|
Ateşbâz
(Sinem Hazal Gün) 20 Aralık 2011 |
Sevgi ve Aşk |
| |
 “Benimle yağmurda ıslanır mısın?” diye sormuştu adam.
“Yağmurdan özür dilerim ama, asıl avuçların, bereket çeşmesi” demişti kadın.
|
|
|
Şah Damarı - Günce
(Sinem Hazal Gün) 12 Aralık 2011 |
Sevgi ve Aşk |
| |
| Öksürüyorum zehir gibi, içim sökülür gibi, içimden söker gibi.
Ve en büyük doğrumu öldürüyor işbirliği içindeki bütün yanlışlarım.
|
|
|
Öyle Diyorlar
(Sinem Hazal Gün) 16 Kasım 2011 |
Sevgi ve Aşk |
| |
| Ve ben de olağan sayıklama saatlerimdeyim, birazdan uçarım bir kuşun kanadında semaya. Oradan bir avuç güneş çalarım, ışıksız kalan her gecem için. Azcık hayat, bir dirhem de umut, bugünlük yeter, yarını yarın düşünürüz.
|
|
|
Zaman Yırtığı
(Sinem Hazal Gün) 14 Kasım 2011 |
Sevgi ve Aşk |
| |
| Sahiden...
İnsanın hangi pişmanlığı geçmez, hatta gün geçtikçe artar?
Yaşadıklarınınki mi, yoksa yaşayamadıklarınınki mi?
|
|
|
Ruhum yalın kavi bir kavak
Ateşten doğmuş , ölü bir şükufe artığı
Akıl işgal altında ,lisan ölü
Sukuta uğradık
Dünkü sazlık bugün kül
Can sayfasının nasibi kül
Ayan beyan levh-i perişanlığım
Bir avuntu arayışı bu nisyan gömüğüme
Dilimin anlık gece düşüşünü izlemek için
Bir avuntu arayışı bu
Tek ah ile yakılan yetmiş sema için
Sinem Hazal Gün (Nun)
|
|
