Suret
(Ahmet Meriç Çavuşoğlu) 30 Aralık 2006 |
Sürrealizm |
| |
Gece öylesine karanlıktı ki etraftaki tüm canlılar bir daha gün ışığını göremeyeceklerini düşünerek endişe içinde kıvranıyorlardı. Sıradan bir İstanbul gecesinden farklı değildi belki gökyüzünün kara bulutlarla kaplı olmasını saymazsak. Simsiyah bir yağmur yağıyordu İstanbul'a, fakat toprağı ıslatan sağanak haricinde yere kapanmış bir kızın gözyaşları da ıslattı o gece toprağı. Masumiyetin şah damarını kesmişti hainler, dökülen masumiyetin kanıydı, Asya'nın gözyaşlarıydı; simsiyah gecede kırmızı bir parıltı yansıdı gözyaşlarından. O gece orada yaşananların tek bir tanığı vardı, ufak bir lağım faresi. Cikleyerek izledi masumiyetin cinayetini, kırmızı parıltıdan korkup lağımına geri döndü... |
|
Yalnız Mıydım? Kedi Kimdi?
(Ahmet Meriç Çavuşoğlu) 2 Mayıs 2006 |
Sevgi ve Arkadaşlık |
| |
Ormanla bakıştık bir süre. Ondan da bir ses çıkmadı, üzerime yırtıcı hayvanlar göndermedi, ya da uysal hayvanlar. Ben de ona saldırmadım, bir baltam yoktu ama yine de saldırmadım, bir baltam olsaydı da saldırmazdım. Belki sırf halim yok diye, belki hala yaşarken yalnız kalmamama giden tek seçeneği parçalamamak için belki de buna gerek görmediğim için |
|
Kandır - Ma
(Ahmet Meriç Çavuşoğlu) 13 Nisan 2006 |
İronik |
| |
Gerçek mi? Doğru mu? Kandırılmak mı? Emin misiniz ? |
|
|
"Bu son, son olsun artık .. Bitmesin daha bitenler, başlangıçlardan nefret ettiğim kadar sonlardan da tiksiniyorum. Durağanlık neredesin ? Kabirde 'durabilecek miyim' ? Bitmesinler ya da bitsin artık bu bitişler. Hadi Hayat, meydan okuyorum sana, ama benim koşullarımla. Son bir kez daha başla, istediğin gibi oynayacağım ama bittiğinde sen de bir daha başlamayacaksın ..."
Var olmak istiyorum, varlığımın anlaşılmak geçtiğine inanıyorum. Anlatabilmek için yazıyorum, anlaşılmadığım her gün bir kez daha bitiyorum.
|
|