• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
621
|
|
|
|
Bizim de yakında kayış kopacak... |
|
622
|
|
|
|
Tıpkı gökyüzündeki yıldızları yakalayamayacağımızı bildiğimiz halde onları izlemenin, gözlerimizi kırpmadan dakikalarca takip etmenin keyfine varmak gibi…
|
|
623
|
|
|
|
Kötü gidişe dur demek toğrağa atılan tohumların sağlıklı bir şekilde yetişmesini sağlamakla olabilir. |
|
624
|
|
|
|
Âblar dolâblar yekdiğerinden âh çeker
Birbirinden müştekî mağdûrlar gaddârlar |
|
625
|
|
|
|
kuş gribinin bize olan gıcıklığı nerden geliyor |
|
626
|
|
|
|
Bu devirde imaj herşeydir. Ve ne yazık ki, dış camiada Türk imajı pek olumlu değildir! |
|
627
|
|
|
|
Ey insanlık,yeni yılda at üzerinden tüm zalimliklerini.Çıkart üzerinden masum kanıyla yıkanmış elbiselerini.çıplak kal ve öyle dolaş.anadan doğduğun gibi saf ve temiz ol. |
|
628
|
|
|
|
Kırk yılı geçti istanbul'a geleli. Daha yolunu bile öğrenemeyen bu yaşlı kadına yer yok bu koca şehirde... Gideceğim. |
|
629
|
|
630
|
|
|
|
Türkmenlere yönelik sosyokültürel bir özeleştiri denemesidir… |
|
631
|
|
|
|
Saati zenginlerin bulduğu kanaatindeyim.Yoksulları, köleleri nasıl çalıştıracaklarına karar verirken, saati akıllarına getirdiklerine inanmaktayım. Çünkü saate ihtiyacı olan işçidir, memurdur.Şu saatte kalkması, şu saatte mola vermesi, şu saatte paydos etmesi gereken odur.Patronun kendisi saate ihtiyaç duymaz.İsterse çalışır, isterse çalışmaz.Geç geldiği için kimse kendisinden hesap sormaz.Gider Bebek sahilinde kahvaltısını yapar kimse ona karışmaz.Oysa işçi, memur o saatlerde ya otobüs durağındadır ya bir dolmuşun içinde sıkış sıkıştır ya da işe geç kalma korkusuyla ter içindedir. Kolundaki saat bileğine vurulmuş bir kelepçedir.Zamana mahkumdur ve her şey zamanında yapılmalıdır.
|
|
632
|
|
|
|
“Oğlan anası kapı arkası, kız anası minder kabası”.
Atasözleri, toplumların yaşam biçimlerinden doğarlar ve ağızdan ağza dolaşarak sahip oldukları üç – dört sözcükle bir çok yaşanmış öykü anlatırlar. Değil mi?
|
|
633
|
|
|
|
Olsun ben ümit varım yarınlardan, aldırmadan ahlaksızlığın ve tükenmişliğin dört kol çengi gezişine. Zira dibe vurmadan şahikalara çıkılmıyor. Dibe vur...
|
|
634
|
|
|
|
Hayatımıza çitleri kim çekti veya bu çitleri kim kaldırabilir |
|
635
|
|
|
|
kim niye neden niçin NE ZAMAN |
|
636
|
|
|
|
tarihin neden bu kadar önemli olduğu bilinmmezse nelere sebep olacağından bahsettim... |
|
637
|
|
638
|
|
|
|
İnsan denilen ve bu isimle anılan bizlerin aslında sadece kendi erk ve çabamızın güçlülüğünü gerçekleştirmek için ne kadar çılgınça bir çaba içinde olduğumuzu bugün belkide yaptığım yada yapmaktan son anda kurtulduğum bir tartışmanın sonunda anladım |
|
639
|
|
|
|
Evet değerli dostlar;365 tane tertemiz sayfa var önümüzde.önceki sayfalarda yazamadığımız, ya da yanlış yazdığımız. İşte kalem de, silgi de bizde , ne dersiniz?
|
|
640
|
|
|
|
Yüreğimi kürtaj edilmiş gecelerde vurdum sensizliğe, bilinmezliğe.
Kentin sokaklarında bir sokak köpeği yalnızlığı ile ağladım. Başımı okşayacak bir merhamet eli, kalbime dokunacak sözleri söyleyecek dili aradım.
Yanımdan yüzlerce insan geçti zamanlı zamansız.
Ve hiç biri dönüp bakmadı erguvan bakışlarıma. Zabta geçmeyen küfürlerle, kayıt dışı aşağılamalarla vurdular yüreğime, kanattılar göz bebeklerimi.
|
|