..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğallık sahip olunan değil, kazanılması gereken bir erdemdir. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Bireysel > Berkant Eker




2 Kasım 2012
Bacakları Çorap Tutmayan Kadın  
Berkant Eker

:AECB:
İnsanların arasında yürüyoruz,
Sanki onlar kadar normalmiş gibi,
Sanki onlar kadar asiliz.
Yabancı gözler , bacaklarını gövdesine bağlayan kalçalarını (da) geziyor,
Bitkin , pislik ve binlercesiyim.
Kıskanç adamları kesiyorum,
Kadınımı benden kıskanıyor orospu çocukları..
Kadın benim kadınım !
Dün televizyonumu kıran kadın,
Kabahat benim.
Onun yerine birayı ve maçı seçmiştim,
Bacakları çorap tutmayan kadın işte..
Ganyanı geçip ,
Marketten sonraki ilk apartmana giriyoruz
Komşular aforoz etmişler beni
dedikodumu yaparken çarmıha geriyorlar biliyorum
çirkin ucubeler
evet yaşlı ve berbat biriyim
ve bu kadın benimle
kocalarınız gözünü kapattığında sizi değil
kadınımı düzüyor
kapıyı açmak çok kolay
ama o koku
bizim evimizin kokusunu almak


kapısı tutmayan
sokaklarında polis olmayan
içinde boktan farelerin bile yaşamayacağı bu evde
güvendeyiz ancak iki geri zekalı sığar bu araya
kaşık , çatal
bardak , tabak her şey
iki tane
misafire yer yok
zaten müsait de değiliz
yemek yapmayı bilmez ama
garson kadınım
akşamları kayıntılar oradan
ben veresiye yazdırıyorum biraları

beni ölümsüz sanıyor
hala yaşamamın mucize olduğunun farkında
bu bile tanrıya inandırdı onu
ben hala yaşıyorsam
tanrı varmış
bu onun lafı
parmaklarımı sayıyor sabahları
bazen tırnaklarımı kesiyor
tam bir ruh hastası
beni seviyor
ıslak ağzı buruşmuş bedenimi geriyor
eski zaman savaşçıları gibi
gergin bedenini ellerimle tutuyorum
bir yayı tutarmış gibi
bilekleri öpüyorum
ayak bilekleri çok lezzetli
ensesinde konuşuyorum
domuzlardan daha çok sikişiyoruz
nefes alamıyorum
benim yapabileceğimden fazlası bu
mucize aslında o
ona bakınca
tanrıya inanıyorum
kibritlerimin hepsi ıslak
ama o sigaramı yakabiliyor


biz tanrıya ve cennetine inanıyoruz
ve bizi kabul edeceği cehennemine
işini bitirdiğinde kenarda Shakespeare okuyor
ben zaten kalan son nefesimi
sigarayla süslüyorum
evde çıplak dolaşıyor bazen
canım sıkılıyor
genç ve güzel
ölümü hatırlatıyor tekrar
sonra beni ölümsüz hissettiriyor
geceleri içkiyi kaçırdığımda resmimi yapıyor
en sevdiğim gömleğime
tanrı seni elinden düşürmüş yazdı dün
bazen yan odada kalır üç gün uğramadığı olur
belki genç erkeklerle sevişiyor
belki de beni genç bir erkek hayal ediyor
mutfakta yada banyoda karşılaştığımızda sanki yoldaymış gibi selamlaşırız
ellerimle ovalarım kendimi
onu bilmem ama ben onu elimle aldatıyorum
ilk aşkım benim
zavallı elim
yan odadaki tatili bitince börtü böcek sevişiriz
sokak kedileri bizi seyrederler
ön sıralar kıdemlilerin
sineklerin ve düzüşen kelebeklerin arasında hayat buluruz
rengarenk
tanrı tabiatı
kişiseleştirir
ve işte böyle geçer hafta sonları
zaten genelde yan odaya çarşamba geçer cuma gecesi yanıma döner
pazartesi sabahı
umurumda değil
mesainin kaç saat olduğu
elime batan cam parçaları
işçiler konuşuyorlar
daha çok kazanmak için birleşiyorlar


karıları ve çocukları
harcasın diye
daha çok hak arıyorlar işte
iç savaştan da etkilenmedim
bombalar yağarken
ben binlerce kez girdiğim kapıdan giriyordum
parmaklarının arasından düşüyordu saçlarım
ölüme yaklaşıyorduk
hırıltılar ,
vahşet bu , insanlıktan uzak
yaşadığımızı hissediyorduk
domuzduk
pislik içinde
tavan yüksekti
yukarıda ay ve yıldız desenleri
göğüslerinin arkasında ordular vardı beni boğmak isteyen
Noel babalar vardı etrafta
kadınlar kırmızı donlarından medet umuyordu
kadınım beni tıraş ederken
yazmıyordum
yazmak aptallıktı
yazmak kaybedince
kendini avuçlamakdı
avuçlarımı sert beyaz kalçalar dolduruyordu o zamanlar
benim yaşamam mucizeydi ve tanrıya inanıyordu kadınım
baldırlarına resimler çiziyordum
işteyken oda şiirler yazardı kasıklarına
o bacaklarda , bembeyaz kıçında
sırtında ve tüm gamzelerinde sanat vardı
şarkı söylerdi
cehennemde sahne alacaktı
bende menajeri olacaktım
öldü
ve cennete gitti
aylar geçti bir kere mezarına gitmedim
o inanan biriydi
son nefesinde
son nefesinde düzerken
gitti


tanrı mucizesini gösterdi
ve her inan gibi cennete gitti
haksızlıktı
beni kandırdı kaltak
şişman bir kadın bulup evlenmeli
daha çok çalışmalı
takım elbise, televizyon taksiti
ekonomi , kahrolası savaş
....
böyle şeyler yazmalı .. kadınımdan bahsetmeliyim . başka anlatacak değerli bir şeyim yok ..
kadınım mı ?
hiç bir kadına sahip olamadım . hep sahip olmuşum gibi hissediyorum . bu kaçınılmaz . ama kimseye sahip olamıyorum .
böyle şeyler yazmalı . İstanbul’ dan kilometrelerce uzakta sayıklamak yerine ..
" neden "
diye sormak yerine”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpek Islığı
Uçuşturuculardan Kelebekler
Denklanşör Sesleri
Sırtını Yırtarak Kaçmayı Başardım
Asal Sesler ve Asil Sahipleri
Peccatum Originalia

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
‎istiridyeden Hamile Kalan Bir Kadın
Delik Deşik Perdeler
Dudaklarını Yırtarak Ağzına...
#direnaşk
Rum 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Topuklarından Omuzlarına Kadar Kadın [Öykü]
Tanrı ve Kedi [Deneme]
Mor Tanrı - I - [Deneme]
Tükenme / Tüketme / Üret [Eleştiri]


Berkant Eker kimdir?

HAFİF , UCUZ VE KOLAY


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Berkant Eker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.