|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
461
|
|
|
|
Günümüzde sanki öğretmene olan saygı, eskisi kadar kalmadı. Artık öğrenciyi okula verirken “Eti senin, kemiği benim” demiyoruz. “Öğretmenin vurduğu yerden gül biter” diyenimiz hiç kalmadı. Önceleri, öğretmen öğrencileri sorgularken, günümüzde öğretmenler sorgulanmaya başladı. Mesela önceden bir dersten zayıf not aldığı zaman öğretmen “Bu nedir böyle? Niye çalışmadın?” derken bu gün tam tersi oluyor. Öğrenci veya öğrenci ailesi okla gidip öğretmene “Bu not nedir? Neden zayıf verdin?” diye sorguluyor… |
|
462
|
|
|
|
• Bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü'nü Fransız yazar Jean-Marie Gustave le Clezio kazanmış. "Yenilikçi şiirsel macerayla ve duygusal coşkunlukla dolu, şu anki medeniyetin sahip olduğunun ötesinde bir insan sevgisini ele alan" eserler çıkardığı için ödüle layık bulunduğu açıklanmış.
Clezio'nun Türkçe'ye çevrilen kitapları: "Çöl", "Göçmen Yıldızı", "Altın Balık", "Okyanus Kokusu ve Angoli Mala", "Tutanak" ve "Ourania".
• Acaba Fransa'da da yazarlar, şairler ve sanatçılar tarafından "Clezio'ya Nobel ödül olarak değil, siyasi bir ücret olarak verildi!" denilerek imza kampanyası başlatılacak mı? |
|
463
|
|
|
|
Bir ses duyuyorum çok uzaktan...
Sonu mutlu biten kaliteli bir romantik komedi filmi izlemişizdir...
Bir şeyler bulmuşuzdur kendimizden, mutlu olmamıza yetmiştir ya hani...
Filmin bitiminde kadife sesli, sesi sanki uzaktan gelen bir erkek şarkıcı yalnızca gitar eşliğinde söyler şarkıyı. Müzik akar gider, film biter...
Arkasında huzur bırakan bir romantik komedi filmi gibi bu sokağı izlemek...
|
|
464
|
|
465
|
|
|
|
YENİ BİR YAZI BU...Yazdığım şey kelimeler, “sadece insanın geliştirdiği eşsiz dil”in imgeleri birden bire dökülüveriyor ekrana. Çook eskiden beri. |
|
466
|
|
|
|
“Şarkılarla ağladık, Şarkılarla güldük, Şarkılarda ayrıldık, Şarkılarda üzüldük şarkılarda hayat, şarkılarda ölüm, olursa olsun…” |
|
467
|
|
|
|
Genç kıza "oyna" demişler, " Yerim dar" demiş...Alanını genişletmişler "Yenim dar" demiş. |
|
468
|
|
|
|
Hep beraber yola koyulduk. Arabada koyu bir sohbete başlamıştık. Adada gündemde ne varsa konuşuyorduk. Veysel Hocam da, Durali Hocam da bu tür konularda çok donanımlı kişilerdi. Doğrusu çok güzel fikir alış verişi yaptık.
Yeşilköy’e geldik. Burada Veysel Hocam evinde kıyafetlerini değiştirdi. Olta takımlarını aldı. Ve araba değişikliği yaparak Erenköy’ün yolunu tuttuk. Marine Gate’i geçtikten hemen sonra balık avlayacağımız bölgeye geldik. |
|
469
|
|
|
|
Tarafgirliğin insanoğlunu çepeçevre sardığı günümüzde; bakış açısını, bir platforma %100 nesnel olarak oturtabilmek mümkün mü, acaba? Ya da insanoğlunun böylesi zamanlarda bitaraf kalması ne kadar mümkün ?
|
|
470
|
|
|
|
Aslında Esad’ın bir zalim olduğunu, her akşam sıcak odalarımızda, bol çeşit sofralarımızda konforumuzu bozan ana haber bültenlerinden de biliyoruz ama…
Ama İran’ın rejiminin, bu çağın firavunundan yana tavır almasını hala anlamış değilim.
Hele Hasan Nasrullah’ı…
Lanet İsrail’le karşı mücadelesiyle zihnimizde büyüttüğümüz, her namaza durduğumuzda gözyaşları içinde kendisine dualar ettiğimiz Seyyid Hasan Nasrullah’ın zalim Başer Esad’ı destekleyeceğini hangi Müslüman düşünebilirdi ki?
Doğrusu, insanoğlu çok acayip bir yaratık… |
|
471
|
|
|
|
Bu gün 28 Şubat…
Ve bir zamanlar mahkemelik olup, şimdi beraat eden “Bir İdamlık Kent” adlı kitabımın ikinci baskısını yapmak üzere kitabı hararetle isteyip, sonra da “bu kitapta sen Müslümanları fişlemişsin” diye ‘kof’ mazeretler sunan Müslüman yayıncılara/arkadaşlara ne oluyor?
“Fişleme” dedikleri; söz konusu kitapta, o dönem Malatya’da mağdur olan, tutuklanan insanları gerçek isimleriyle zikretmiş olmamdır.…
Belgesel özelliğini taşıyan bir kitapta o dönem mağdurların isimlerini vermekten daha doğal ne olabilir?
İnsan bu kadar korkak olabilir mi? |
|
472
|
|
|
|
çalıştığım okulda ilgimi çeken birkaç nottan bu manzarayı yazdım bunun devamı da var... |
|
473
|
|
|
|
Barışın, kavga ve savaşlardan sonra yapılması tuhafıma gitti. Biraz irdelemek istedim. Neden önce yapılmıyor değil mi ? |
|
474
|
|
|
|
bizler neden bir şeyleri kırıp dökmekten ziyade onarım yoluna gitmiyoruz |
|
475
|
|
|
|
ellerime hiç yakışmayan bir sigara, soluğumda emanet bir nefes, üşüyen ayaklarımın tek sebebi, acı olan ne varsa bu dünyada hepsi -hakettiğin ya da haketmediğin ne farkeder- içimde, çok derinlerimde hissettiğim, ağırlığı belirsiz bir kütle, susuzluk belki de ne yaparsam yapayım dindiremediğim, ağlasamda günlerce ve gecelerce indiremediğim gözlerimden. |
|
476
|
|
|
|
Merhabalar,
izedebiyat'ta ilk karşılaşmam sizlerle... |
|
477
|
|
|
|
Kim bilir belki de bir rüya bu…
Belki de bir ütopya…
Herkes sorar bu soruyu “Var mı böyle bir Dünya?”
İnsan, ne zaman ki içindeki benlikten kurtulur, kötülüğü, çirkinliği yok eder, kendinden çok karşısındakini düşünür ve Tanrı’nın istediği doğru ve dürüst bir kul olursa işte o zaman güzelleşir hayat… |
|
478
|
|
|
|
canımızı yakan terör belasına çözüm önerileri |
|
479
|
|
|
|
icimdeki firtinadan bir buket |
|
480
|
|
|
|
Sanırım hayatta yapılabilecek en güzel şey, tanıdığınız, sevdiğiniz herkese onları ne kadar sevdiğinizi yaşarken söylemeniz. Onlar gittikten sonra bir işe yaramıyor. Bugün gidin kimi seviyorsanız ona bunu bir şekilde söyleyin işte, ne bileyim. Şaşırtın onu, mutlu edin. Karşılığı gelmese de.
|
|
|
|