"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
Al şu kalbim senin olsun. Yak sende tutuştur istersen, yorgan döşeklere sal ne olursun. Zor geliyor sensiz her şey. Zor geliyor şu akşamlar, geceler. Zor geliyor nefes almak böyle ayrı. Ortadan ikiye bölünen bayat ekmek gibiyim. Ufalanıyorum pütür pütür. Ben sana sıcağım sevgilim. Boğaz taşıyor gözlerimde. Kar yağıyor İstanbula. Ben hala her şeyimle Ankaradayım. Rüzgar kesiyor yanaklarımı. Martılarla konuşuyorum sahilde. Seni soruyorlar bana. İçimdeki seni onlara döküle döküle anlatıyorum. Ağlıyor martılar aşkımıza göz yaşlarıyla. Sızı koparıyor beni. Balıklara fıstık bir de kalbimi atıyorum götürmeleri için okyanusların yedibin kat derinlerine. Ben sana çok sıcağım sevgilim. Bulutlar bile üşüdü sensizlikten. Göz yaşlarım karla karışık dökülüyor aşkın yollarına. Düştü bir kar tanesi, düştü gözlerime. Bir sevda busesi düştü uzaklardan. Aşk şarkıları mırıldanıyor yanlızlık. Bu akşam soğuk gecelerden biri. Soğuk bir o kadar da özlem yüklü. Ölüm kol geziyor hasretinde. Uzaklardan çok uzaklardan turnalar öpüşüyor, uzun boyunlu, yavru ağzı elbiseleriyle tek eşli bir birlerine aşık filamingolar havalanıyor bir dere kenarında. Yüreğimde onlarla beraber havalanıyor uzak diyarlara. Seni arıyorum. Gökte yıldızlar parlıyor ve şavkı vuruyor aşk deresinin taşlarına. Ay bem beyaz bir kalp olmuş. Üstünde kırmızı renkte bir senin, bir de benim adım yazıyor. Kardelenler açıyor karla kaplı, mor çiçekli, yüksek dağların doruklarında. Şehirlere iniyor aşk dağcıları, aşkları sırtında. Soğuğum sensizlikte, çok üşüyorum. Aşk yağıyor adım attığım her yere. Senin aşkın keskin kokularla yağıyor kalbime. Sel oldu gönül yollarım, taşkınlardayım. Ben sana sıcağım sevgilim. Tut ki; Aşk ağacıyım, baharlarda sen kokan çiçekler açan Tut ki; Yağmur damlasıyım, nisan yağmurlarıyla seni yıkayan Tut ki; Kar tanesiyim, gözlerine süzülüpte hapsinde don tutan Tut ki; Güneşim, seni kollarıma alıp, sıcacık ısıtan Tut ki; Bir sevda busesiyim, sadece senin tenine, dudaklarına konan Tut ki; Aşk benim, her şeyimle senin olan Hiç bir beden benim sardığım gibi sarıpta ısıtamaz seni. Hiç bir ten ısıtamaz. Tutuşur yanarda kül olursun kollarımda. BEN SANA HALA ÇOK SICAĞIM BEBEĞİM! ... Kibar Tavasav
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kibar TAVASAV, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |