Garibanın aç karnında ekmek sevdasına
sabah ezanında buz gibi su ile yıkanan yüreğin sevdasına
ışığa aşık pervanenin sevdasına eş sevdam.

Son saatleri kalan hasta kadar
korkulu,
erkekliğin, erginliğin ardına gizlemiş çocukluk kadar
gizli sevdam.
Selde kum tanesi kadar dirençsizdim sana sevdam.

Sensiz gecelerde koynuma aldığım hasretin arsız
etrafımı sarınca hüzün örümceği ağları ile kurtulmam imkansız
şimdi her gecem hasretle
hasretim sana gecelerde
sinsice sokulur yanıma gülemem,
iki gözüm ırmağını ağır, ağır akıtır
sensiz silemem
sineme düşer göz yaşım artık girdi kanıma geri dönemem.
hasretini tütünle de öldüremem.
Ege de gizli bir cennet şehrimde
cehennem azabı hasretinle bir gece daha,
hangi günahın bedeliydi bilmem ödeyemedim hâlâ.


Elçin Orhan
19/06/2003