• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
341
|
|
|
|
Türk Milleti olarak her zaman savaşa karşı ve barıştan yana olsak da savaş kaçınılmaz olduğu zaman, cepheye gitmek için, kadını, erkeği, çoluğu çocuğuyla bir an bile tereddüt etmeyiz. ''Gazi, vatan sevgisinin sembolüdür. Şehit ve Gazi, toprağı vatan; insanı ulus yapan değerlerdir.'' |
|
342
|
|
|
|
Sanat bir toplumun kültürünü,örfünü adetini,inançları,gelişmişliğini eserler yardımıyla bizlere sunma işidir.Bir ülkede sanata verilen değer ne kadarsa o ülkenin gelişmişliği o derece gelişir.Sanat önemini kaybetmeyen hep kanını tazeleyen,insanların,duyguların dilidir. Sanat cesaret işidir ahlak işidir.Sanat güzelliklerin esere yansıtılmasıdır. |
|
343
|
|
|
|
İmam-ı Rabbani’nin yazdığı kitapları incelerken birini alıp okumayı düşünüyordum.Hepsi okunasu başlıklarla albenisi
fazlayken biri vardı ki :illa da BENİ AL- BENİ AL ,diyordu
Kitabın adı ilgimi çekmişti…Kıymetsiz Yazılar….
|
|
344
|
|
|
|
Savaşın bir namusu varsa ki biz öyle olduğunu iddia ediyoruz, o zaman bir dolu da namussuz var, savaşların içinde palazlanan... Kim Bunlar? Bunlar gündüz insan gece hırt, diyebileceğimiz tipler. Her şekle, kılığa girerler... Kimi zaman Rudolf Hes olurlar, kimi zaman Ratko Mladiç olurlar, kimi zaman Arayik Harutyan olurlar... Hepsi lanetlenmiş İblis’ in yakın dostudur... Ne diyelim ateşleri bol olsun... |
|
345
|
|
|
|
Besteci Johann Strauss’un Tritsch-Tratsch-Polka - sı eşliğinde çakıl taşlarının bütün bir kış hareketlerinden yorulmuş dalga, bu sabah onları sakince sevmeye yeltenmiş, bebek uykuları kadar dingin deniz, ben duyamıyorum kimin umrunda….
|
|
346
|
|
|
|
Geriye dönüp baktığımızda haksızlığa, yozlaşmaya, çürümüşlüğe, arabesk yavşaklığına karşı duran; halkın iyiliği, güzelliği için onun değerlerini evrensele katmaya çalışan sanatçıların sürgün yediğini, hapse atıldığını ve daha kötüsü yakılarak öldürüldüğünü görürüz. Yani bizim arabeskimiz (!) evrenseli dışlayan; ırkçı ve ümmetçi bir anlayışın sonucudur. |
|
347
|
|
|
|
Hiçbir hareket koymadı ana ama anlaşılamamış olmak koydu. İnsanların böylesi hassas bir konuya bu kadar kapalı olmaları, bir takım art niyetlerle yaklaşmak istemeleri içimi acıttı.
|
|
348
|
|
349
|
|
350
|
|
|
|
Şöyle bir düşünce talimi yapalım beraberce. Ülkede tüm kamera sisteminin, tüm güvenlik güçlerinin 24 saat devre dışı kaldığını varsayalım.Veya tüm kontrol, polisiye hizmetlerin 24 saat greve gidecekleri duyurulsa, ne olur ? |
|
351
|
|
|
|
Kız çocukları, ikinci dört yılın sonunda okuldan alınacaklar. Belli görüşe hizmet eden dershanelerde eğitilecekler. Erken yaşta meslek okullarına yönlendirilecekler. Çocuklar gelecekleri açısından karar verebilme olgunluğuna henüz erişmedikleri için, başkalarının yönlendirmesiyle hareket edecekler. Çocuk gelinlerin sayısı artacak. Birçok dershaneye gün doğacak. Açık öğretim hakkı bahanesine sığınarak, kız çocuklarına haksızlık yapılacak, kendilerinin özgür öğrenim hakları ellerinden alınacak.
|
|
352
|
|
|
|
Kadını özgür olan toplumun erkeği de özgürdür, özgür aşklar sevgiye kolay dönüşür, yetiştirilen nesiller sevgiyle büyür…
Sevgiyle büyüyen nesillerin düşünceleri özgürdür, özgür beyinler çözümler üretir, işinde başarılıdır, buluşlara imza atar!
Çocuklar gereksiz yere korkmaz!
Utanmaz…
Hapsolmaz!
|
|
353
|
|
|
|
Biz Türk milleti olarak sadece kâğıt üzerine imza atmayız, hayatın her alanına da merhametimizle gülümsemelerimizle imza atarız. Ecdadımız tarihte o kadar çok imza atmış ki dört kıtaya, aradan geçen yüz yıl sonra bizlerde onlara yetişemesek de imzalar atmaya devam ediyoruz. |
|
354
|
|
|
|
...Atatürk, insanlara özgürlük verdi, İslam ülkelerindeki gibi yasaklardan bunalıp üstlendikleri sıfata rağmen, içinde bulundukları duruma riya katan insanların olduğu bir toplum istemedi. Bırakın, insanlar istediği gibi yaşasın, sonuçta onları değerlendirecek olan Allah'tır, doğrusunu, yanlışını, hatasını Allah bilir. Tabi ki gönül ister ki herkes hakikati seçsin. Yine de insanlar gönüllerini temiz tuttular, büyük hatalardan kaçındılar, ufak tefek nefsi hatalarını da azaltmaya çalıştılar, daima iyilik ve insan haklarını koruyarak yaşadılar. Bu kadarı bile belki de o insanların cennete gitmesine yetecek, bunu sadece Allah bilir.
Yine de hakikati okumak ve neyin ne demek olduğunu, nasıl düşünmemiz gerektiğinin ilmini anlayabildiğimiz kadar anlamak gerekir... |
|
355
|
|
|
|
Ünlü Çek yazar Milan Kundera'nın da bir kitabının adıydı ''Var olmanın dayanılmaz hafifliği'' yıllardır düşünür dururum. Var olmak ağırlık mıdır, yoksa hafiflik mi? Romanı okuduğumu söyleyemem dört dörtlük, şöyle bir sayfalarına göz gezdirmiştim... |
|
356
|
|
|
|
Dostlara sitem derinden gelir ve Dostlar sitemle bir başka özlenir.... |
|
357
|
|
|
|
''Temmuz ve Ağustos ayında evlenirseniz çok kötü bir seks hayatınız olur.'' Susan Miller |
|
358
|
|
|
|
Organik doğanın en temel yasalarından biri eğitimdir..Organik doğayı oluşturan her canlı türü, yaşamını ve türünü sürdürebilmek için, doğal organik yasaların bilgisiyle sınırlıdır..
|
|
359
|
|
|
|
Renkler ile ilgili bir yazıdır |
|
360
|
|
|
|
Çünkü söz konusu olan vatandı. Kurandı, ezandı, namustu, bu uğurda bir değil milyon kez ölünmeliydi. Nasıl ki duygularımızı temiz tutmak için yaşıyorsak, onlarda vatanımıza haram pislik girmesin diye ölüyorlardı. Muratları temiz olmaktı. Alnının akıyla yaşamaktı. Bunun içinde vatana haramı sokmamak gerekiyordu. İşte bu zihniyetler ordusuna sahip olarak savaştılar. Aynı duygularla o cepheye gitseler, ve aynı ordulardan bin kat daha güçlü ordular saldırsa şunu yine öğreneceklerdi.
Ç a n a k k a l e G e ç i l m e z.
|
|