• İzEdebiyat > Eleştiri > Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
1
|
|
|
|
kargalar da aşık olurmuş meğer!.:)) |
|
2
|
|
|
|
Her sensizliğin ve de sessizliğin; gerçek felaket olduğunu bize bu açıdan gösteriyorsun… Teşekkürler. |
|
3
|
|
|
|
Söz konusu yasa İslami çevreleri rahatsız etmiştir. Çünkü yasa TECAVÜZCÜLERİ HADIM ETMEYİ ÖNGÖRMEKTEDİR. İşte bu nedenle Prof. O. Çeker sorunun odağında aslında “kadın” olduğuna vurgu yaparak "Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir. Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasi otoritenin kararı ile uygulanan bir ceza yöntemidir" demektedir. |
|
4
|
|
|
|
Bir ince tülüm pencerelerde. Hoyrat rüzgarlar esmesin bana. Fır fır essin her daim yel üzerime. Dayanamam savrulmalara, dağılmalara. Ruhum tüm dokunuşlarda hafifçe yerinden oynasın. Sevdiklerim artık beni hırpalamasın. Sevmeler Allah'ın lütfu olsun. Rahmet pencerelerimden eksik olmasın. Bekleyişlerim fırtınaya, kasırgaya dönüşmesin. Pencerelerde güvercinler bile dövüşmesin. Güvercinlerin özgür uçuşlarındaki esinti, bana serinlik ve esenlik versin. İnce bir tülüm sefaletimde. Kimse bana zenginliğiyle perdeler reva görmesin. Kadifeden perdeler yanımda olmasın. Zenginlik sefaletimde hoyrat el olmasın. Kimse yanıma perdeler koymasın. Açlığım güvercinlerin dostluğuyla geçer. |
|
5
|
|
|
|
Zaman zaman düşünmüşümdür. Türkçemizde deyimler, ata sözlerimiz ne derece doğru ve yerinde kullanılıyor? Geçenlerde yazmış olduğum bir yazımda, “elinin körü” diye bir deyim kullanmıştım. Biz bu deyimi genelde sabır kat sayımızın düştüğü anlarda dudaklarımızdan yüksek tonla söyleriz…
|
|
6
|
|
|
|
Konyalı kendini nasıl görüyor/ nasıl görünüyor. |
|
7
|
|
8
|
|
|
|
Mutluluğu Sorgulayanlara nispeten ..... |
|
9
|
|
|
|
Sen kendini ulaşılmaz sandıkça, başın göğe ermeye devam edecektir. İster dağ ol, ister bayır. Benimse istediğim yer, geniş düzlüklerdir. Bana geniş bir dünya vadedmeyen, ululuğuyla kendi büyüklensin. Yükseklik güzel olabilir, asıl güzellik ya denizde ufuk ya da bir ovada alabildiğine verimli toprak olabilmektir. |
|
10
|
|
|
|
Reklamcı değilim, ama reklamcılığın ince iş olduğunu bilmek için reklamcı olmaya gerek yok sanırım. |
|
11
|
|
|
|
85 yaşındaki Cumhuriyet Gazetesinde aynı gazete eliyle belki de ilk defa bir "irtica" olayı yaşandı ve bir Cumhuriyet yazarı köşesinde bir Ayet meali evet yanlış okumadınız bir Ayet-i Kerime meali yayımladı... |
|
12
|
|
|
|
Ve çıkın diyorum ey aydınlığın elçileri karşıma! Atın boynuma kutsal kementlerinizi ve çekin alıp götürün beni uzak ülkelerinize. Giderek kaplarken şeytanın karanlığı evreni ve savaşırken yerküre gölgesiyle... |
|
13
|
|
|
|
Bir kadının sadece saçları namusluymuş. Çünkü daha çocukken babası saçlarını okşar benim nadide çiçeğim dermiş ona. Ve babasını o kadar severmiş ki saçlarını sadece ona okşatırmış. |
|
14
|
|
|
|
Anlaşılmayı beklemek hem anlaşılmaya hem de beklemeye yapılabilinecek en büyük kötülüktür. |
|
15
|
|
|
|
Siz Beni var edenin varlığına kastettiniz..O’na kastettiniz.. Dostum’a..!
Siz benim sesime soluğuma kastettiniz..Ruhum’a.!
Siz benim canıma cananıma kastettiniz.. Aşkım’a.!
Siz benim dergahıma evime ocağıma kastettiniz..Kalbim’e..Yeryüreğime..
|
|
16
|
|
|
|
Size, mutlaka yakından tanıdığınız bir insan tipinden sözedeceğim.
|
|
17
|
|
|
|
Fikirlerinle, felsefeyle yargıla beni; önyargılarla değil... Bir söz bırak dünyamda, inanayım papağan edebiyatı yapmadığına. Bir cümle kat hayatıma, senin için bir nokta olayım. Bir düşünce ol, bulutların arkasından görünün güneş kadar bile olsa. Yeter ki, karanlığıma sızsın bir aydınlığın. Bir şeyi seversem neye göre seveyim, söyle bana. Senin isteklerin, benim tercihlerim mi olmalı? |
|
18
|
|
|
|
Hak Divanında Divane Deli’den Halk Huzurunda Pespaye Akil’ler’e |
|
19
|
|
|
|
Hayatımda yer almayanlar cenazeme de gelmesin. Onların hayır duasına ihtiyacım yok. Onların duası beni yaşatmış olsaydı eğer; şimdi tabutta olmazdım. Ey Cemaat- i Müslimin! Seninle aynı safta namaz kıldıktan sonra sen hep kendine dualar ettin. Ben ellerimle caminin penceresinden senin günahkar bencilliğini bir kilim gibi sildim. Şimdi o kilimin üzerinden cenazemi taşıma! Bırak cesedim senin duaya kalkan ellerinden de uzak dursun. |
|
20
|
|
|
|
Hasta kendisinin çok önemli biri olduğunu iddia eder,hayali birtakım düşmanlar yaratır.Bu düşmanların kendisine kötülük edeceklerini söyler.Paranoyak hasta,saldırganlık dürtülerini başkalarına çevirir. |
|