Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine... |
|
||||||||||
|
Bu haftaki yazıma başlamadan önce, yeni yılın size ve ailenize sağlık, mutluluk ve bol kazanç getirmesini diliyorum. *** 1807 yılında İngiltere’de doğan W. F. Ainsworth, 1896 yılında ölmüştür. Çok yönlü bir şahsiyet olan seyyah, aynı zamanda doktor, yerbilimci ve coğrafyacıdır. 1835 yılında başlattığı gezileriyle, Batı Karadeniz ve Orta Anadolu ile Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölgelerimiz başta olmak üzere Anadolu’yu dolaşmıştır. Gezdiği yerler hakkındaki gözlemlerini ‘Travels and Researches in Asia Minor, Mesopotamia, Chaldea and Armenia, I-II, 1842, London’ adlı eserde toplamıştır. 1838 Güz’ünde de Alaplı, Ereğli, Beycuma, Çaycuma, Filyos, Bartın ve Amasra’yı ziyaret etmiştir. Bu gezilerini de “ ‘Note on a Journey from Constantinople, by Heraclea, to Agora, in the Autumn of 1838’, Journal of the Royal Geographic Society of London IX, 1829, 216-276” adlı çalışmasında anlatmıştır. Sevgili okurlar! W. F. Ainsworth, 1838 yılında Zonguldak Bölgesi’nin toplumsal ve coğrafi yapısının nasıl şekillenmiş olduğunu, yukarıda sözünü ettiğim makalesinde anlatmaktadır. Bu yazımla, siz okurlarıma, W. F. Ainswort’un, bu makalesinde verdiği bilgilerden derlediğim ve önemli bulduklarımı, metnin İngilizce aslından tercüme ederek paylaşmak ve yazmak istiyorum. *** “Öğlenin ilk saatlerinde misafir olarak gecelediğimiz büyük bir yönetim binası bulunan, yaklaşık kırk haneli balıkçı köyü ve limanı olan Alaplı’ya vardık. On yedi yard genişliğinde ve bir yard derinliğinde, üzerinden ağaç bir köprüyle geçilen, yukarıdan aşağıya 50 yard eninde genişleyen Elæus, burada küçük bir nehirdir. Her ne kadar Alaplı, Elæum ile birleştirilse de yönetici evinde bir mermer sütun parçasından başka hiçbir kalıntıya rastlamadık.” *** “Türklerin antik Herakleia olarak adlandırdıkları ve Benderegli olarak kısalttıkları Ereğli ya da Bender Eregli (Ereğli Limanı) iki yüz elli haneli Müslüman ile kilisesi olmayan elli haneli Grek Hristiyanı barındırmaktadır. Burada yoğun dört günün ardından, antik kentin bir planını yapıp akropolisteki bir yazıtın kopyasını almakla zamanımızı geçirdik.” *** “Mısır ve darının önemli bir kısmı henüz tarlalarda idi, biçilmiş, ancak henüz eve taşınmamış idi. Bahçe ürünleri su kabağı ve mancardan oluşmakta idi. *** “Öğle üzerinden önce, iki kadılık merkezi olan Perşembe ve Baş Burgaz kazaları, Müslümanların kestirme yol olarak kullandıkları Cuma günü pazar kurulan ve Beycuma ismiyle anılan boş binaların toplandığı dereden ayrıldık.” *** “Billæus’un güzel vadisi, değişik ve geniş açılı görünüşüyle ve köylerle doldurulmuştur. Görünürde ihtişamlı Yayla Dağ’ın ve koyuluğun alt kısmından nehir, hemen hemen düz bir hatla akmaktadır. Gecelediğimiz ve atları değiştirdiğimiz başka bir kadılık ana merkezi Çarşamba’ya, yolumuz uzanırken, buranın doğu kısmı ya ekilmiş ya da ağaçlarla çevrili ve vardığımızdan kısa bir zaman önce vebanın yayılmış olduğu ikinci bir Perşembe kazasına ait köyler ile karışmış kırsal bir yerleşim yeridir.” *** “Akpınar’ın yaklaşık 2½ mil ötesinde nehir kenarında, alçak bir tepenin üzerinde otuz haneli bir köy olan Çömlekçi’de, antik bir geçidin farklı kalıntıları olan pek çok işlenmiş büyük taş blok parçalar ve mermer sütunlar bulduk.” *** “Bartın kasabasında kiliseleri olmayan sekiz Hıristiyan haneden ayrı olarak altı yüz elli Müslüman hane vardır. Müslümanların beş camisi var. Etrafının bataklık özelliğinden dolayı evlerin tamamı sadece ikamet edilen üst kattın bulunduğu, iki kattan oluşmaktadır.” *** “Bartın’da yüklerimizi bırakarak, Amasra’ya bizi götürecek (dört saat) ve aynı gün geri getirecek atları kiraladık.” *** “Şimdi yolumuz, bir resim konusu olacak güzellikte antik yerleşmeleri kaplamış çoğu modern Türk kasabaları gibi Amasra’ya doğru dik bir tepeye, dolaylı olarak bizi götürdü. Yüz kırk beş hane ve yaklaşık sekiz yüz nüfusu olan kasaba, kayalık bir alanda iki boynu olan yarımada üzerine inşa edilmiştir. …” Kalın sağlıcakla…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Güngör Karauğuz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |