Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Hayatlarýný Ýslam'ý anlatmaya vakfetmiþ en önemli kiþiler nebi ve resullerdir. Dini anlatmak uðruna pek çok zorlukla karþýlaþmýþ, evlerini, topraklarýný terk edip hicret etmek zorunda kalmýþlardýr. Bu süreçte yaþadýklarý maddi manevi zorluklara raðmen bu þerefli görevden asla yýlmamýþ, canlarý ve mallarýyla mücadele etmiþlerdir. Tüm peygamber ve çevresindeki müminlerin meslekleri vardýr. Kimi çobanlýk yapar, kimi marangozdur, kimi ticaretle uðraþýr. Vahyin geldiði dönemin zorluklarý gözönüne alýnýrsa, o koþullarda dahi herkes çalýþmýþ ve kazancýnýn içinden ihtiyacýný alýp, arta kalanýn tümünü Allah yolunda, Ýslam'ý anlatmak için kullanmýþlardýr. Mümin ahlaký bunu gerektirir. Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "Ýhtiyaçtan artakalaný." (Bakara Suresi, 219) Allah bir ayetinde; "Mü'min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah'a ve Resûlü’ne iman ettiler, sonra hiçbir kuþkuya kapýlmadan Allah yolunda mallarýyla ve canlarýyla mücadele ettiler. Ýþte onlar, sadýk (doðru) olanlarýn ta kendileridir." (Hucurat Suresi, 15) buyurur. Ayette de görüldüðü gibi Allah Kuran'da, müminlerin dini anlatmak karþýlýðýnda para almak þöyle dursun, Ýslam'ý tüm dünyaya yaymak için canlarý ve mallarý ile çaba sarf ettiklerini bildirir bize. Allah'ý anmak, O'nun dininden insanlarý haberdar etmek, iyiliði emredip kötülükten sakýndýrmak farz ibadettir. Bu ibadeti yapmaya niyet eden kiþi, ayetlerin hükmü gereði tüm imkanlarýný Allah'a adar ve O'nun yolunda kullanýr. Aksi, vicdana, Kuran'a ve sünnete uygun olmaz. Kadrolu din adamý olup da bundan geçim saðlamak Ýslam'a terstir. Kiþiye mesleðin ne diye sorulduðunda "din adamý" diye cevap vermek olmaz. Peygamberimizin ahir zamana iþaret eden bir hadisinde, "okumalarýna ve ilimlerine bedel, rýzýk alýrlar ve dünyayý din karþýlýðýnda yerler" (1) derken kastettiði konu budur. Ýslam'ý teblið, her müslümanýn en önemli farz ibadetidir. Pek çok kiþi, namaz kýlmasý, oruç tutmasý gerektiðini, kendisine teblið edildiðinde öðrenir. Kýlýnan namazýn ücretini Allah'tan bekleyen müslüman, yaptýðý tebliðin ücretini de Allah Katýnda aramalýdýr. Allah, acýklý azaptan kurtaracak olan en karlý ticareti þöyle bildirir; Ey iman edenler, sizi acý bir azabdan kurtaracak bir ticareti haber vereyim mi? Allah'a ve O'nun Resulü'ne iman edersiniz, mallarýnýzla ve canlarýnýzla Allah yolunda çaba gösterirseniz bu, sizin için daha hayýrlýdýr; eðer bilirseniz. (Saff Suresi, 10-11) Ayetten de anlaþýldýðý gibi Ýslam'ý tebliðden para kazanmak deðil, baþka iþlerden kazanýlan paranýn Ýslam yolunda kullanýlmasý kiþiyi acýklý azaptan kurtarýr. Bu açýklamalarý okuyan bazý kiþiler þöyle bir itiraz getirebilir: " Din adamlarý o kadar sene okuyorlar, elbette karþýlýðýnda para alacaklar". Bu tür teviller Kuran ayetlerinde bildirilen açýk gerçekleri deðiþtirmez. Allah ayette, "Sizden ücret istemeyenlere uyun, onlar hidayet bulmuþ kimselerdir." (Yasin Suresi, 21) der. Allah, uyulmasý gereken kiþilerin, dini meslek haline getirip tebliðden ücret talep etmeyen kiþiler olduðunu bildirir. Ücret talep etmeyenlerin hidayet bulduðunu söyler. Bu konunu tevili olmaz. Peygamberlerin sünnetine ve ayetlere titizlik göstermek gerektiðini insanlara anlatan kiþilerin, bu anlattýklarýna riayet etmeleri gerekir. Peygamberlerin, gelen vahyi anlatmak için çevresinde toplanan müminlerden para istediðini hayal edin. " Bugün miras konusunda hüküm bildirildi, ama bunu size bildirmemin bedeli þudur. Bu miktarý toparladýðýnýzda hükmü anlatacaðým" diyen bir peygamber düþünebiliyor musunuz? Elbette bu mümkün deðil. Hiç bir peygamber, anlatýmlarý karþýlýðýnda sevgi dýþýnda bir ücret istememiþtir. Ücretlerinin Allah'a ait olduðunu bildirmiþlerdir. Ey kavmim, ben bunun karþýlýðýnda sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni yaratandan baþkasýna ait deðildir. Akýl erdirmeyecek misiniz? (Hud Suresi, 51) Allah, "Yoksa sen onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, haksýz bir borçtan dolayý aðýr bir yük altýndalar?" (Tur Suresi, 40) diyerek, tebliðden alýnan ücretin "haksýz" olduðunu bildirir. Televizyonlarda dudak uçuklatan rakamlarla teblið yapan hocalar, kanallarýn kendi üzerinden kazandýðý paradan bir pay alacaksa, kendi hesap numaralarý yerine, bir hayýr kurumunun hesap numarasýný vermeleri daha uygun olur. Ya da Ýslami eser basan bir yayýnevinin hesap numarasýný verebilirler. O zaman samimi olduklarýný, amaçlarýnýn sadece Ýslam'ý teblið olduðunu anlayabilirz. Sonuç olarak yapýlmasý gereken, ayetin hükmüne tam uymak ve ''Ben sizden bir ücret istemiþsem, artýk o sizin olsun.Benim ecrim (ücretim), yalnýzca Allah'a aittir. O, herþeye þahid olandýr." (Sebe Suresi, 47) demektir... (1) (Deylemi; Geleceðin Tarihi 1, s.27) Mehtap Gözükan Facebook: https://www.facebook.com/MehtapGozukan Twitter: https://twitter.com/MehtapGozukan
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehtap Gözükan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |