Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Aşkımızın hiç bir günahı yok sevgilim Seninde yok, bütün günahlar benim Şunu bilmeni istiyorum ki; Ben seni ölürcesine sevdim Bu gün sevgililer günü her şeyimle, tenimle senin olmak isterdim... Dinle sevgilim Gönlümün sana yazdığı aşk şarkımızın ilk dizeleriyle seni ısıtmak istedim. Kalbimden dökülen kırmızı yaşlar vuruyor yanaklarımın kıyılarına. Topluyor hasretini çekiyor içine hırçın dalgaları gönlüm. Serildanlar tütüyor damarlarımda. Kendime isyankarım, dünya ya, aşka isyankarım beste beste şiirlerde şarkılarda ve bu sevgililer gününde gözlerimin aynasına yansıyor serabın. Bir çılgınım. Hep kapalı yakamoz yeşili gözlerimin perdesi. Açamıyorum. Parçalanıyor içim. Ben seni özlüyorum papatyam. Bu gün acının bir boşluğu çekiyor beni. Bu gün sensizliğin girdabı sürüklüyor param parça. Bu gün zalim hasretinin idam sehpasındayım. Yağıyor sel gibi kırmızı yaşlarım kalbimin vadilerine. Çok ıslandım, üşüyorum. Bir şey söylesem, korkarım çığ düşücek dudaklarıma. Kapalı dil yolllarım. Konuşamıyorum. Kelimeler tıpkı yüreğim gibi donuyor havada. Ben sım sıcak senin sözlerine ve gözlerine hasret kaldım. Ben seni çok özlüyorum papatyam. Hasretin koparıyor sarı bir lale gibi kalbimi dalından. Hasretin kokusu kaplı dört bir yanım. Esir düştüm hasretine, artık tutsağım. Vur beni kahpe felek şakağımdan da hiç bir şey duymayayım, acıyor çok şu canım. Koptum seni sevmekten. Koptum sevdanın yolunda. Alev alev kanıyorda, yanıyorda şu canım. Tükür yüzüme azrail. Ben cehennem kazanlarına yana yana yıkılayım. Ben seni çok özledim papatyam. Bu gün sevgililer günü, bu gün senin günün, bu gün benim günüm. Bu gün ikimizin, aşkımızın günü gül gözlüm. Lakin ben kara zindanlarda kilitli kaldım. Gerilmişim şeytanın çarmıhına. O vurdukça elem sızısı bağrıma. Dudağımdan ismin dökülür. Dudağımdan sen dökülürsün. Dudağımdan sana sarkan aşkım dökülür, tutamam, tutunamam, doyamam, yaşamayam n'olur inan buna. Şu sana dökülen aşkımı duyan üç beş kişiyi geçmez. Anlayansa bir kaç kişidir sadece. Bir tek sen anlasan buda yeter bana. Ben seni çok özlüyorum papatyam. Şiirlerle geldim sana, şarkılarla geldim. Türkülerle, çiçeklerle geldim. Yollarına düştümde geldim. Her şeyi aştımda geldim. Şu yüreğimde taşıdığım sana aşkımla geldim. Tutundum sevdayla sarı saçlarının tellerine. Yıkandım gözlerinin yağmurlarında. Ankara gibi kaşına, gözüne, yüzüne vuruldum. Bir kuştan aldığın ismine. Kadife tenine. Vuruldum senin bir tek saç teline. Ben sana dörtbinbeşyüz volt elektrikle tutuldum. Temizlendim itiraflarla. Sana mis kokulu gerçeklerle aklandım. Yanlış yaptım sana çok üzgünüm, çok pişmanım ve senden yürekten özür diliyorum. Dün akşam seni düşünürken tıpkı önceki geceler gibi yine uyuyamadım. Öksüz düştü gözlerim uykuya. Ben seni çok özlüyorum papatyam. Şimdi kırık kanatlı bir martıyım. Rotamsız, sen pusulamsız hayat denizinde nereye olduğunu bilmeden yol almaktayım. Tanrıdan istediğim tek bir şey var. '' Tanrım içimde tüten sevdamın ateşini aşkımada göster. Görsün gözlerimden süzülen kırmızı yaşı. Duysun içime düşen sancıyı ve hep sonsuza kadar benim olsun.'' '' Tanrım o melek bakışlı, kristal sözlü, beni kederlerden kederlere bulayıpta dizlerimin üzerine çökerten, beni sana böyle acıyla yalvartan sevdiğim kadında anlasın beni. '' '' Dostlarım anlasın tanrım, sana yalvarırım. '' '' Ben hiç bir zaman sana ve kimseye sende biliyorsun asla hiç bir kötülük yapmadım ve böyle yalvarmadım ve şimdi sana yalvarıyorum Allahım.'' '' Sana erkek gibi, hayatı boyunca yaptığı her şeyde cesur olmuş, tüm kararlarını sonu ne olursa olsun cesurca almış bir erkek gibi yalvarıyorum. '' '' Papatyamı çok özlüyorum Allahım. '' Hayatımda hiç kimseye yalvarmadığımı bir Allah biliyor. Hiç bir zaman hiç bir şeyden korkmadım. Yaşam kitabımda korkunun adı bile yok. Yaşam kitabımda korkuya yer yok. Yaparsam bir şeyi yaparım. Karar ve uygulam bu benim hayat sentezim. Cesur kararlar aldım ve cesurca uyguladım. Acı çektim, ağladım, yanlız kaldım, süründüm de ama yinede kimseye eyvallah etmedim. Bunları ve her şeyi sana anlatmamın bir sebebi var ve asla duygu sömürüsü değildir. Anlatmak zorundaydım, dillendirmek zorundaydım ve gerçekten beni seven bir kadınla karşı karşıya olduğum için ve bu sen olduğun için anlattım, seninle paylaştım. Ben şimdi seni çok özlüyorum papatyam. Hiç kolay değildi, hiç bir şey. Duyan vurulurda, ya anlatan ölmez mi? Ben anlatırken kendi şakağıma kurşun sıkmaktan, ölmekten bin beter oldum. İşte o an elimde bir doçka uçak savarı olsaydı boğaz köprüsünün üstünde uçan tüm martıları tek tek indirirde vururdum soyumuzun kökünü kazımak için. Çünkü hayatımdan, canımdan bile çok sevdiğim insanı, seni çok inciteceğimi biliyordum. Keşke elimde sihirli bir değnek olsaydıda üç gün için geçmişe dönebilseydim. Hani bir pire için yorgan yaktığımın öncesine. Hani çok önceye. Ah keşke dönebilseydim. Kendim içinde istiyorsam şerefsizim. Tek senin için sevgilim. Ah keşke üç günün sonunda varsın son nefesim olsun ben buna seve seve uğrunda razıyım. Yeter ki gözlerindeki yaşı görmeyeyim. Yeter ki beynine acı düşürmeyeyim. Yeter ki ömrünü dolduran bir arı gibi gözlerinin gülüşünde son nefesimi vereyim. Bu dileği namusum ve her şeyim üzerine. Hayatta onlardan başka hiç kimsem olmayan anamın ve babamın üzerine yemin ederim ki her şeyden çok gerçekleşmesini istedim. Allahtan gözlerini gülümsetebilmek için bunu istedim ama olmuyor, olmuyor olmadı. Sensiz yaşanmıyor böyle. Ben seni çok özledim papatyam. Bir gurursa seni böyle peşi sıra sürükleyen, bir gurursa ardında yol aldığın. Bilemem sen bilirsin, sürüklen istersen. Ama beni de, aşkımızıda, daha da önemlisi mutluluğuda hem bana, hemde kendine kaybettiriyorsun. Kendini başka bedenlere sunmaya çırpınışların benim kararım değil tamamen senin kendi seçtiğin yolun. Şunu bil ki; Asla şu yüreğimin ve tenimin sana olan ateşini başka tenlerde bulamayacaksın. Ben üzülsemde karar senin sevgilim. Ne beni, nede başka hiç kimseyi dinleme, dinleyeceğin tek şey kendi kalbin olsun. Kimse seni benim kadar sevemez. Ben seni çok özlüyorum papatyam. Bu gün sevgililer günü. Param yok ki sana lüks hediyeler alabileyim. Param yok ki seni armağanlara boğup mutlu edeyim. Param yok ki dünyayı ayaklarının altına bir halı gibi sereyim. Şu sana sevdasıyla zengin yüreğim senin için ne ifade ediyorsa bilemiyorum ama bir kaç dize yoksul şiir yazabiliyor sadece ve bu sana gerçek sevgim. Hiç bir erkek seni benim kadar sevemez. Bunu ben biliyorum ve sende bil sevgilim. Sana gönlümden sen içinde olduğun için çoştukça çoşupta gelen bu dizelerimi sevgililer günü armağanı olarak sunuyorum. Ben seni çok özlüyorum papatyam. Şimdi geceler çok soğuk ve bir o kadarda anlamsız. Hüzün tükürüyor ellerime, gözlerime, tenime. Şimdi acının derinlerindeyim. Şimdi kanatlarım kırık. Umutlarım sönük. Acı yüklü her yerim. Özlem kokuyor burnuma. Hasretinin kölesiyim. Şimdi bu ben, ben değilim. İstediğin bu mu canım? Yürek yanıyor, kalbim kanıyor, canım sıkılıyor. Bir ben, bir ben olup ağlıyorum sensizliğin kucağında. Seni özlüyorum sevgilim. Bana bakışlarını, gönlüme doluşlarını, tenime dokunuşlarını, dalga olupta içime vuran öpüşlerini özlüyorum. Seni özlüyorum canım. Her yerini. Seni özlüyorum canım. Hani bana evli olmasakta KOCACIĞIM deyişlerini. Seni özlüyorum canım. Sana KARICIĞIM deyişlerimi. Ben bir tek şu hayatta seni istiyorum aşkım. Başka ne bir şey biliyorum. Nede söyleyebiliyorum. Bildiğim bir tek şey var. '' BEN SENİ CANIMDAN ÇOK SEVİYORUM '' Dinle sevgilim Yakan dokunuşların elindeyim,acının denizinde Sensizliğin içindeyim, kalbinin gözlerinde Sen öl de uğruna öleyim, Hiç olmaz bu umurumda bile Seveceğim seni dünya döndükçe, Sen hisset aşkımı kalbinin içinde Ah ben seni çok özlüyorum papatyam Sevgililer günün kutlu olsun Ben seni çok özlüyorum papatyam Sevgililer günümüz kutlu olsun Ben seni çok özlüyorum papatyam Gel desen senin için; Karıda, kışıda, yollarıda uçar yanında olurum bir günde Ben seni çok özlüyorum KARICIĞIM, Ben seni çok özlüyorum Çoook ooofffffffffffffffffff Of 14 ŞUBAT 2004 Kibar TAVASAV Kibar Tavasav
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kibar TAVASAV, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |