..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Geçmiþ ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > Ýsa Kantarcý




17 Aðustos 2024
Ýki Kýz Bir Erkek 12  
Ýsa Kantarcý
GENÇLÝK............


:GE:
ONÝKÝNCÝ BÖLÜM


Melisa, yanýma gelip oturdu sessizce: Uzun bir sessizlik oldu. Aniden ona baktým, göz göze geldik, gülümsedi içtenlikle, güzel diþlerine baktým.
“Rahatsýz etmiyorum, deðil mi?” diye sordu.
“Rahatýna bak.”
Küçük çantasýnda sigara çýkarýp yaktý, parfüm kokusu baþýmý döndürüyordu.
Sigara uzattý, alýp yaktým.
“Niye bizle oturmuyorsun?”
“Ne bileyim, böyle oturmak istedim.”
“Ýyi biri olduðunu söylüyorlar. Seni çok sayýp seviyorlar. Bakalým, göreceðiz, bir de benim denemem, araþtýrmam lazým.”
Bir ukala kýz mýydý, bu kendini beðenmiþlik de nedir?
“Sen dedektif misin?! Polisiye roman yaz sen! Bu nasýl girizgah!?”
Güldü, uzun uzun güldü. Sallanýyor, bana doðru kayýyor, baþý nerdeyse dizine deðecek.
Topladý yüzünü, nefesini, karnýný, derin bir nefes aldý sigaradan, biraz doðru püskürttü: “Bu arada kardeþim çýlgýnýn tekidir. Tozuttu, ergen, bu aralar çok azgýn. Þeytani her þeye çok müsait. Onu kolla lütfen, bir yanlýþlýk yapmasýn. Pislik biriyle birlikte olmasýn da ne halt yaparsa yapsýn. Cinselliði yaþama vaktim geldi deyip deyip duruyor. Kendini koruman gerek, yaþýn çok küçük diyorum, turþu deðilim, turþu gibi saklayamam kendimi, çok saçma diyor. Yanýndan aðlayarak gitti, neden aðladý?”
“Bir þeye kýrýldý.”
“Seni öpmek istemiþ. Onu azarlamýþsýn. Kimseye böyle söylemez o. Onu çok kýrdýn, ondan özür dilemelisin. Bir saçýný okþasan mutlu olurdu. Onun sevgiye ihtiyacý var.”
Bunu anlayamadýn mý?”
“Bazen ince düþünemiyorum.”
Uzun bir sessizlik oldu.
“Ben gideyim.”
“Neden, sohbet ediyorduk?”
“Sen bence ince nasýl olabileceðini düþünsen iyi edersin, bayým. Kardeþimi kýran beni karþýsýna almýþ demektir.”
“Ondan özür dilediðimi söyler misin?”
“Bunu sen yapmalýsýn.”
Hayret, küçük kýz beni ezip geçmiþti ya, suçlu hissediyordum kendimi.
Caným çok sýkýlmýþtý, ablasý da tepkiliydi bana.
Korktum ya, korktum, küçük kýz yalak ifadeyle öpüþmekten söz ediyor, hadi hemen gidip yapalým mý diyecektim, incelikmiþ, yürüyün gidin be iþinize! Sevgiye ihtiyacý varmýþ, lan terapist deðilim ki ben! Kýzlar böyle, gönül koyarak iþkence yapar insana, berbat hissedersin, olan buydu. Gönül koyup geri çekildiklerinde berbat hissedersin. Ýki sert yumruk yemiþ gibiydim, Nur’un göz yaþlarý ve ablasýnýn sert sözleri, bana diþ bilemesi. Bu olay Seher’e yansýrsa ne olur? Seher, bana inanmaz, beni kovar buradan.
Nur, salýncakta sallanýyordu. Yanýna gittim.
“Selam, n’aber?” dedim.”
“Benden uzak dur, sen zararlýsýn.”
“Özür dilerim.”
“Çok aðýr konuþtun, çok zoruma gitti, bana kahpeymiþim gibi baktýn.”
“Öyle deðil; öyle bakmýþ olamam, küçük kadýn.”
Güldü.
“Beni baðýþlar mýsýn?”
“Neden?”
“Ruhumun buna ihtiyacý var.”
Önünde diz çöktüm secde eder gibi: “Yüce efendim, beni baðýþla lütfen. Azap içindeyim.”
Þamatayla onu ikna ederdim.
Fýkýr fýkýr gülmeye baþladý.
“Ormana gidiyoruz, uþak” dedi, “takip et beni.”
Peþinden gittim.
Kamptan uzaklaþtýk.
“Diz çök önümde.”
Diz çöktüm.
“Yalvar. Baðýþlanma dile, sefil seni!”
Yalvarmaya baþladým.
“Yüce efendini aðlattýn!”
Saçýmý çekti, sonra kulaðýmý. Caným çok yandý. Çok sert bir tokat attý. Arkama tekme atacaktý, ayaðýný tutup çektim onu, yere yuvarlandý. Gülüyordu. Yanaðýný öptüm, sonra ýsýrdým, saat izin gibi bir iz kaldý orada. Aðlýyordu.
“Özür dilerim.”
Beni kedi gibi týrmalamak istiyordu, tuttum iki elini ve ona sarýldým. Aðlama þiddeti azaldý, sessizleþti, onu býraktým.
“Ýyi misin?”
“Harika hissediyorum.”
Tokat atmak istedi, baþýmý geri çektim.
Onu kucaklamak lazýmmýþ!
“Öpüþmeyi hallettik, sonra devamýna geçeriz” dedi, koþarak gitti.
“Oradan deðil; kaybolursun. Þaþkýn ördek seni.
Güldü, yön deðiþtirdi.

Kamp alanýndaydým, ateþ baþýnda.
Derken kýzlar korku hikayeleri anlatmaya baþladý, bunlar beni etkilemedi. Çocukça, saçma hikayelerdi, herkes bir tane anlatýyordu.
“Haydin eski evin oraya gidelim” dedi Melek. Bu fikre Melisa ve Nur cumburlop atladý, sonra diðerleri, bir eðlence, þamata patlak vermiþti bir anda, o coþku herkesi, ben de sarýp sarmaladý, gizem, heyecan, korku…
Yola çýktýk. En arkada bendim, önümde Zuhal vardý. Kýzlar perili eve dair bir þeyler anlatýyordu.
“Peri de nedir?” dedi Melisa.
Akýllý cep telefonunu açýp araþtýrdý: “Ruh ya da doðaüstü varlýk diyor burada.”
Düþünmeye baþladým, korku duydum. Bir sýkýntý çýkmasýndan endiþeliyim. Biri düþüp ayaðýný kýrsa, en azýndan incitse gece ziyan olur, onun baþýna toplanýrlar, kamp yerine döneriz, kýzý eve götürürüz filan falan, eðlence kalmaz ortada.
Perili evmiþ, çok ahmakça, boþ harabe evde ne olur ki? Hiçbir þey, ha, ben küçükken, ilkokul zamanlarý boþ, yýkýk dökük evlere girer, keþifler yapardýk, karanlýkta o evlere girmeye korkardýk, o evlerde oyunlar oynardýk, karanlýkta o evlere asla giremezdik.
Nur’un da akýllý cep telefonu vardý, o da telefonu açmýþ, bizi ara ara kaydediyordu: “Þimdi perili eve gidiyoruz, ne olur ne olmaz, ben kaydedeyim de, hepimiz aniden ortadan kaybolursak, cep telefonunu bulan kimseler… Evet, bütün mürettebat keþfettiðimiz yeni gezegende ilerliyoruz.” Millet gülüyor. “Seyir defterine bütün geliþmeleri yazdý kaptan” Seher, bir þeyler diyorlar, gülüþüyorlar, cep telefonu kamerasýna el hareketleri yapýyorlar, Zuhal telefonu itti, “çekme beni be.” Ýtti, tekmesini gösterdi, dil çýkardý: “Hepiniz öleceksiniz, tek ben kurtulacaðým.” gülüyor ötekiler. Zuhal þöyle dedi: Aramýzda biri var, uzaylý yaratýklardan biri ona sýzdý, o hain hepimizin sonunu getirecek, ben kimseye güvenmiyorum, saným o kiþi Melisa.” Gülüyorlar. “Melisa’nýn zihnini ele geçirdiler, belki Melek, belki Nur, belki de Ýsa; ama Ýsa’yý ne yapsýnlar, ahlakçý, hiç yanlýþý yok, Ýsa’yý asla almazlar, onlarýn iþine diþi yarar, diþiyi hamile býrakýp ýrklarýný sürdürebilirler. Ben uzaylý yaratýk olsam Ýsa’yý asla almazdým. Çünkü o konuk. Liderin beynini ele geçirirdim: Seher’i alýrdým önce.”
Seher dedi ki: “Gülmeyi kesin, az ciddi olun, doðayý tanýyýn. Bu aðaç sýrasýný aklýnýza kazýyýn, bu iri aðaçlarý, bakýn, iyi bakýn, neden söylüyorum, ruh ya da ruhlarýn saldýrýsýna uðrarsanýz, herkes baþýnýn çaresine baksýn artýk, durup kimseye yardým edecek deðilim, o an tavþan yavrularý gibi kaçýþýrýz herhalde.”
Herkes gülüyordu.
Melek dedi ki: “Ama abla birlikten kuvvet doðar, örgütlü mücadele etsek?”
“O an örgütü takar mý ruhlar kýzým, nedir, kaçýp kurtaracaksýn kendini, bu patikayý unutmayýn.”
“Sen geride kalýrsan?”
“Dönüp yardým etmeyin, onca belaya sýkýntýya yenilmedim, kýçý kýrýk ruhlara mý yenileceðim!”
Yokuþ giderek dikleþiyor ve yorucu oluyordu.
Kan ter içinde kalmýþtýk.
Melisa dedi ki: “Ruhlara karþý nasýl savaþýrýz.”
Cep telinden nete girip bakýyor, kazýk lazým, sarýmsak; ama bu vampirlere karþýymýþ.
Araþtýrdý, þöyle dedi: “Senin þerrinden Allah’a sýðýnýrým” demek lazýmmýþ þeytani ruhlara karþý.”
“Ýþe yarar mý?” dedi Nur.
Burada öyle yazýyor, dualar var burada, o an açýp dualarý okuyabilirsem okurum.”
Melek dedi ki: “Ben bunlarý bilirim. Ama kýzgýn ruha söker mi bu; sanmam. Son sürat kaçmak lazým.”
Seher þöyle dedi: “Ondan korkmak onun güçlenmesi demektir, asla kaçmayýn. Olduðunuz yerde kalýn. Ama kaçýn tabi.”
Gökyüzündeki ay iyice çekilmiþ yön deðiþtirmiþ, aðaçlar arasýndan tatlý biçimde sýzýyordu ormana. Düþsel bir görüntüydü bu, ömrümde hiç böyle görmemiþtim ayýn
böyle haz dolu eriyiþini, hissini. Bir baykuþ öttü.
Bir çýtýrdý oldu, çalýlarýn arasýnda bir hareketlilik.
“O da neydi?” dedi Melek, “aman!”
Melisa, kardeþini tuttu, Nur da onun koluna sarýldý.
“Kýzlar ne oldu?” diye sordu Seher, Yellenmenizden korkuyorsunuz nerdeyse.”
Herkes gülmeye baþladý.
“Orada bir þey var” dedi Melisa.
Seher’in elinde el feneri vardý, Meleðin de.
Oraya gidip baktýlar.
Melisa ve Nur cep telefonlarýnýn ýþýðýyla çevrelerini araþtýrýyordu.
“Bir þey bize yaklaþýyor sanki” dedi Melisa, bir ara Tarot kartlarýyla ilgilendim, baktýðým þeyler çýkýnca korktum, býraktým.
“Deme abla, çok korkuyorum.”
Seher ve Melek az öteden geldi.
“Zaman kaybý dedi Seher, “Orada hiçbir þey yok, þapþallar. Devam yola!”
Benim zerre korkum yok, bu þeyler bana çok çocukça geliyor. Ama ister istemez bir korku oluþuyor.
Bir baykuþ öttü.
“Sinir oldum bu baykuþa” dedi Melek, “Sanki burada olduðumuzu bildiriyor ruhlara.”
“He, bildiriyor, ajan o” dedi Seher, “kardeþim saçmalama!”
“Yok abla, bir iþ var bu baykuþta.”
Tepemizden iki karga geçti manevralarla.
Çok yakýn geçmiþlerdi.
“Karga” dedi Melek, “bu hiç iyiye iþaret deðil.”
Melisa söze girdi: Haklý, önce baykuþ, sonra kargalar geldi, baykuþ kargalara ihbar etti bizim burada olduðumuzu.”
Seher: Saçmalamayýn kýzlar. Beyniniz sulanýyor.”
“Ya o karga bir ruhsa, karga kýlýðýna girmiþse?” dedi Nur, ruhlarýn böyle bir yeteneði olduðunu gördüm vampir filmlerinde.
Seher: “Zýrvalamayý býrakýn, bakýn çocuklar bu aðaçlar kayýn aðaçlarý, kabuklarýndan çay yapýlýr.”
Melisa þöyle dedi: “Bir belgeselde izlemiþtim. Bu baykuþ, sonra bu kargalar ispiyoncu. Bizi bir þeylere bildiriyorlar.”
Seher: “Neye?”
“Bir kurda mesela. Ruhlarý koruyan bir kurda.”
“Hadi be.”
“Kargalar Romanya’da gökyüzü kurdu olarak bilinir. Aptal deðillerdir, çok zekilerdir.”
“Atma kýzým.”
“Ýzledim belgeselde.”
Nur: “Abla atma! Saçma rap dinlersin, onlarýn videolarýný, belgesel asla izlemezsin.”
“Arkadaþý beklerken dedesiyle bir saat izledim, kýz bir türlü kýyafet seçemedi, öldüm; ama o belgesel iþkencesinin faydasý varmýþ. Her neyse. Kargalar yerimizi kurtlara söylüyor, kurtlar gelip bizi parçalasýn ki kargalar da ziftlensin.”
“Vay vay” dedi Seher alayla, “bak þu iþe sen. Demek bizi gelip kurtlar parçalayacak.” Deli bir kahkaha attý.
“Sen buraya almayandan mý; yoksa bir korku filmi setinden mi çýkýp geldin Melisa. O kurtlar korku filmlerinden olur.”
Zuhal: “Acayip bir koku alýyorum.”
Melek korkuyla sordu: “Nasýl, leþ kokusu mu, insan leþi mesela, ayaklarý, yüzü paramparça olmuþ. Korkuyorum; ama güçlü duracaðým. (Gaz veriyor ona, amaç þamatayý beslemek.)
“Hýý” dedi Seher, “zevzekler. Biri gelse, bir þey.. onu ruh sanýp deli gibi koþar kaçarsýnýz. Aklýnýzý yitirmiþ gibi.”
Zuhal: “Korku kokusu alýyorum, kötülük kokusu alýyorum, kan kokusu. Bir görüntü gördüm. Siz ölüme gidiyorsunuz; ben ölmeyeceðim!” diye baðýrdý, koþarak fýrladý gitti, gözden kayboldu. Melek de peþinden gitmiþti.
Þaþkýndýk, Seher üzgündü, dedi ki: “Ne oldu þimdi bunlara?”
“Basýp gittiler, kafayý yemiþ olmalýlar” dedi Melisa.
“Delirmiþ gibi gittiler. Sanki bir kara deliðe” dedim.
“Cehennemin dibine gitsinler, umurumda deðil” dedi Seher, “hepsi numara.”
Melisa þöyle dedi: “Acaba ruhlar onlarý etki altýna mý aldý, önce baykuþ, sonra kargalar ve ikisi delirmiþ gibi gitti
bundan bir iþ var. Burasý tekin deðil.”
Nur dedi ki: “Seher abla, bence sen osuruðun tekisin, bizden çok korkuyorsun; ama çaktýrmýyorsun. Gece gece bize aðaçlarý tanýtýyorsun, ne saçma, için geçmiþ, git kütüphanede çalýþ bence.”
Seher güldü: “Demek öyle… Peki, Melisa sen ne düþünüyorsun?”
“Nur az bile” dedi, “ilkokul çocuðu muyuz, bize doða dersi veriyorsun?”
“Telefonlarý kapatýn” dedi, “el fenerini kapat Melek.”
Zifiri karanlýktaydý.
“Bekleyin beni” dedi Seher, gitti ve kýsa bir süre sonra geldi: “Oradalar, gördüm.”
Seher kulaðýma yanaþýp fýsýldadý: “O sahte kulaðýn hesabýný sorma vaktidir Ýsa.”
“O da nedir, bir karaltý var orada, canýný seven kaçsýn!” diye baðýrdý Seher.
Hepimiz Seher’in peþine takýldýk, elinde el feneri güzel aydýnlýk saçýyor. Ama Seher arayý açýyordu, ben geride kalan Melisa ve Nur’u kaybetmek istemiyordum, yavaþladým, en arkadaydý onlar.
Nur, yön deðiþtirecekti.
Melisa, onu koldan tuttu: “Nereye gidiyorsun, sap! Peþimden ayrýlma.”
“Býrak kolumu be! Orasý açýk.”
Seher, arayý açmýþ yitip gitmiþti karanlýkta, el fenerinin aydýnlýðý da yok olmuþtu.
Melisa ve Nur’un yanýna gittim.
Kavga ediyorlardý.
“Karýþma bana! Baþýmýn çaresine bakarým ben!” dedi Nur, gülerek kaçtý.
Melisa oturacak, ayaðý bir þeye takýldý, sýrt üstü düþtü, yuvarlandý. Tutup onu kaldýrdým.
“Sýrtým çok acýdý, of” dedi, inlemeye baþladý.
Güldü: “Ruhlara gerek kalmadý, sýrtým fena. Ayaðýmda da sorun var.”
Oturdu.
“Bu senin baþýný altýndan çýktý deðil mi?”
“Ne?”
“Bize þaka yapmak.”
“Yok ya.”
“Nur bana dedi, bir þaka planlayalým þu solucanlara, demiþsin, o da karþý çýkmýþ.”
“Yok; demedim.”
“Bir de onu soymak istemiþsin.”
“Yanaktan öptüm.”
“Çok yalancýsýn!”
Yanýna oturdum.
“Uzaklaþ, iþim var.”
“Ne iþi?”
“Çiþim var.”
Uzaklaþtým.
Uzun bir süre geçti: “Ýþin bitti mi?” dedim.
Yanýt alamadým, gidip baktým, Melisa oradan gitmiþ.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýki Kýz Bir Erkek
Ýki Genç Kýz Sohbet Ederken
Ýki Kýz Bir Erkek 2
Ýki Kýz Bir Erkek 4
Köylü Kýz Kezban
Ýki Kýz Bir Erkek 3
Ýki Kýz Bir Erkek 10
Ýki Kýz Bir Erkek 5
Ýki Kýz Bir Erkek 7
Ýki Kýz Bir Erkek 13

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Vahþi Ormanda Tek Baþýna
Kurtlar ve Ýnsanlar
Vahþi Ormanda Tek Baþýna 3
Vahþi Ormanda Tek Baþýna 2
Sokaklarýn Ruhu
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Silikon Kadýn
Ýki Kýz Bir Erkek 14
Silikon Kadýn 2
Kurtlar ve Ýnsanlar 6

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Göðsümde Ateþ Böceði Gibi Parlayacak [Þiir]
Kapý Açan, Cebrail [Þiir]
Hayraný Olduðum Tek Þey [Þiir]
En Güçlü Yerin [Þiir]
Þimdi Yak Bir Sigara [Þiir]
Seni Mutlu Edeceðim [Þiir]
Rüya Tarlasýnda Bitmiþ Bir Kýz Gördüm [Þiir]
Sahil Olduklarýný Hatýrla [Þiir]
Birds And Girls [Þiir]
S. Kiþmek ve Hayaletli Evler [Þiir]


Ýsa Kantarcý kimdir?

yazar

Etkilendiði Yazarlar:
jack london


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ýsa Kantarcý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.