..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Nilgün Engin




25 Aralık 2003
Sevginin İçini Doldurmak  
Nilgün Engin
Sevginin kocaman kucaklamasını bir avuca sığdıran, sonra da buruşturup atanlara


:BBAF:

              Özcan Yalım Türkçe’de  Yakın ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü adında bir eser yayımlamış. “Sevgi” maddesinin karşısında ise  inanmazsınız 34 yakın anlamlı sözcük, 11 deyim ve 7 argo sözcük bulunmakta.  Bu yakın anlamlı kelimeler “şefkat”ten “tutku”ya kadar geniş bir aralıkta, “sevi” yi de kapsıyor “muhabbet”i de.
Peki sevginin içini doldurmaya çalıştığımızda bize rehber olabilecek bir yayın mevcut mu? Herhangi bir “sevgi”nin gerçek sevgi tanımına layık olabilmesi için atması gereken adımları, birleştirmesi gereken parçaları, doldurması gereken formları, cevaplaması gereken test sorularını, bitirmesi gereken okulu bilen var mı? Bir sevgi “manual”i satılır mı kitapçılarda? Haritası çıkmış mıdır? Sevginin yeknesak kuralları  mevcut mudur? Sevgiye dair bir anayasa maddesi, bir kanun, bir bakanlar kurulu kararı yoksa bile yargının içtihadi kararı dahi mi bulunamaz bir yerlerde?
Sahiden de yoktur. Sadece yaşanmışlardan yola çıkarak sevgiye anlamlar yüklenir: Ferhat dağları delmiş; öyleyse seven insan çok çalışır, fiziksel olarak da yıpranır, sabırla dağlar delercesine bir başarıya imza atar. Öyle ya, Şirin nerden bilsin ki?
Mecnun, büyük acılar çeker;  demek ki biraz “acı” baharatı gerektir sevgide. Leyla nasıl emin olabilir yoksa?
Komşu Ayşe teyze kocasını çok sevmektedir; Ayşe teyzenin kocası ise bir başka kadını sevmektedir ve Ayşe teyze bunu bildiği halde sabretmekte, bilmezden gelmektedir. Buyurun tarifimize sabrın yanında fedakarlık da eklenmiştir. 
Yaşadıkça öğretmenimizin sevgisine tanık oluruz, kardeşimizinkine, arkadaşımızın ve hatta onun da arkadaşınınkine. Tanık olduğumuz sevgilerin içinde her ne varsa –kıskançlık, mutluluk-şefkat-hayal kırıklığı- bizim karşılaştığımızda tanıyacağımız sevginin referansları olurlar.
Elbette önce kimya devrededir, kalp atışları hızlanır, koltuk altları terler, gözbebekleri büyür, yanaklar kızarır ve o ilk merhabadan sonra “sevgi”nin içi dolmaya başlar.
Ama ilginçtir, sevginizin sınırlarını çizer, ona imzanızı atarken referans değerlerinize bağlı kalmak gereği olmadığını derhal fark edersiniz. Belki Ferhat sabretmiştir, ama Othello asla. Othello’nun Desdemona’yı sevmediğini kim söyleyebilir? Ayşe teyzenin sabrını göstermek zorunda değilsinizdir, siz Ayşe teyze değilsinizdir ki!
Bu çok basit keşif bomboş bir tuval getirir karşınıza; istediğiniz gibi hoyratça boyayabileceğiniz. Adını sevgi koymuşsunuzdur resminizin ve bittiğinde onun sevgiye benzemediğini söyleyebilecek kim vardır ki?
İlginizi tartacak bir terazi bulunmamıştır; tutkunuzu ölçecek bir cetvel... Sevgiliniz kendisine yeterli vakit ayırmadığını söylediğinde bunu evinize yerleştirdiği bir takometre sonuçlarıyla destekleyemez. İlk tanıştığınızda gözlerine bakarken yanıp sönen kıvılcımların artık söndüğünü izleyebileceği bir monitör de yoktur.
Kolaydır, “benim sevgim, senin sevgine benzemiyor, böyle kabul et” diye tanımsızlığa sığınıvermek. Sevgilinin gidebileceği bir sulh mahkemesi, tahkim kurulu, yüksek hakem kurulu ya da hiç değilse bir orta hakem dahi yoktur ki.
Sadece satın alabileceği diğer resimler...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sona Gelince

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bardak

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çınlama [Şiir]
Denklem [Şiir]
Anlaşılmaz [Şiir]


Nilgün Engin kimdir?

Dünyadaki zamanımı hoş geçirmeye çalışıyorum, yazmak da bu hoşluklardan biri. Düşünüyorum, irdeliyorum, didik didik ediyorum; paylaşmazsam olmaz. . . Amacım ne akıl vermek ne günah çıkarmak. . . bu kutuyu doldurmakla "yazar" payesine ulaşmış da hissetmiyorum kendimi. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Hayal dünyamı zenginleştiren tüm masalcılar, Andersen'den başlayıp Tolkien ya da Spielberg'e kadar uzanan uzun bir liste.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nilgün Engin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.