• ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum |
221
|
|
|
|
Çocuk doðurma, büyütme, besleme, hasta olan yakýnlarýný bakma, temizliðini yapma, evde erkek olarak bulunan baba, kardeþ yada koca gibi ‘reislerin’ hizmetlerini saðlama… |
|
222
|
|
|
|
Yüce Allah Kutsal kitabýmýz Kuraný kerimde þöyle buyuruyor “Aldatýcýlar sizi Allah ile aldatmasýnlar. (fâtir 5)…. Bu aldatýcýlar her alanda olduðu gibi günümüzde en çok ticaret ve siyasette baþ göstermektedir. Kiþilerin ameli, dini inancý, etnik kökeni ne olursa olsun. Adil ve adaletli deðilse, vicdan ve merhameti tek taraflý çalýþýyorsa Allah'ýn adýný dilinden düþürmese ne olur? |
|
223
|
|
|
|
hoþlanmayanlarýn olacaðýný garanti ederim. |
|
224
|
|
|
|
Bu þiirsel bir kýsa öykü denemesidir. |
|
225
|
|
|
|
Aklýn kustahligi ve birey lüks çýkarýmý birleþince vicdan sömürgecilerin ortaya çýkmasý beklenen olasiliklardan yalnýzca biriydi. |
|
226
|
|
|
|
“Yaþamak, ilkin sevgi ile, sevmek ile baþlar,
Doðumla, doðmakla deðil.
Yaþam da sevgisizlikle biter,
Ölümle, ölmekle deðil.”
___Özdemir Asaf
Ama yaþama sevgi ile baþlayamayanlar da var, ya da sevgisizlikten ölse de yaþamaya devam etmek zorunda olanlar.
|
|
227
|
|
|
|
Yavuz hýrsýz olun. En iyi savunma hücumdur. Size karþý bir hareket mi yapýldý, acýmasýz þekilde devlet þiddetiyle karþýlýk verin. Eylemleri bastýran devlet güçlerine hak etmedikleri iltifatlarda bulunun ki kraldan çok kralcý olsunlar. |
|
228
|
|
|
|
Zaman, acýlarýmýzýn aktýðý nehirdir bir bakýma. Bu nehrin yaný baþýndaki bir aðacýn altýna oturup, Nirvana’ya ulaþmayý bekleyebilir insan; ama bu hissizlikten medet ummaktan baþka nedir ki? Oysa insaný gerçek anlamda acýlarýnýn esaretinden kurtaracak olan, acýlarýndan kaçmak deðil, tersine onlarla savaþmaktýr.
Ýnsan, acýlarýný yenmeyi, kazanarak bilmelidir.
Kazanmak, yengiyi hak etmektir, savaþtýðýný yok etmek deðil. Yok saymak hiç deðil...
|
|
229
|
|
|
|
“Mademki bana akýl verecek kadar akýllýsýn, neden kiþiliðinle hiçbir þeyin birbirine uymuyor?”
O gün, bu gündür, yolda karþýlaþmamak için, ya yolunu deðiþtiriyor ya da bir þeylerle oyalanýp, görmüyor gibi davranýyor.
Sanki çok ta önemliydi!
Pehhh!!!
|
|
230
|
|
|
|
Kentler yalnýzlýklarýmýzýn anýt mezarlarýný yapabileceðimiz alanlara sahiptir, o kadar. Bazen bir insanýn kalbi, bazen kalabalýk bir mezarlýk, bazen belediye otobüsü, bazen gece yarýsý toplaþan tinerci çocuklarýn mutluluðu, bazen steril bir maðaza... |
|
231
|
|
|
|
Öyle görünüyor ki; özgür ve amaçlý üretici olarak kabul edilen insanýn en büyük baþarýsý(zlýðý) kendisi de dâhil olmak üzere doðayý araçsallaþtýrmasýdýr. O, doðayý ve doðasýný (kendine yabancýlaþarak) nesneleþtirme yoluyla dönüþtürendir. Ve her þey bu önkabulle baþlar; insan her þeyden önce kendine araçtýr. Tuhaf bir biçimde yaþamýný sürdürmek için tüm doðayý ve dolayýsýyla kendini kullanýr; ama akýlcý ve bilimsel yöntemlerle. Öyleyse nedir bilimsellik, nasýl oluþur, neyle ölçülür? Þöyle söylemek yanlýþ olmaz sanýrým: Bilimselliðin kendisi bir ölçüttür; hem ölçmeyi þart koþar hem de ölçeði belirler. Onun bu egemen yapýsý kimseyi rahatsýz etmez çünkü gerek kullandýðý yöntemler, gerek hizmet ettiði amaç kutsanmýþtýr. O, tümdengelir ve tümün iyiliðine hizmet eder; savaþ sanayinde ya da vahþi kapitalizmin dev tröstlerinde insan neslini kýyýcý ve baðýmlýlaþtýrýcý araçlarýn üretiminde kullanýlýyor olmasý, onu yanlýþlayamaz. Bilimsel yöntem kendinde iyidir, onu kötü amaçlarýna alet edenler kötülerdir. Bu çok ilginç deðil mi; bilimsel akýl için metafiziksel bir önkabule ihtiyaç duymak? |
|
232
|
|
|
|
okey masasýnda oturan genç,nasýl ideolojik katil olabiliyor |
|
233
|
|
|
|
Düþünsenize; yediden yetmiþyediye, çöpçüsünden memuruna, öðretmenine, doktorundan siyasetçisine, vekiline, öðrencisinden avukatýna, iþçisine iþsizine kadar herkes bu bilince sahip olsaydý Türkiye þimdi çok daha iyi bir durumda olmaz mýydý? |
|
234
|
|
|
|
Yapabilecek olduklarýnýz ancak bir uçurtma ipi kadar uzaða gidebilir. |
|
235
|
|
|
|
Ne alakasý var demeyin hemen! Ben bir alaka kurdum ki böyle baþlýk attým. Önce okuyun sonra var mý yok mu karar verin. Acele etmeyin caným… |
|
236
|
|
|
|
Doðayý, Toplumu, ve bilinci, iç karþýtlýklarýnýn çatýþmasý ve aþýlmasýyla, durmaksýzýn devindiren ve geliþtiren kesintisiz süreç..Diyalektik; doða, toplum ve bilincin, hem varoluþunun, hem de bu varoluþun bilinç tarafýndan kavranýþýnýn yasalarýnýn bütünlüðüdür.. |
|
237
|
|
|
|
Düþüncelerini empoze etmeye çalýþan, ýrkçý/kapitalist medyada alan bulmuþ, internet sayesinde alanýný geniþletmiþ bu medya-ateþçilerinin hedefi, okurlar, dinleyiciler, izleyiciler, net sörfçüleri, hýzý seven ileticiler, gözlemeyi seven masumlar, öðrenme, bilme, özümseme hakký olan insanlardýr.
|
|
238
|
|
|
|
Hafta sonu Gerger’e doðru yol alýyorum. Öðretmen olan kýzýmýn görev yerini görmeye gidiyoruz. Narinceyi geçiyoruz. Ýlk virajý dönüyoruz. Her tarafý dumanlar kaplamýþ. Gökyüzü tamamen kararmýþ. Tarla sahibi, buðday hasatýnýn yapýldýðý yeri yakmýþ. Etrafta kimsecikler yok; ateþ kýsmen sönmüþ gibi görünse de halen içten içe devam eden yerler mevcut.
|
|
239
|
|
|
|
Hiç kimse haksýz olduðunu kabul etmez, kabullenmez. En azýlý bir hýrsýza, en acýmasýz bir katile de sorsanýz, kendisini haklý gösterecek bir takým sebepler ortaya atacaktýr.
Herkes yaptýðýnýn iyi ve doðru olduðunu düþünür. Gasp, terör, çete ve mafya... gibi iþlerle ilgilenenlere de sorsanýz, kendince haklý sebepler ileriye sürer. Ekmek parasý, ailesinin nafakasý için çalýþýp çabaladýðýný söyler. |
|
240
|
|
|
|
Millet olarak en büyük þikâyetimiz kitap okumayýþýmýzdýr. Bu þikâyetimizde çok da haksýz deðiliz. Teþhis doðru da tedavi konusunda bir arpa boyu yol almýþ sayýlmayýz. |
|