..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) > Tuba Çiçek




14 Şubat 2004
Bu Yazıyı Okumayanı Tarih Affetmez  
Tuba Çiçek
Bugün birşey arıyordunuz değil mi? Ne aradığınızı bilmeden... Belki canınız sıkılıyordu. Birileri güzel bir espiri yapsa da buhranım dağılsa diyordunuz. Ya da yaşantınız anlamsızlaşmıştı, hiçbir şeyden zevk almıyordunuz. Ve hayatınıza heyecan katacak


:BCEC:
Bugün birşey arıyordunuz değil mi? Ne aradığınızı bilmeden...

Belki canınız sıkılıyordu. Birileri güzel bir espiri yapsa da buhranım dağılsa diyordunuz. Ya da yaşantınız anlamsızlaşmıştı, hiçbir şeyden zevk almıyordunuz. Ve hayatınıza heyecan katacak ‘sihirli bir cümle’ arıyordunuz. Ya da bugüne kadar hiç duymadığınız ve size ‘küçük dilinizi yutturacak’ bir anekdot belki..

Tamam işte doğru yerdesiniz! O aradığınız şeylerin tamamını burada bulacaksınız. Yalnız aradığınız şey hayatınızın kadınıysa, o ben değilim bilesiniz. Hemen bu köşeyi terk edin. Çok ciddiyim!

Neyse, neyse vazgeçtim gitmeyin... Hayatınızın kadınını bulamasanız da, onu bulmak için ne yapmanız gerektiğini bu yazıda bulabilirsiniz. Hem neme lazım, belki sizlerden biri benim hayatımın erkeğidir. Ayak üstü kısmetimizi tepmeyelim şimdi değil mi? Hey sen! Hayatımın erkeği, eğer oradaysan bana hemen e.mail at. Hemen ama.. hemen..

Beşinci paragrafa geldik ama hala aradığınız şeyi bulamadınız değil mi? Acele etmeyin.. Sabırlı olun biraz.. "Ah haaa, işte buldum seni" diyeceğiniz satırlar yakındır. Siz okumaya devam edin, uslu uslu..

Eğer ne aradığınızı bilen profesyonel bir araştırmacı olsaydınız, aklıbaşında bir kelime için internette arama yapar ve şu anda bilimsel bir sayfayı okuyor olurdunuz. Belli ki amatörsünüz arama konusunda. Daha ne aradığınızı bile bilmiyorsunuz. Aksi halde bunlar başınıza gelmez, bu yazıyı okuyor olmazdınız. Ancak o zaman da, böylesine ‘keyifli’ bir yazıyı okuma şansınız olmazdı. Ne büyük kayıp olurdu düşünebiliyor musunuz?

* * *

Bilimin, sanatın ya da sporun amatörleri ve profesyonelleri olduğu gibi, yaşamın da amatörleri ve profesyonelleri vardır. Nedense, bana amatörler hep daha samimi ve takdir edilesi gelmiştir.

Amatör sanatçılar ya da sporcular aslında yaptıkları işten maddi karşılık almayan, yani para kazanmayan, o işi sadece gönüllü olarak sürdüren ‘heves’lilerdir.

Heves... İşte anahtar kelime bu! Bana pek sevimli, pek sempatik gelir bu kelime. Heyecanlı ve dinamiktir.. Hedefi, hırsı, beklentisi ve art niyeti yoktur çünkü.. Yaşamsal kaygılardan, maddi çıkarlardan uzaktır.. Bireysel bir arzudan doğmuştur. Durup dururken.. öylesine!

Özgürdür heves.. İnatçıdır.. Çocukçadır.. Arzuludur.. Limitleri ve kuralları yoktur..

Hani küçümsemek ya da aşağılamak amacıyla “çocukça bir hevesti..” derler ya; yanlış bir kurgudur bence bu. Heves denilen şey, çok ciddiye alınmalıdır. Her başarılı işin arkasında ‘heves’ vardır.

Profesyonellerin kuralları vardır. Akademik tanımlar içinde sıkışmışlardır. Kriterleri, genel kabullerle uyumludur ve aslında sıradandır.. Temiz nota basmalı, bilimsel verilere uymalı, ses tonunu ayarlamalı, düzgün cümleler kurmalıdırlar..

Oysa yaşamın hazzı, parantez içlerinde gizlidir; adam gibi kurulmuş cümlelerde değil. Anlatılan hikayenin akışına asilik yapan, cümleye sığmayan ve parantez içine alınarak dizginlenen muzip kelimelerde.. Ayrıntılarda yani.. Devrik cümleli iç konuşmalarda.. Yazılsa mı, yazılmasa mı diye çelişkiye düşülen, riskli kelimelerde.

Amatörlerse doğaçlama yaşarlar hayatı.. Teoremlere, akımlara, ders kitaplarına, tanımlara bağlı kalmazlar. Her keşfe açıktır duruşları. Öğrenmeye ve öğrendiklerini unutup unutup en baştan başlamaya heveslidirler çünkü...

Profesyoneller fazla bilgiden, amatörlerse bilgisizlikten şaşırmışlardır.

Amatör şaşkınlık, heyecan ile bertaraf edilebilir. Ancak profesyonel şaşkınlık yıkıcıdır.

Üstelik, fazla bilginin mutluluk getirdiği kanıtlanmış mıdır? Bana sorarsanız aksi bile söylenebilir. Ne kadar çok bilgi, o kadar çok endişe.. Ne kadar çok bilgi, o kadar çok iç hesaplaşma.. Ne kadar çok bilgi, o kadar çok yalnızllık...

Mesela ayaklı ansiklopedi gibi bir dostum var, benden daha mutlu olduğunu sanmıyorum.. Hatta zaman zaman, onca olumsuzluğa rağmen nasıl böyle pozitif olabildiğime şaşırdığını da biliyorum. O halde tembellik etmenin ve bir şeyleri ‘az bilmenin’ bir sakıncası yoktur.. Önünde sonunda gidilen yer aynıdır: hiçlik... Tıpkı mal, mülk, para gibi; ansiklopediler dolusu bilgi de kefenin cebine sığmayacaktır.

Biliyorum gene akademisyenlerin, entellektüellerin, idealistlerin damarına basıyorum. “Eyvahlar olsun, cahilliği salık veren bir yazar.. Nasıl yani?” diye dehşetle gözlerinizi patlattığınızı görür gibiyim.

Hiç öyle şaşırmayın. Elbette cahilliği alkışlamıyorum. İki dakika soluklanın, hızınızı kesin, gevşeyin diyorum. Yaşamınızın parantez içlerindeki ironilere kulak verin. Bırakın arada bir devrilsin cümleleriniz. Düzgün cümleler kurmaya uğraşarak tüketmeyin hayatınızı.

Evet, amatörce yaşanmalı hayat.. Heveslendikçe öğrenmeli, birileri istiyor diye değil. Birilerine hava atmak içi değil.. Bir yerlere varmak için değil.. Mutlu olmak için yaşanmalı. Hevesle yani.. Gönlünce.. Kasmadan.. Kasılmadan.. O kadar!

* * *

Eeee, aradığınız şeyi bulabildiniz mi bari? Yoksa bulamadınız mı hala?

Eh bu satıra kadar bulamadıysanız, size ben bile yardım edemem artık. Yani bu yaşınıza gelmişsiniz, hala aradığınız şeyi nerede aramanız gerektiğini bilmiyorsunuz. Üstelik de benim gibi bir ‘ayrıksı otundan’ medet umuyorsunuz...

Hem ne aranıp duruyorsunuz kuzum Allah aşkına?

Hay Allah, boşu boşuna okudunuz onca kelimeyi de. Aradığınız herhangi birşeyi bulamadığınız gibi, bir de küstah bir yazara malzeme oldunuz değil mi?

Nasıl kandırdım sizi ama..!

.Eleştiriler & Yorumlar

:: hmmm
Gönderen: orkun / , Türkiye
14 Aralık 2008
çok eğişik bir açıdan bakmışsın olaylara ,gerçekten iyi bir ders verdin diyemeyeceğim ukalaca bir yazı olmuş...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Selülitli Prenses ve At Hırsızı Prens
Yazmak Ya da Yazmamak: İşte Bütün Mesele Bu

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çok Fena S E X Y Mevzuular
Elim Sende


Tuba Çiçek kimdir?

Kapıları sonuna kadar açıp, her rengi gocunmadan ve hevesle buyur edenlerdenim. Bu yüzden benim indimde yaşam, keyifli bir maceradır. . . Ve benim öyküm, içinde her renkten bir parça barındıran bir öyküdür. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Milan Kundera


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Tuba Çiçek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.