Ürkek Bıldırcın
(Turgay DELİBALTA) 5 Şubat 2009 |
Toplumcu |
| |
Kürekçiler hasatsız denizi
köpürttüler kürekleriyle,
tez yürüyüşlü gemi gün batarken
ulaştı Sirenlerin adasına,
yüreğim kopacak gibiydi,
kanatlanıp uçacak gibiydi.
……………………………
“Melih Cevdet Anday”
|
|
Çarşaf Duvar
(Turgay DELİBALTA) 18 Ağustos 2008 |
Toplumcu |
| |
……Ölmek yeğdir olacaksa senin her şeyim.
……Seviyordu tensiz bir hayali, vücut sanıyordu.... Sulardakini.
Narkissos
|
|
Bu Aynanının Rengi Yok
(Turgay DELİBALTA) 23 Mayıs 2007 |
Toplumcu |
| |
Siyah saçlarını plastik tarağı ile okşadı, tavladı. Geceliğin yakasını göğüslerine doğru biraz daha çekip, saçlarını beyaz bedeninin üzerine salıverdi. |
|
Güneş Dağların Arkasına Çömelince
(Turgay DELİBALTA) 19 Aralık 2006 |
Toplumcu |
| |
Okul yarı yıl tatiline girmişti. O günkü uygulamalarla MEB sekiz ay içinde öğretmen mezun edebiliyordu (hızlı eğitim). Bizim yarı yılımıza denk gelen tarih Erginler için yıl sonu oluyordu. Ergin’i Kars’taki garajlardan toz bulutu içinde yolcu ettik |
|
On Daire Bir Opel
(Turgay DELİBALTA) 17 Haziran 2006 |
Toplumcu |
| |
Kavaklar, budanmışı budak yerleri törpülenmiş sık döşenmişler tavana. Kavakların üstüne özenle örülmüş, hasırlar kapatılmış. Her taraftan temizlik yansıyor insanın içine. Usta bir elin izini görüyorsunuz her köşede. Duvarda boydan boya asılı yün halı. Ana renkleri ile bezenmiş desen edilmiş, özüne dokunmadan işlenmiş. Verniklenmiş ahşap olan her şey. |
|
Kum Tanesiyim Sevgilim
(Turgay DELİBALTA) 15 Haziran 2006 |
Destan |
| |
El elle tutuşuruz /
kar yağdı mı dağlarımıza /
kar kürtüklerine dayanır sırtımız /
bahar yolunda /
kır çiçekleri ile açar güneşe /
döner yüzümüz. /
renk renk /
|
|
Memur Kızı Menekşe
(Turgay DELİBALTA) 15 Haziran 2006 |
Toplumcu |
| |
Rüzgar, hızını artırdıkça dağların bozaran yüzünü, bir ustura gibi eteklerine doğru sıyırıp indiriyor. Yer yer dağların ve tarlaların yüzünden sürükleyip getirdiği, ot saman çöpleri, küçük kasabayı toz bulutu içinde boğuyor. /
Sokaklar gözlerini oğuşturanlarla dolu. Arada bir harman yerlerinden kalkan toz bulutu çöküyor kasabanın içine. Bir kaç genç toza, rüzgarın hızına aldırmadan yavaş yavaş yürüyorlar caddede. Tek caddesi olan bu kasabada tek, tük dikili kavak ağaçları erden yapraklarını dökmüşler. /
|
|
|
1961’de Ardahan’da doğdu. On yıllık öğretmenlik yaşamı boyunca bugünkü adı Eğitim-Sen ve Eğitim-İş olan Eğit-Der’in kuruluş çalışmalarında yer aldı. DİSK-Genel İş’te iki yıl bölge ve iş yeri temsilciliği yaptı. Öğretmenlikten uzaklaştırıldıktan sonra, İ. Melih Gökçek döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştı. Bu süre boyunca ASKİ Çalışanları Sandığının kuruluşunda aktif görev aldı ve bir yıl kurucu başkan olarak görev yaptı. 1995 yılında İ. Melih Gökçek’in şikâyeti üzerine iş akdi feshedildi ve bir süre tutuklu kaldı. Tüm yaşamı boyunca edebiyat kültür ve sanatla kol kola yürümeyi ilke edinen yazar, Gaziantep’te Radyo Şirin Nar’ı kurdu, Ankara’da Yeni Ulus ve Şimdi İmece gazetelerini dört yıl yayımladı. Öykü ve romanlarında yaşadığımız toplumun farklı renklerini bireysel ilişkilerle buluşturan Turgay Delibalta’nın yayınlanmış üç adet kitabı var.
Şu an Edebiyatçılar Derneği ve Bilim Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) üyesi olan Delibalta, yerel ve ulusal gazetelerde haber ve yorum yapıyor. Bu gazetelerin bazıları şunlar: İstanbul’da Süreç-Siyasal Birikim, Kuzey Anadolu gazetesi, Muğla’da Ortaca Postası, Muğla Gazetesi, Köyceğiz Gazetesi, Gaziantep’te Ekspres Gazetesi, Afyon’da Kocatepe Gazetesi, Kars Iğdır’da yayımlanan tüm yerel gazeteler.
Tüm bu çalışmalarının yanı sıra Ekin Sanat, Koridor, Kumru Berfin, Güney gibi pek çok kültür sanat dergisinde öykü ve şiirleri yayımlanan Turgay Delibalta, yaşamın ve sanatın içinde bir nefes olmaya devam ediyor.
|
|