Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Her anımda seni istedim yinede, attığım her adımın sana uzanacagını düsündüm, her kelimenin sonunda ismini de söyleyecegimi sandım ve ben bunları yasarken seni sevgini hayal edip durdum! Karmasa içine düsmüs insanlıgımı kurtarmak için çabaladım durdum. Ne seni istedim ne de sensizligi. Bir haykırıstın içimde saklanan bazen de yaramaz bir çocuk. Bir anım bir digerine uymadı hiç bir an. Ne zaman seni istesem bir çıglık kopardı hep içimden. Beni seven herkes kosarcasına uzaklasıp kaçardı benden. Sensizligin gürültüsü yankılanırdı kimsesiz sokaklarda. Seni yazmak istedim her defasında. Ne aklım seni anlatacak bir kelime buldu ne de kalemim seni yazacak rengi. Bir düs oldugunu düsündüm sonrasında. Güzelliklerle dolu bir hayatın anlamıydın çogu zaman. Sensizligi bile içinde yine sen olduğun için sevdim. Bilmiyorum hayat nedir sevgiler asklar ölümler gerçek midir? Sensizliğin yükünü papatyalara yüklemeye cesaret edemedim. Sormadım o bir kaç yapraga sevip sevmediğini. Senden habersiz seninle yasadım askımı. Bazen kızdım sana yakın görmediğim anlarda. Bazen de delicesine sevdim yüzüne bakmaya korkarak. Çok saftım çok temizdi sevgim. Sana bakamayacak kadar ürkekti. Delicesine asıktı dudaklarım seninle konuşmayı unutacak kadar! Yeni dogmus bir bebege hayatı anlatmak kadar zordu seni anlatmak. Kelimeler dügüm dügüm saklandı hep damarlarımda. Birini çıkarabilsem çorap sökügü gibi hepsi art arda dökülecekti ellerine. Ben ne o kelimeyi ne de onu kullanabilecek dogru zamanı bulamadım! Yeni koparılmıs bir gül gibi masumdu sevgim. Ruhumu yesertip o güle bir kaç yaprak yaptım ve sonrasında ufak bir dal! Hayatımdaki bütün renkleri bir bir sürdüm yapraklarına yalnız siyahla beyazı ayırdım kendime. Kırmızıyı da kendi kanımdan çaldım ve öylece bir hayatı o gülle birlikte ellerine sundum. Yine de umursamadın! Ve ben kaybettim. Ne acıları düsünür oldum ne de dipsiz uçurumlara yuvarlanan hayatımı. Ömrümde bir kez olsun anlam kazanmıştı oysa hayatım. İlk kez sevmistim kusları agaçları denizleri. Yaşamın kıyısından izlerdim hep hayatı ve insanları. Hiç tatmamıştım kalabalığın arasındaki deniz kokusunu ve böylesine kalabalık bir askı! Her kelimemde bir küfür her hareketimde bir isyan olacak belki hayat.. Belki de karanlıga saklanmıs bir tek aydınlık... Belki açık belki kapalı... Belki siyah Belki beyaz..Ve belki... Her sey olacak iyi, kötü, güzel veya çirkin ama öncesinde hep belki olacak... Her ne olursa olsun, yerin dibinde ya da gökyüzünde ben yine sensiz, yine sahipsizim...!!!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Agathon, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |