’in bir çokluk karþýsýnda belirmesidir.
|
|