Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis |
|
||||||||||
|
Gecenin atlasındaki tek görünmeyen adresti suratımın ortasındaki çıkmaz sokak ifadeleri...Yüzüm birkaç gündür Bermuda Şeytan Üçgeni gibi zaten ..Yüzüme her bakanın – bu yüzden parmak uçlarına asılıyor- gözlerinin kayıp ilanı...Beni sevenlerden bir daha haber alınamıyor... Besbelli kollarımda deliren son çocuğun reankarnasyonu dilimin ağzımın içinde dişlerimden destek alarak içe dönüşü. “Müsaitseniz bu akşam size ölmeye gelecektik” diye haber yollamış..”Burası Ooodam!, Burdan Çıkış Yok!” diye tezarhuat yaptı bütün iç organlarım.....Dehşet bi espri anlayışıyla sevişildi...Ben dalga geçtim , o öldü..Göbek deliğine suni teneffüs , kirpiklerimi kırpıştırarak da kalp masajı yaptım.. ı ıh! Israrla öldü...İş çıktı bana..etlerini koparıp Lahitime doldurdum, şimdi nereye gitse o mısırlı iskelet, özleyecek bedenini ve her kendine beden arayan hayalet gibi, musallat olacak bir kahve fincanıyla masasına davet edilen macera tutkunu bir başkasına .. O da etleri çürümüş ölüleri yalar ilkin, Sonrası için ...... Kehanet hakkımı kendime saklayacağım...Bir hayalet daha saldım şehrin kalbine..Ellerinin bir kısmı benim, bir kısmı (her şeyi izlemiş olan kedim) Hürmüz’ün gözlerinde ... Ayak izlerime mum damlatarak oluşturduğum bu tapınak, cildimi kristalleştiren baharat kokuları..beynimin içindeki duman, ağzımın içinde yumruk büyüklüğünde dudaklarımdan sızan bir vicdan azabı..Tüm şehri içine çekiyor bu tapınak.... Gölgemin içinde ağızları erimiş kimsesiz suretler...Ağır bir kokusu var gölgemin..içi tüm bedeni çürümüş olmasına rağmen hala canlı çocuklarla dolu.. Gölgem henüz adı konmamış bir hastalığın, hastalarının, reaminasyonu...Gölgem çok pis kokuyor ... Bu şehirde hiç sümüklüböcek yok...Onların arkalarında bıraktıkları ışıltılı mukozamsı salyalarının izleri yok ... İzlerini takip ederek- galaksiler gibi sistematik yıldızlı izlerini- buhar olur uçmuşçasına yok olan böcek cesetleri yok...! Hiç kimse görmemiştir bir sümüklü böcek cesedini..Eceliyle ölmüş bir sümüklü böcek cesedi. Bir sümüklüböceğin kabuğunda onunla sevişmek, hiçbir ipucu olmayan bir yapışkan bedene dudaklarını gömmek! Tüm bedenim kan ter içinde! O terle sümüklü böceği öldürmek, ya da kendi bünyeme nakşetmek.. Sabaha uyandığımda bedenimde sadece ışıklı izler- kanallar görmek, bir sümüklü böcekle Tüm Geceyi bedene indirgemek .... Tüm o sevişmenin delili ışıltılı izler..Onları örtmek için kesilmiş bir boyun! Ancak bir erkeğin boynu bu biçimde kanayabilir..Kanın Marifeti... İzleri Örtmek, İzleri Sahiplenmek midir?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kenan Kuli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |