Bir saniye sonrasını kim bilebilir, görebilir, hissedebilir?
Keşkeler, tekrarı olmayan dönüşsüz bir yol hatta ölü zaman dilimi.
Bir kere dahi sevdiklerinin özel günlerini unutmadığı için kendiyle gururlanan birinin gün gelip pişman olacağı, "hatırlamaz olsaydım" diyeceği kimin aklına gelir ki?
Olacak ve ölecek ferman dinlemiyor maalesef.
Varlığı senin için en büyük şans olanın, hayattaki en büyük şansızlığı da olabilirsin hiç arzu etmeden.
Kısmetindeyse şayet koca çuval dolusu pirinçteki taş gelir seni seçer kaşığında ve kırar dişini.
Kim ister ki aynı güne denk gelsin evlilik ve ölüm yıldönümü. Kutlama günü kara yas günü oluverir bir anda.
Şemsiyesiz çıktığın bir günde doluya yakalanmak gibi olsa bütün olumsuzluklar alt tarafı ıslanır ardından kurursun.
Randevusuna istemeden geç gelene, siparişini trafik vs sebepten vaktinde getiremeyene öfkelenmemek gerek belki de bundan sonra vardır bir hayır.
Geçmişle davası, geleceğe olan kaygısı bitmiyor çoğu insanın. Oysa andan ötesi yalan.
Allah her türlü kazadan, beladan, hain saldırılardan, kötülüklerden korusun hepimizi, her canlıyı.
Biz planlarız hayat kendi planlarını uygular çoğunlukla. Dilerim güzel günler bekliyordur insanlığı.
Çok acılar yaşadık ve bu esnada da çok eksildik son günlerde. Kabus olsaydı tüm olanlar ama ne yazık ki tüm çıplaklığıyla gerçekti.
Umut, inanç ve sabırla güzel yarınlarda tekrar eski günlerin masumiyetinde buluşabilmek, gülümseyebilmek dileğiyle.
Aysel Yılmaz