..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrý insaný yarattý, insan da sanat yapýtýný. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ortamsal > sermin filiz




9 Ekim 2011
Kiraz Zamaný  
sermin filiz
"Nereye?" diye atýldým düþünmeden. Bunu sorarken nereye olduðundan çok, nasýl olup da gitmeyi düþünebildiðini sorar gibiydim.


:BBHE:
Belediyenin mahalledeki tüm evleri restore etme kararýyla, o sýralar mahallede bir inþaat biterken yenisi baþlýyordu. Ömerlerin eve de bizimkinden önce baþlayacaklarmýþ. Bize taþýndýlar. Üçün beþin hesabý yapýlýr mý? Yapýlýrmýþ. Üç kiþiyken akþam yemeðinden sonra çýt çýkmayan evde beþ kiþi olduk olalý, Harun Dayýmla babam gece yarýsýndan önce, limon aðacýnýn altýna kurulan raký sofrasýndan kalkmaz olmuþlardý. Raký sofrasý dediysem, kavun, peynir, bir küçük, iki de babamla dayým, beþ.

Evvelden akþamlarý dýþarý çýkmam yasaktý. Babam Ömer'e, yalnýz býrakma bak Zeynep'i sana emanet haa, der, gönderirdi bizi. Geldiðimizi fark ederler miydi bilmem. Kimi zaman pek neþeli olurlardý, hani þarký söylediklerini bile duymuþtuk, kimi zaman da ne yaptýklarýný anlayamazdýk, baþ baþa öylece dakikalarca susarlardý.

Akþam erkenden çýkabilmek için yemekleri neredeyse çiðnemeden yutuyorduk, o kocaman lokmalarý nasýl zor yuttuðumu hala unutmam, boðulurcasýna hýzla yer, nefessiz kalýrdýk. Bitiremeyecek olunca da masanýn altýndan gizlice kediyi yemeðimize ortak ederdik. O akþam kiraz gelmiþti eve, annem, durun çocuklar kiraz getireyim, kalkmayýn hemen, deyince, iþaret fiþeðini almýþ gibi Ömer'le gizlice bakýþtýk.

"Yok hala, acelemiz var bizim" derken beliriveren gamzesini saklayamýyordu. Çok büyük bir iþ ve çok gizli, katiyen konuþamayýz.

Ýki sokak aþaðýdaki Meltem Teyzeler tatile gideceklerdi, haftalarca bahçelerindeki aðaçlarý takip etmiþtik , günbegün sarýdan kýrmýzýya dönmüþtü artýk kirazlar da. Mahalleden kimseye göstermedik, Meltem Teyzelerin gidiþini de sakladýk.

Bizim aðaç deniz manzaralýydý ama gece olduðundan ancak teknelerin ýþýðýndan anlaþýlýrdý orada deniz olduðu.

"Hiç gitmeyi düþündün mü?" deyip çekirdeði tüm gücüyle fýrlattý, çekirdek ne kadar uzaða giderse o da o kadar gidebilecek gibiydi.

"Nereye?" diye atýldým düþünmeden. Bunu sorarken nereye olduðundan çok, nasýl olup da gitmeyi düþünebildiðini sorar gibiydim.

"Denize açýldým mý, artýk neresi olursa."

"Tek baþýna mý?" beni burada býrakýp mý yani.

"Evet."

"Ya baban?" baban umurumda deðil, "ya ben?" de diyemediðimden.

"Annemi hatýrlatýyorum, gidersem o da iyi olur, hem size de yük oluyoruz, ben sýcak yemek yiyeyim, temiz çamaþýr yiyeyim diye sizdeyiz aylardýr."

"Hayýr, evinizi restore ediyorlar."

"Restore etmek ne demek sanýyorsun sen?"

"Babam ilk haline döndürmek demek dedi."

"Hadi döndü diyelim, sonra?"

"Sonra ne?

"Yine bizim evimiz mi olacak?"

"Ya ne?"

"Gitti artýk o ev. "

Bu konuyu kapatmak istiyordum artýk, ben kapatýrsam, yine ben açana kadar açýlmaz, ben istemedikçe de bir yere gidemezdi. "Dönelim artýk geç oldu."

"Tamam."

Sonraki akþam tabaðýmdaki yemekle saatlerce oynadým. Bakmýyordum yüzüne. Benimle ayný sürede yemeye çalýþtýysa da yine de benden önce bitirdi yemeðini.

"Ben gidiyorum, bitiremedin bi kaþýk yemeði, gelmiyor musun?" diye sordu. Gelmeyeceðimi biliyordu da, âdet olduðundan.

"Nereye?" diye sorarken, bensiz de olsa gidecek misin, diyordum.

"Denize doðru yürüyeceðim" dediðinde içimden bir þeyler aktý, sanki o dakika gidiyordu.

"Gelmiyorum, iyi deðilim karným aðrýyor biraz" beni burada yalnýz býrakamazsýn, bak hastayým ben.

"Anne, kiraz kaldý mý? Dün yiyemedik ya."

"Bitti vallaha, azýcýktý zaten, daha mevsimi tam gelmedi"

"Kiraz mý istiyorsun?" diye sordu Ömer. Kiraz aðacýmýzý yok saymýþtým, dün yediklerimizi de. Konuþtuklarýmýzý da. Yüzünde sinirden çok hayal kýrýklýðý vardý, hayallerini kýrmýþtým. Belki bir tek bana açtýðý düþlerini hiçe saymýþtým. Yaralýydý artýk, gidemezdi.

"Hýý, dün erken kalktýk ya, aklým kaldý" bakmýyordum yüzüne. Aðýr yaralamýþtým, ellerim kýzýlcýk þerbetine bulanmýþ, ellerim aðýrlaþtý, ellerimi sakladým.

"Baba" dedi, "bizim bi sepet vardý, hasýrdan, hani annem yapmýþtý, büyük, bildin mi?"

"Bildim"

"Nerede o?"

"Ne bileyim oðlum, gir eve bak" deyince masadan kalktý, evin giriþ kapýsýný geçip bahçe kapýsýndan çýktý gitti.

"Deli oðlan, nereye?" dediyse de duyuramadý sesini dayým

"bu evi dedim, eski evde bir þey býrakmadýk ki"

"Býrak kayýnço" dedi babam, "genç iþte, akýl mý erer, gezmeye gidiyordur, gelir. At bir tek daha"

Eve girip gözüm pencerede kulaðým kapýda yolunu gözlemeye baþladým: Sahile mi indi acaba, gerçekten gider mi, böyle mi gider? Yok caným, böyle de gitmez. Kýzdýrdým biraz da, gitmiyordur þimdi. Ama aklýna düþmüþ bir kez. Gitmek isterse nasýl durdururum ki, denize set mi çekilir. Kedi deðil ya evde besleyeyim.

Uyuyup kalmýþým, gürültüyle uyandým. Gecenin sessizliðini yýrtýp atan o gürültüyle. Öner'in yataðýna baktým, boþtu. Sokaða koþtum, kedilerle köpeklerden baþkasý yoktu. Eski eve koþtum. Duvarlar yýkýlmýþ, ev yerle bir, toz, duman. Sanki dönsem kucaðýmda bir sepet kirazla Ömer orada, arkamda duruyor olacaktý, "hadi eve dönelim, geç oldu" derken gamzesini saklayamayacaktý. Rüya olsa bu ya da restore etsek bugünü, ilk haline döndürsek! Benim yüzümden. Gidecekti iþte, zincire mi vuracaktým, vursam da gidecekti. Arkamda deðilse bitecek her þey, o an yanýmda olabileceði düþüncesiyle bir süre avundum. Bir kedi bacaðýma sürtündü geçerken, irkildim. Bu bilinmezliðe artýk dayanamaz olunca derin bir nefes alýp yavaþça döndüm. Kocaman, beyaz bir sepet dolusu kiraz yerde duruyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn ortamsal kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ufunet

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Günün Biri
Telefon
Ýzmarit

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Terk Ediyorum Bu Þehri [Þiir]
Yok - Sun'luk [Þiir]
Ötekinin Ýfadesi [Þiir]
Tal - An [Þiir]
02: 07 [Þiir]
Ne Var? Ne Çok? [Eleþtiri]


sermin filiz kimdir?

bir kuklacý kukla

Etkilendiði Yazarlar:
sait faik, sabahattin ali, cemil kavukçu, yusuf atýlgan, ayþegül çelik...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © sermin filiz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.