Hayaller olmasaydı, umutlar dünde kalırdı. - Dolmuş atasözü |
|
||||||||||
|
Ya hava çok sıcak, yada ruhum terliyor. Aynı güne uyanmaktan bıktım usandım. Kabus gibi sarıp sarmalıyor bedenimi. Sıyrılmak istiyorum, bilincimi tokatlıyorum ama başaramıyorum. Üç özel isimden – ikisi asıl biri yedek - ibaret kimliğim hiçe düştü. Kendimi sözcüklere saklamaya çalışıyorum, onlarda en ufak esintide evrenin kaosuna kapılıp gidiyorlar. Çırıl çıplak kalıyorum. Duvarın içinden geçebilir miyim? Sen yanımda olsan belki. Dışarı çıkacağım. Kasabayı kurtlarla kuzular basmadan önce. 12. Temmuz...02:10 Portreci, Arap Muharrem, Deli Güngör ve ben. Bilinç kayması öncesi ayşafağı üstünde güne baktık. Kimliğimi bulamadım. Kalın bir zırh giydim, şekerci dükkanından alınma. Düş bu, her şeye gebe. Aynı yaşam gibi. Ben umudumu yitirmedim. “Eppur sie muove”* Acaba Galilei gerçekten söyleyebildi mi bunu engizisyon salonunda? Yarın farklı bir güne uyanmak istiyorum. Eğer başarırsam renklerin tanımını yeniden yapacağım. 13 Temmuz...11:40 Aşk ve sıfır. İki hiç. İki yok. Ama olmazsa olmazları yaşamın. Çok uğraştırdılar insanlığı. Birini bulup tanımladılar. Diğeri hala sürüncemede. Bir kuşun kanadına takılsam Thales’in yıldızların sırlarını düşünerek , başı göğe doğru yürürken görmemeyi yeğlediği çukura varabilir miyim? Matematiği seviyorum. Sınırı yok. Vakit öğle üstü, yarım yamalak ruhum, kaldığı yerden güne devam etme derdinde. Dışarı çıkmak için önce soyunmak gerek. Gün aynı gün. Haydi rastgele. 13 Temmuz...16:10 Yaşamı beğenmeme küstahlığı, elinin altında sakladığının değerinden bihaber olmak...Sayısız potansiyel pişmanlık taşıyor insan yaşamına. Er yada geç, önünde sonunda yüz yüze kalmak zorundayız. Her şeyi bilmek, yaşamı anlamamaktır. Sahip olmak kaybetmenin ikiz kardeşidir. Cebimden çamura düşen bir yaşam kırıntısı, bin bir pişmanlık pırıltısıdır. Keşke, keşkelerime hiç sahip olmasaydım...Çok şeyi bilmemeyi yeğlerdim. Nem hala üzerimde. Küçük bir oda orkestrası Pazar akşam üstüne zevk muştuluyor. Gerçeğin tanımlı olduğunu varsayarsam sıkıntım kaybolacak. Ne demişti Ernst Mach ?...”Her gerçek problem çözülebilir ve çözülecektir.” Farklı güne uyanma umudumu bu kez gömlek cebimde saklıyorum. Uyanmadan önce uyumak gerek. Tanrı gerçekten Nil kıyısında mı öldü? 14 Temmuz...21:10 Deniz üstü korkusuz bir ışık sağanağı...Antik tiyatronun üzerinden bakıyorum kasabaya...Dudağımda son birkaç sevi kırıntısı var ; Milano’da Luppo’dan kalma Fettucini tadında. Yaşam farklı limanlara atıyor insanı. Sen sığınmak istemeden de. İşte o anda mezarlık kıyısından geçercesine, Çiçekçi’de Üsküdar’da , ıslık çalası geliyor insanın. Aşiyan’da, Şubat’da kanyak içerken korkmam bu yüzdendi işte. Fırtınaya açık, korunaksız bir yeri tercih ederdim ben. İşte sabah ayazında seni burada, gün doğumunda, öperken titremem de bundandı. Zaten pek hatırladığını da sanmıyorum. Geçenlerde seni gördüm, gözlerinde eskisinden daha farklı bir pırıltı. “Kaybol” der gibiydin bana, ben zaten hiç var olmamışken... 14 Temmuz...23:45 Kabus görmeye karar verdi bu gece Portreci...Dudağının kenarına yapışık üç damla salyangoz salgısı...Yaşama gönderme yapar gibi...Tersanede gulet kıçına yapışık dört kişi...Sıcakla soğuk arası dört düş kırıntısı...Deli Güngör belinden silahı çıkardı. Falımda yeni bir güne uyanamamak var. Sabah, gece yarısı...Umudumu cebimden çıkarıyorum, duvarın içinden geçerken bir şey olmamalı üzerimde. Üzerine bastığım çilek tadındaki öpüşmelerimiz.Kimliğim zaten kayıp.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Emre Acemi, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |