Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Yoksulu ısıtan yıldız edasıyla; Dağınık şiirlere benziyoruz ikimizde/Hodan… Kırmızının çığlıklarında/Beş hayat ağacının… Siyahın yetinmezliğinde…/hiç gitmeyen… Adını dostum koy; Adını Sevgi koy,Öyküm koy… Adını ‘’Yeni Kırklar ‘’koy; O mağrur bakışın,O sessiz gölgenin… Esmer şarkıların,Toprağın,Masmavi ateşlerin… - Ey Eren...,(Göçürülmüş Makamda ki..!) Adını Selma koy; Fırçana değen zülüflerin/Kara pelinin… Açmayan pembe gülün/Beş ölüm ağacının… Yüreğimizdeki feryatların…/hiç bitmeyen… Adını Ümit koy; Seher vaktinin/karanlıkların /Yarınların Ünü olmayan mısraların,bağlamanda ki çocuğun Yüzü sararmış suskun şiirlerin… Bana da böyle öğretildi; sevmek, sevilmek… - Ey Eren…, (Mürekkep Makamda ki…!) Dipnot düşmüş fona , alpnağmede bir Can; ‘’Dost dostunu arzularsa,aşılmadık yol mu kalır ‘’denmiş zamanede.. Tualde hüzünlü denizler,suskun kuşlar … Ellerinden dökülen/Gecenin kızlarıdır, Yoksulluktur,hasrettir,vuslattır/Patir patir… Adını Avcı koy; Adını Yetercik koy; Çördük serpiyoruz zulme,zalime/Ümit ustanın sesinde Ellerimiz arasında bir demet Şakayık.. Derya içinde; devasa umman gibisin ey dost/Ankara gibisin… Deli yanımı kanatan… -Ey Eren… (Dügah perdesinde ki…!) Bulutlara suretini asıyorum, kirli sakalını, Ve bir süvari bir kısrağı dizginliyor birden… Hoyrat söyler,dost sözün/adamotu Sanatkarlar sofrasında dostu tanımakda varmış … Zehri bala,Ömrü Güle sayan…/Kızılay gibisin… Adını Yılmaz koy ; Ya da Ayaz ….Sana bıraktım ey hüzünlü tezene. Düşünsene dostum; Düşünsene, Dostun dosta;’’Şairsin dediğini’’.. Böyle bir zamanda hemde… Bulunmaz sahaf,mistik kitap/Civanperçemi… Herkes gider ,herkes gider/Göğsünde kuş besleyen gitmesin… Sen kalırsın dostum, dostum.. İnsan insanın dağıdır çünkü… -Ey Eren…(Yegah perdesinde ki…!) Yüreğimizde şark çıbanı, Gül atıyorum, döşündeki yaralara… Dosta gül atmak, Ölüm değil /Çuha çiçeği Zulüm değil/Gelincik gelincik.. Adını Nimet koy; Adını Ceyhan koy yada…Veya Annemin çocukları … Çopur yüzlü mektuplar salıyorum sana/beyaz leylaklar Düğün çiçeğidir,Mercanköşküdür dilediğimiz… Kurşun mühür, beyaz fonda ki…. Yüksük otu dikiyoruz birlikte,umudu çağırmak için, Yeni kırklar diyorum buna,aşk ile, umut ile… Dost tadında bir mısra bırakıyorum Dicleye,Arasa,Kızılırmağa… Hatta Gümüşe,Maviye,Asiye… Çıplak kelimeleri giydirene.. -Eren…,Erene …(Kırk dost yüreğinde ki…!) Servet ALKAN 23.10.2017/Malatya
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Servet Alkan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |