..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Guvercin




3 Kasım 2003
Sohbet - 2  
Ejderhanın düşü

Guvercin


Sevişmemiz devam ediyordu. İkimizinde soluk soluğa kalacağımız o son ana kadar durmayacaktık. Koşuşturur gibi tatlı bir telaş içinde, belli belirsiz iniltilerimizle..


:BJGB:
Kim demiş ki tüm sevişmelerin mutlu olduğunu..? O son noktada herkesin her zaman mutlu olduğunu. O, zamana bırakılmış bir virgül gibi...Hep sonrasında da aklına gelen bir sevginin buruk tadını yüreğinde hissetmeden...Dünden birşeyi nefesinde taşımaksızın yaşayabildiğini söyleyen olmuş mu? Hiçbir sevda derin bir iz bırakmaksızın geçmiyor ya bedenime ya da ruhuma.
Bulutların gökyüzündeki şekilleri ile timsaller oluştururduk gözlerimizle. Rüzgar esesiye kadar bir hayvan olurdu, bir orman olurdu huzur arayacak. Kaybolmuş o eski mistik yerler gibiydi o mekanlar. Oysa ayağımız hala yere basmaktaydı. Ama biz gezinirdik oturduğumuz yerden. İçtiğimiz çayların tadı kalırdı damağımızda. O an düşünmemiştim: her sevişmenin mutlu olmadığını..!
Göğüs kafesimize konan saatin sesini işitirdik. "Seviyorum"u kendimize göre heceleyerek. Sev - i - yorum, sev - i - yorum..! Her sevginin kendine göre bir yorumu olduğunu düşünmemiştim. Her varlığın bir sevgisi, bir sevgilisi olacağı geçerdi aklımdan. Yalan yanlışta olsa herbiri bir yorum yapardı sevgisine yüreğinde. Her gece nahoş naralarla sokakları inletmiyorlardı. Haykırışları derinden ve sessizdi.
Bir o an düşünmezdik. Her sevgiye bir öncekin ekleyip başladığımızı, her öfkeye bir öncekini ekleyip devam ettiğimizi. Yıkılışlarımız bizi hep kinlendirdi birbirimize. Oysa; her mevsim senede bir defa gelirdi..! Günler hep aynı kalmazdı ve dinlenmezlerdi. Düşünmemiştim hiç güzelliklerin bıraktığı izleri. Tabiatında gülümseyebileceğini düşünmemiştim.
Birgün piyanistin notalarında boğulmaya başladığımızda, rüzgar bir hatırasını fısıldamıştı. Bir gün geçit vermez dağlardan ilerlerken bir dağın en tepesine yapılmış bir kuş yuvasına rastlamış. Yuvada bir tane yavru kuş varmış. Gökyüzüne bakmış ve kendi kendine fısıldamış:
"Bu...Bu yoksa annemin söylediği ejderha olmasın?"
Dikkatlice süzerken bulutları rüzgar kımıldamamış bulutların şeklini değiştirmemek için.
"Evet evet" demiş "Bu o ejderha!"
Etrafına bakmış annesi görünürlerde yokmuş. Uçurumun kenarına gidip telaşla aşağıya bakmış. Düşeceğinden korkarak geriye dönmüş. Gözlerini yummuş sımsıkı. Ağlayamamış da, belki sesimi duyar, gelir ve alır beni korkusuyla ancak yutkunabilmiş, hıçkırıkları düğümlenmiş boğazına. Oysa kanatları uçacak kadar güçlüymüş. Rüzgar bulutları dağıtmış ve kuşu iteklemeye koyulmuş. Ejderha korkusu önündeki uçurumu unutturmuş. Direnmiş rüzgara ama kapalı gözleri yüzünden attığı adımları görememiş. Uçurumdan aşağıya düşmeye başlamış. Gözlerini açmış ve kanatlarını çırpmış ardı ardına. Ardı ardına..!Ve uçmaya başlamış. Ne ejderha ne de düşme korkusu varmış. Artık o gökyüzünün bir parçası, gökyüzüde onun bir parçasıymış. Rüzgarla birlikte süzülmüşler ileriye doğru.
Bunu anlattıktan sonra rüzgar gülümsedi ve gitti. Piyanist şarkısını bitirdi. O an düşünmemiştim yaşamla olan sevişmemizi. Farkettirmeden birşeylere hazırladığını beni. Şimdi düşündüm......İşte şimdi. Yüzüme bir gülümseme geldi. Kirpiklerimin günlerce zaptettiği hüzünün yerine yerleşti. Sonra dudaklarıma...Sonra gözlerime...İşte buydu benim hayata verdiğim refleks. Sevişmemiz devam ediyordu. İkimizinde soluk soluğa kalacağımız o son ana kadar durmayacaktık. Durdurulamayacaktık. Koşturur gibi tatlı bir telaş içinde, belli belirsiz iniltilerimizle.
ejderha doğdu gökyüzündegözleri bembeyazdı ve anlamsız bakıyordu banapençeleri kocamandıkocaman...aklımı alacak kadardönüp bir daha bakamadım gökyüzünekorktum...hem de ne biçim, ölesiye korktum.
hıçkırıklarım düğüm düğüm oldu boğazımdaaçmaya çalıştım gözlerimidüğümler açılmadı boğazımdaçok fena kilitlendi birbirine göz kapaklarımaçamadım gözlerimievet anlıyorsun, açmaya korktum ölecek gibi.
bir rüzar esti kuzeydenhani o tam hasta edecek cinstensaklanamadım bir kuytuyave bulamadım sımsıkı sarılacak sıcacık bir rüyaes eseceksen hem de tüm gücünle..Bilmiyor musun?bir yürekte, sadece bir korku yer bulabilir kendine.
tek bir adım attım ileri doğruoysa unutmuştum uçurumun ucunda olduğumukorkumdan kanatlarımı çırptım...içim irkildi çakılacağım yerden.açıldı gözlerim yavaş yavaşuçtuğumu sonradan farkettim.
sen hınzır martı..! hep senin suçunyok mu o süzülerek gelişinbaşımı döndürdü bu deniz kokusunu sindirişin.ama artık bu maviliklerde birazda benim sayılırçırptıkça kanatlarımı,aşılacak okyanusların bile geçmişime ancak hatırı kalır.
NOT: Yardımların ve bana olan sabrın için. Teşekkürler Su:)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Özet / Anafikir

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gölgede Aşk
Tekil Dönüşüm
Günlük
Vicdan / Gönül / Aşk / İnsanlık
Seni ne kadar hakediyorum?
Hayır! Burada Değilim
Hatlar Doluydu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sana Dair [Şiir]
Akasya [Şiir]
Ahiretlik - 23 [Şiir]
Hep Yek! [Şiir]
Empati [Şiir]
Kayıp Ada [Şiir]
Unutulmuş [Şiir]
Mutluluk [Şiir]
şehir ve gece [Şiir]
Ahiretlik - 14 [Şiir]


Guvercin kimdir?




yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Guvercin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.