• ÝzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
541
|
|
|
|
Gülüþleri kýskanan çok olur. Tüm gözyaþlarý ise yalnýzdýr. Seçim senin. Ýster gül ister aðla... Ya kýskanýlacak biri olacaksýn ya da yalnýz... Ýnsanlar gülüþlerini saklarlar, kýskanýlmaktan korktuklarý için. Ya somurturlar akþama kadar ya da yüzlerinde nötr ifadeler taþýrlar. Dünyada gülmek, kolay deðildir. Kolay olmayaný baþaranlar göze batarlar. Gülmek, tüm nazarlarý üzerine çeker. |
|
542
|
|
|
|
Aycýk da Ben Bulaþýkçýlýk Yapayým |
|
543
|
|
|
|
bilmiyoruz kim kimi ne kadar öldürmüþ, o zamaný yaþamak orada olmak gerekirdi ya da bu iþi objektif tarih üstadlarýnýn akýllarýna býrakmak lazým, sonuçta dünyada birsürü türk , bir sürü ermeni ve kürt yaþýyor hala ve savaþlarý tarihe gömmeye çalýþmak yer |
|
544
|
|
545
|
|
|
|
Hiç farkýna varmadýðýmýz tesadüflerle dolu hayat. Biz göremiyoruz, fakat ilginç bir þekilde hayatýmýz belli etkileþimler üzerinden þekilleniyor.
Bir film olsa hayatýmýz, bu filmi izleyenler yaþanan tesadüfler yüzünden filmin ne kadar ilgi çekici olduðunu fark edip, büyük bir merakla izlemeye devam ederlerdi filmi.
Bu tesadüfleri bir de biz görebilsek! |
|
546
|
|
|
|
öfke ile kalkan zararla oturur |
|
547
|
|
548
|
|
|
|
gençlik ne demektir. günümüzde ne olmuþtur. ve gençlik yani biz nereye gidiyoruz. kiminle gidiyoruz. niye bize kimse dur demiyor. ve biz neden uçurumdan dönmüyoruz. neden |
|
549
|
|
|
|
Pazartesi günleri –nedense- insan biraz gergin oluyor. Pazar günkü rehaveti hâlâ atlatamamýþ olarak iþe baþlýyor. Bu gün (Pazartesi) ben de öyleyimdir…
|
|
550
|
|
|
|
Ben de çok isterdim içinde “acý” geçmeyen yazýlar yazmayý.
Suya-sabuna dokunmadan…
Ezilenlerin feryadýný duymadan…
Komþusu açken uyuyabilen…
Vurdumduymaz bir hayat yaþamayý ben de denemek isterdim.
Söylenenlere aldýrmadan yazýlar yazmayý hem çok isterdim, lakin gördüðün/gördüðünüz gibi beceremiyorum.
|
|
551
|
|
|
|
Çekip gidiyorum, vuruyorum yollara seni, yüreðim günahýyla can çekiþiyor simsiyah asfaltlarda. Sabrým taþmýþ her yer gözyaþým olmuþ. |
|
552
|
|
|
|
Hoþgörüye kapý aralýyordu.
Himmeti ve izzeti yaþatýyordu.
Zilleti beþ paralýk ediyordu.
Mahalleli dayanýþmasýný vurguluyordu |
|
553
|
|
|
|
"Ben Evleniyorum" yapýmcýlarýna mektup |
|
554
|
|
|
|
hayatýn tüm anlamsýzlýklarýn içinde bir anlam yakalamanýn gerekliliðini anlatan kýsa bir yazý... |
|
555
|
|
|
|
Deli çaðlarý geride kalýnca,vazgeçemeyeceklerini sandýklarý ‘aþkým’larýna bir daha
Dönüp bakmayacak bu gençler,hangi dürtüyle böyle bir vahþetin aktörü olabiliyorlar?
Rehber öðretmenlerin,rehberlik servislerinin ilgi alaný dýþýnda mý kalýyor bütün bunlar?
|
|
556
|
|
|
|
alkýn’ýn elinde bir düdük olurdu. Bunu, yanýndan hiç ayýrmazdý. Yoldan geçen her araca bu düdüðü çýkarýr ve gidene kadar çalardý. Araçta kim olursa olsun onun için fark etmezdi. Kendisi “Buradan geçerken, buraya uðramayan, selam vermeyen, bakmayan bu düdüðü yer” derdi.
Daha ziyade eski bürokratlardan, emekliye ayrýlmýþ memur kesiminden, yakýnlarda çalýþan kiþilerden gelen olurdu buraya. Özellikle polis memurlarýnýn birçoðu buraya kahve içmeye gelirdi. Ve Yalkýn bunlarýn hepsini tanýyor ve hepsine de iliþiyordu. Ýliþmediði yoktu ki… Yalkýn’ý Yalkýn yapan iþte bu özelliði idi. |
|
557
|
|
|
|
Karþýlýklý susuyorduk…. Bekliyor ve susuyorduk… Öyle susuyorduk ki çöllerde kaktüsler bile susuyordu. Öyle duruyorduk ki dünya dönmeyi býrakýyordu, duruyordu….Felekler yedi katýn yedisinde de duruyordu |
|
558
|
|
|
|
Ben ders vermeye kalkýnca dersi ben aldým. Benim gibi hayat dersi vermek isteyen bir öðretmene de ders vermiþler geçen hafta. |
|
559
|
|
|
|
Oyunda ana tema olarak “Uyuþturucu Ölüm demektir” konusu ele alýnýyor. “Bir defacýkla bir þey olmaz” diyerek deneme ile baþlayan uyuþturucunun sonunda mutlaka ölüm olduðu, ve bu nedenle de ne olursa olsun, bir defacýk da olsa asla denenmemesi gerektiði anlatýlýyor.
Özellikle ailelerin bu konuda çok dikkatli olmalarý, çocuklarýyla saðlýklý bir iletiþim kurmalarý, ebeveynlerin gençleri dinlemeleri gerektiði ve onlara önem verdiklerinin gençlere hissettirilmesinin önemi üzerinde duruluyor. Bunun uyuþturucu ile mücadelede önemli ve etkin bir yöntem olduðu belirtiliyor. |
|
560
|
|
|
|
Pencerem ve ben.Saat sabahýn ikinci ve üçüncü saatleri arasýnda.Sýcak ile aramdaki sýradan bir 6-7 dakikanýn yazýya aktarýþmýþ hali. |
|