• ÝzEdebiyat > Deneme > Post-Modernizm |
41
|
|
|
|
Pamuk tarlalarýna çelik dikildi ve dendi ki: “ Çelik gibi saðlamdýr pamuk yataklarýmýz”
Delik deþik oldu sýrtlarýnýz baksanýza...
|
|
42
|
|
|
|
zihnimin þeytanla orgazmý |
|
43
|
|
|
|
‘Büyük Turist’ evinin konforunda bir seyahati tercih eder, kendisi eðitimsiz olsa bile diplomalý yabanýllarca karþýlanýr, kendi ülkesindeki teknolojinin benzerleriyle donatýlmýþ çok yýldýzlý otellerde ülkesinin lüksüne kavuþur. Sýra yolculuðun sonunda ulaþýlan kültürle tanýþmaya gelmiþ gibidir, fakat sokaklarda yalnýz gezilmesi güvenlik nedeniyle tavsiye edilmez. Kafile halinde akýnlar düzenlenip öteki kültür keþfedilir. Olmadý, suni kültür vahalarý oluþturan tatil köylerinden dýþarýya adým atýlmaz. Büyük Turist, ülke ile ilgili anýlarýný pazarlardaki tezgâhlardan satýn alýr, uçsuz bucaksýz denize girmektense dar bir havuzun güvenliðine hapsolur. |
|
44
|
|
|
|
Yok olan bedenler deðil artýk, kaybolan sevgiler.
Her sevgi yeni bir beden yeni bir sevgi yeni bir beden dizi dizi beden dizi dizi sevgi.Yok olan kelamlar yüzler öpüþler.
Bir seviþmenin son mýsrasýmýdýr sevgi?
son orgazmýn geri çekilme ereksiyonu?
deðer verilen deðerlerlerin yok oluþu son serzeniþte.
Son peydahlanan bir öpücük öpücükten doðan bir velet, büyümeyi özleyen sevgi.
Bir adým o adým bu adým þu adým kapýda sonlanan son adým sonrasýnda kuyruk sýkýþtýran bir kevaþe.
Bir kevaþe sýkýna sýkýla kapý çalarak yok olmayý göze alarak son mermide son saksýyý kafasýna vurarak son akbabayý çaðýran beynin kývrýmlarýný ona yediren son oltadaki son balýk gibi yarýna iðne ucundan gülümseyen yaratýk.
bugüne yarýndan çok inanan yarýný bugünden çok isteyen savunmasýz sadraazam.
Artýk bi kral yok.
Krala artýk güven yok
Ne sen dünyayý sarsacak bi kadýnsýn.
Nede ben öpünce prenses olacak bir kurbaða.
Bir gün elbetlere ihtimallere þans veren 2 tip
Can çýkmasý beklenmeyen, yorumlarý düþünülmeyen iki beynemaz.
Olmasý gerekenle oldurulmasý için olanlar arasýnda boðuþan, boðuþmayla terleyip seviþen, seviþmeyle uyumaya çalýþan 2 tip.
Ýkilier birbirini tepeler |
|
45
|
|
|
|
Hayatýn deðersizliklerinden dolayý yaþamý hiçe sayan bir ben ve yaptýklarýmýn resmediliþini gerekse fotoðraf veya bir filme çekiliþini uzaktan izleyen bir kimse.
Nedir ne deðildir derken yaþadýðýmýz yýllarýn geçip gidiþini bu þekilde izleyip görüp algýlýyoruz sonuca varmaya çalýþýyoruz, oysaki geçip giden neydi?
Þuan da geçip seyralýp giden bir yazý deðil mi?
Deðil mi? |
|
46
|
|
|
|
Doðum ve ölüm... Ýki benzer yolculuk... Biri bilinmeyenden gelinen, diðeri bilinmeyene gidilen... |
|
47
|
|
|
|
Bir dönemdi o gün bugünlerden ayrý.Ayrý olan gözler deðil bakýþlardý.Bakýþlarýn mevsime yansýmasý bir sonbahardý bu mevsim gibi de deðildi.Bir bakan gülüyor þimdilerde.Oysaki bir çýðlýk var Sinemlerden semalara yükselen.
Bir gece kondu evi þuan ki gibi, ekmek yumurta için 5 lira bulamayan bir yandan havyara surat çeviren rahipler sarmýþtý yaþadýðýmýz tüm kasabalarý. |
|
48
|
|
|
|
Sen anlak! Seçim eline verilseydi neyi yaratýrdýn tin’den önce, ya da neyi ulaþtýrýrdýn yokluða? Hadi! Dediler: tanrýný yarattýn. Hadi yarat þimdi kendi erdemini Tanrý olmaksýzýn.
|
|
49
|
|
|
|
Ýletiþim teknolojisi tüm dünyada geliþiyor, çeþitleniyor ve dönüþüyor, ama giderek daha az mesaj iletiyor. Etki alanýný geniþlettikçe de insanlýðý besleyecek, dünya kültürünü üst seviyelere taþýyacak ‘farklýlýklar sentezi’ olanaðýný dümdüz ediyor. |
|
50
|
|
|
|
Hissedemeyen kalýplaþmýþ yazýlar... |
|
51
|
|
|
|
yavaþ yavaþ gözden kaybolmaya baþlýyorlar hergünki gibi ama mutlu.dakikalar saatleri saatler gün sonunu ararken güneþ göz kýrpmaya baþlýyor geceye yavaþ yavaþ çekiyor ýþýltýsýný..kelebekler dönmüyor kelebekler nerede?bir pencere arkasýnda sýkýþmasadýlarsa neredeler?
beden soluksuzlaþýyor, renk mora çalýþýyor son bir nefes için denize koþuyor beden koþup koþup dalgalarýn kucaðýna býrakýyor.. |
|
52
|
|
53
|
|
54
|
|
|
|
Bir sahne vardý aklýnda; söylenmezdi bu sahnede ki þeyler ama bilinirlerdi. Yürüyebilirdi ama bir bankta oturup etrafý da izleyebilirdi.Ama o hiç birini yapmazdý çoðu zaman. |
|
55
|
|
|
|
Göremediklerimizin hareketleri .. Týpký beþikteki bir el gibi. Dünyayý sarsar.. |
|
56
|
|
|
|
Dönüþün baþý baþlangýcýn sonu arasýndayýz yine.Hayatýn vermiþ olduðu mutlulukla mutsuzluklarýda yaratýp bünyede tahribat yaratmasýný saðlarýz.
Peki bu neden ki?
Neden yoruyoruz kendimizi
Bünyemizi |
|
57
|
|
|
|
Ýki kafadar Rusya’nýn aksine çok farklý zevk ve beðenilerle karþýlaþacaklarýný ummaktadýrlar. Ancak durum tam tersi olur. |
|
58
|
|
|
|
Bu insanlar, bu yorgun kalabalýk bilmediðim bir lisanda adýmý çaðýrýyor. Adýmdan koþar adým kaçýyorum ve çok korkuyorum. |
|
59
|
|
|
|
Modern olarak adlandýrýlan dönemin, kargaþa, umutsuzluk, iletiþimsizlik ve güven bunalýmý ile þiddetin egemen olduðu inançsýzlýðý yaratmasý, postmodernist döneminin habercisi olmuþtur. Özellikle sinema, kargaþa, þiddet ve parçalanmýþlýðýn aktarýmýnda diðer sanatlarýn önüne geçmiþtir. |
|
60
|
|
|
|
Hiç hesapta olmayan bir gece bunalýmý. Bir cinnet halinden, durgunluða eriþ. Barýþ Manço dinlerken de delirebiliymuþ insan meðer. Ama iyi ki Manço'ymuþ dinlenilen; yoksa limana sað salim varamayabilirdi gemim... |
|