DÖNÜM NOKTASI

Herkesin bir dönüm noktası vardır. Hem de herkesin…
Birisi küçükken verdiği heyecanla o noktaya varır.
Birisi gençliğin verdiği ateşle o noktaya adımını atar. Birisi ise ömrünün yarısını geride bırakarak o noktaya adımını sessizce atar. Nasıl olursa olsun hiçbir insan o noktadan geçmeden diğer yolların yokuşlarından geçemez. Hiçbir insan…
Belki sessizce olur, fark edilmez değersiz görülür insanın gözünde .Zamanı değildir belki bu yüzden kendi hayatının dönüm noktasını bilmez. Nasıl gerçekleştiğini anlamak bile istemez. Belki de çok ister hayatında yaşadığı her şeye ona bağlar onunla mutlu olacağına inanır. Onunla hedefe ulaşacağına umut eder. O yüzden bir gün o dönüm noktasıyla karşılaşınca bir de beklediğini almayınca hayatın sert ,sinsi rüzgarını yüzüne estiğini hissettiğinde, yine o dönüm noktasının farkına bile varmak istemeden yanından hızlıca geçebilecek bir konuma gelir insan. Her ne olursa olsun ve karşımıza nasıl çıkacak olursa da olsun o dönüm noktası hayatın içinde, hep bir yerlerde saklı. Saklı ki o bizim hayat çizgimiz belirleyecek tek şey ve öyle ki bizi biz yapabilecek de tek şey de o. Hayatın her anında durur o nokta. Belirsizdir, hiçbir insan kolay ulaşamaz ona ,hayalidir öyle olması gerekir ya…
Asıl gerçeği ise hep uzaktadır, en ileride olanıdır. Zaman ilerledikçe ulaşabilir insan ona. Bir rüzgarın içinde savruldukça bir güneşin ışınlarıyla yüreğini ve ruhunu ısıttıkça... Her gün akan suların içinde bu bedeni yıkayıp yeniledikçe ya da her gün sert taşların içinde sürtündükçe. Her defasında yıprandıkça, parçalandıkça. Her gün karabulutlar üstümüze çekerek ve bir gün onları dağıtacak kadar güzel ve güçlü bir yürek besleyerek, o küçük noktaları birleştirip en sonunda o dönüm noktasını ulaşmasını bilmelidir bir insan. Bunu belleyip hayatında ilke edinmelidir. Çünkü bu hayatın içinde durmaktadır ve her fırsatta karşımıza çıkacaktır da. O zaman fark edilir bir duruma gelir işte. O zaman kendi dönüm noktasının ne olduğunu anlar. Hangi zamanda nasıl gerçekleştiğini, hangi gerçeklerle hayatın akışında yüz bulduğunu kavrar. Ya hiç istemeyerek ya da çok isteyerek de olsa ,o kendi noktasını alır ve saklar. Onunla bir olur ,onunla yaşar.
Asıl gerçeğin ne olduğun, kendisine ait dönüm noktasının ne olduğunu o zaman anlar ki anlayacaktır da her yaşayan insan…