Canlanmayı istiyorlardı sanki ağaçlar yorulduk diyorlardı adeta olduğumuz yerde durmaktan önümüzden milyonlarca insan gelip geçti Şu ana kadar ama hiç biride görmediler hiç biride bakmadılar senin gibi,Bankta oturup kaldığımı hatırlıyorum düşen her bir yaprak ayrı ayrı notalar eşliğinde adeta senfoni sunuyorlardı bana, bu bir armağandı belkide duymasını bilen insanlara, cansız gibi duran bir çok varlığın bugün bir çok insandan ve bir çok yaşayan ruhtan çok daha canlı olduğunu görebiliyordum artık, Ruhum hayatın güzelliklerinin içerisinde adeta sınavdaydı Bakıpta göremediğimiz onca şey varken üstelik yer yüzünde, kafamda dönüp dolaşan şeylerin bir kaç dert ve sıkıntıdan başka bir şey olamadığını böylelikle anlamış oldum.Görmediğimiz güzellikler şahit olmadığımız sevgiler vardı yeryüzünde, henüz temizken kirlenmemişken duygular yozlaşmamışken aşklar, umutsuzluğa kapılmamışken düşler, eskimeye yüz tutmamışken anılar, canlı kalabilmişken ruhlar, ölmemiş ve bir çöküş içerisinde bulunmamışken zaman, bizi gelecek hırsında öldürmemişken ve kurban etmemişken henüz hayat, iyi bakalım ona, her an bizlere seslendiğini unutmayalım, gökyüzünü ancak başımızı yukarıya kaldırdığımızda görüyorsak, yaşam umudunuda var olan ve cansız gibi görünen varlıklara bakarak pek ala kazanabiliriz. Neyi düşünüyorsan aslında sen o’sun dememişmiydi Mevlana, bu kısır döngüde sürsede bir çoğumuzun yaşantıları nefes almak hayatı tatmak kar kalacaktır yanımıza düşünürsek bu bir armağandır, her şeyi bir kenara itip red etmiş olsak dahi yanımızda belirecek ve bizi asla ama asla yaşadığımız sürece yalnız bırakmayacak olan o gölgemize şahitlik edeceğizdir…
Kısa kısa-Yzn Eda Toğaç