..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Tuğçe TAŞKINER




3 Ekim 2013
Siyah  
Tuğçe TAŞKINER
Sevmişti bu kısa yalnızlığı, onu üşüten yağmuru ve sessizliğin içinden gelen buhran dolu kendi sesini, düşüncelerini.


:AEHG:
Açtı gözlerini. Kıvrılıp uyuduğu kanepesinden doğrulup duvardaki indigo mavisi saate baktı. Ne kadar uyuduğunu hesaplamaya çalışırken aklında bir soru daha oluştu ; "bu saat ne işe yarıyor?" Ne önemi vardı ki... Ne önemi vardı ki bu sorulanların cevabının... Sonuçta uyumuştu ve boşluk kadar bile gerçek olmayan rüyaları ona iyi hissetmeyi öğretmişti. Gözleri doldu, iyi hissetmeyi ona öğreten rüyaları idi, bu basit geldi ona. Acizce. İyi hissettiren boşluklar bile sızlanmasına neden oluyordu. Garipti. Penceresine vuran yağmur damlalarının sesini dinledi dikkatlice. Güzeldi, mavinin sesi bu olmalıydı. Büyüleyici mavinin, sırlarla dolu huzurlu sesi... Çıplak bacaklarını battaniyenin altından çıkardı ve elleri ile saçlarını geriye attı, başını ellerinin arasına alarak yere doğru eğildi.Ayak parmaklarındaki ojeleri ile battaniyenin renk uyumsuzluğu dışarıdan nasıl duruyordu acaba? Görüntüyü kafasında canlandırdı ve battaniyesini üzerinden yavaşça sıyırdı. Kalktı ayağa, mutfağa yöneldi. Bozulan kahve makinesi ile burun buruna geldi, gülümsedi. Kahve yapmaktan vazgeçtiği an buzdolabına yöneldi, yan yana duran kola ve soğuk çay arasında bir seçim aşamasındayken ikisini de çıkarıp bir bardakta birleştirdi. Yağmuru seyretmek için balkona çıktı, bardaktaki karışıma damlayıp yok olan su taneciklerinde kaldı gözü. İç geçirdi. Bardaktan bir kaç yudum alıp kenara bıraktı içeceği. Yağmura kahve yakışırdı. İçini ve minik ellerini ısıtacak bir fincan kahve. Sevmişti bu kısa yalnızlığı, onu üşüten yağmuru ve sessizliğin içinden gelen buhran dolu kendi sesini, düşüncelerini.
     Her şeyden kopup kaçtığı, rahatlık ve hüznün doğduğu evinde; oturup ilişkilerini düşündü. Müzik ile ilişkisi, mavi ile ilişkisi, yüreğine sığdıramadığı dostu ile ilişkisi, eski arkadaşları ve henüz yeni tanıştıkları ile ilişkisi, tanışacakları ile, sadece yoldan geçene kadar yüzünü gördükleri ile olanı... Tüm bu saydıkları ilişkilerin bir kadının saçı ile olan ilişkisinden farksız olduğunu düşündü. Farklılık isteyip saç rengini değiştirdiğinde ilk başlarda sürekli aynaya bakıyordu, sürekli elleri ile onları okşuyordu, ilgi noktası o oluyordu yani... Zamanla alışıyordu ilgisi yok oluyordu ama ya hep aynı renge boyuyordu ya da kendine yakışmadığını bir zaman sonra anlıyordu ve başka bir rengi seçiyordu, okşadığı, ilgilendiği saçlar aynı kalıyordu fakat tonu her seferinde değişiyordu. Bazende hoşuna giden bir renge sırf cesareti yok diye bulaşmıyordu. Kurduğu bu paralellikte saçın doğal rengi de insanın kendisi oluyordu. Her ne kadar kızıla karışıp saçının kızıl görünmesini istese de diplerden geliyordu esas renk; siyah.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Beden
Merhametin Sesi
Bir Damla
Belli Belirsiz
Sahipsiz


Tuğçe TAŞKINER kimdir?

Mavinin serin fısıltısı.

Etkilendiği Yazarlar:
Andrew Davidson - Tevfik Uyar


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Tuğçe TAŞKINER, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.