Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante |
|
||||||||||
|
Soğuk bir gündü, annemin sıcak kollarından ayrılalı çok olmamıştı. Daha küçücüktüm ama delicesine merak ediyordum nefes aldığımız bu dünyayı. Gezmeliydim, görmeliydim, tatmalıydım o eşsiz güzellikleri. Serüvencilik benim ruhumda vardı; çünkü ben bir kediyim. Zaman geçtikçe hiç de kolay olmadığını gördüm bu hayatın, Gezmek güzeldi ama karnım açıkıyordu, İnsanlar gibi param da yoktu Şuradaki amcanın yanına gitsem bana süt verir miydi? Ya, şu oynayan çocuklar; yanlarına gitsem benimle oynarlar mıydı? Malesef, ne amca süt verdi, ne de çocuklar oynadı. Yalnızdım, açtım ve özlüyordum annemin sıcak kollarını. Umutlarım tükenmişti, Soğuktan ve açlıktan zayıf düşmüş bedenim daha fazla dayanamayacaktı sanki. Kendimi bir köşeye bırakmışken, bir el hissettim tüylerimin üzerinde gezinen. Ellerindeki sıcaklık yüreğimi ısıtmıştı bir anda. Kucağına alıp yaşadığı yere götürdü beni. Karnımı doyurdu, benimle sıcak yuvasını paylaştı. Hatırlıyorum da, açlık denilen şey o kadar zormuş ki; Bir hafta yemek tabağımın başında uyumuştum. Kedilik hali işte. Gel zaman git zaman, artık yetmiyordu camdan izlediğim dünya Devam etmeliydim hayat serüvenime İçim kıpır kıpır, benliğim coşku seli... Sanki insan babam ne istediğimi anlarcasına birgün bir çantayla geldi. Az mı sırtında gezdim birçok yeri, Hatta birkaç kere motosikletiyle de gezmiştik. Ne anlardı, heyecandan sanki duracaktı minik kalbim. Yine pencereden aşağıya baktığım birgün, O esmer güzelini gördüm ilk defa. Gözlerine bakınca, kayboluyordu ruhum ruhunda. Aşkın ateşi sarmıştı yüreğimi, aklım firarda. İnsan babam, yalnız başıma istemiyordu dışarı çıkmamı Ona göre dış dünya tehlikeliydi, bana birşey olmasından korkuyordu, İzin vermiyordu dışarı çıkmama, Ben de yaramazlık yapıyordum, belki dışarı salar diye Sanırım çok sonradan farkına vardım, onu üzdüğümü. Ama hayat benimdi, iyisiyle de kötüsüyle de... Birgün yeterince büyüdüğümü zannetti ki Dışarı tek başıma çıkmama izin verdi Hemen görmeliydim esmer güzelini Aşkın ateşiyle yanmalıydık beraber... Zaman nasıl geçiyordu anlamıyordum esmer güzeliyle, Açlık mı, ben zaten aşkın şarabıyla sarhoştum, Evin yolunu bile unutmuştum. Gitmez oldum evime, sokaklar yeni meskenimdi. Evde beni merak eden, özleyen biri vardı, kimin umrundaydı ki. Ben hayatımı yaşamalıydım... İnsan babamın ötede sesi geliyordu, Sanırım beni arıyordu. Kaç gündür yemek yemediğimi bile hatırlamıyorum aslında. Bitkindim ama dış dünyanın büyüsü güzeldi. Eve gittiğimde hastalandığımı fark etti insan babam. Elinden gelse belki kendi canını verecekti iyileşmem için Uykusuz birçok gecede gözyaşlarıyla ıslanmış dualarına şahittim. Ama benim aklım hep o uçsuz bucaksız güzelliklerdeydi. Kedi aklı işte.... Şimdi meleğim, artık ne açlık var, ne de keder. Özgürüm hiç olmayacasına kadar. Diyar diyar geziyorum tüm güzellikleri. Ara sıra insan babamı görmeye gidiyorum, Beni özlediği hüzünlü gözlerinden belli. Belki birgün o da melek olur, Beraber gezeriz eskisi gibi. Efkan GENÇ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Efkan GENÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |