..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşık olmayan âdem / Benzer yemişsiz ağaca. -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > baskazaman




23 Mart 2004
Unutma ki...  
Düş kendini çizer ruha, gerçek kendini bozar aynada.

baskazaman


Çoktan çıkmıştı hayatınızdan kolay söylendikçe kolay kaybedilen, satın alındıkça sıcak, soğukta üşümeye bırakılan ve unutulan, kutsal olan.. Ne ağla ne de gül şimdi.


:BEHH:
Karanlık gerçektir, gerçekde karanlık..
Gece musluğu gibi şıp şıp beyninize damlayan gerçeğin karanlığından nasıl kurtulabilirsiniz?
Oysa aydınlığına yenik düşüyorsunuz gerçeğin.
Gerçek hafiftir, ağır olan düşünceler.. Ne kadar hafifleyebiliyorsunuz?
Hayıflanıyor musunuz?
Döner kapı ve siz. Birbirinizden çıkamıyorsunuz. O almış sizi evirip çeviriyor. Hayat..!
'Kendi iradenizle' dönüyor olmak kurtarmıyor sizi.
Gerçeğin düzleminden ruh uzamına çıkılmaz. Yolculuk..! Olduğunuz yerde kalırsınız.
Düş kendini çizer ruha, gerçek kendini bozar aynada.
Gördüklerinizin bilgisi yetmez. Göremediğiniz zamana yeniliyor bakışlarınız.
Gözleriniz nereye ayarlayacak kendini şimdi, gördüklerini yırttıktan sonra? Hoş!
Acıyla karışırsınız gölgelerin saklambaçlarına.
Işık karanlığın şüphesidir . Güneşi hissedersen bedeninden ayrılırsın.
Uzun bir yolu gerçeğe sınanarak katetmeye başlarsın.
Yıldızlar yol ararken kendine saçlarının kıvrımında, bir köpeğin havlamalarıyla uzar gece.
Zamanın içinde misin dışındamı bilemezsin, kalbindeki ayaza bilenen ateşin amanvermezliğinden.
Hani bir nefesle açabilsen zamanın kilidini, kaderi yıldıza dönüştürüp
bütün yalanların üstünü örtecek, parlatacak gibisindir ümitleri.
Ah, ölümle oynuyorum mu sanırsın?
"Herşey görüntü, herşey görüntü" diye defalarca tekrarladığın bir sözde akıp gitmiştir inancın.
Canlanmaz mı sanırsın?
Söz sözün katilidir, sevgilisidir, karşılığıdır, barınağıdır, bağışlayıcısıdır, bilmez misin?
Söz insanın katilidir, katil sözün hayaletidir.
Susmaz mısın yaran gözyaşında acıdığında?
Gömmez mi çığlığını, bir serçe'nin ölümü dudaklarına?
Peki kimi cezalandırıyorsun boşa çıkan uğraşılarında?
Boşuna bir başkalık arama yalnızlığında ve dostlarının arasında.
Uğradığınız aynı şey yanyana getiren ve uzaklaştıran sizi. Vefa da bekleme.

Aklı sağırlaştırdıkça tutku, bertaraf edildi bir çırpıda irade.
Kolaylaştırmalıydınız elbet! Ve çok becerikliydiniz bu havada. Bravo!
Çoktan çıkmıştı hayatınızdan kolay söylendikçe kolay kaybedilen,
satın alındıkça sıcak, soğukta üşümeye bırakılan ve unutulan,
kutsal olan..
Ne ağla ne de gül şimdi.

Yaşamın adaleti yoktur, ölümün vardır. Ve ölümün uykusu hiç de ağır değildir kimi zaman!
Sır yüklü ölümlerini yoklamaya başlarsın, yaşam kokusuyla ellerinde.
Kendini koyduğun yere geri dönersin. Bulamazsın.
'Yok'luğun çığlığı basar göz kapaklarınızın ağırlığını. Uykunuzu fırlatır.
El yordamlarınıza sarılır eski ben'inizin cümleleri.
Ayrılık şehir gibi düşer sözlerinizin arasına. Bağlantı mevcudiyetine nokta koymuştur içinizde.
Rezil bir şarkının, şiirin kazıklar arası rüyasını dilinizle çarparsınız.


sonra..bunca sancılı hayattan..
Gürül gürül çağladığında coşku sarı sonbaharın ayrıkotlarında, aşk biçilir umudun fırtınasından.

Derim ki, hüzne bağlı olsada içinin ırmakları, getir ellerini bana.
Cemile adını verdim bu gece sana,"aşk bir ağustos akşamı gibidir" diyen..
Kaçır yüreğini soluk soluğa sığdıramadığın bir mektupla, kucaklan.
Poe'ya inat değsin bu yangın yeri avuç açmaya değsin!
Güneşe çıkarmayı unutma yüreğini, yanmak için..kararan yağmurlarla ıslanmadan.
Işıkla delinecek ağrılarının kulağı belli.
Cennete dön kıyamete yön veren dipsiz gözlerine sakladığın sevgi'li'yi.
Unutma ki,
bir sevginin çocuğu gibidir mutluluk, ateşe verirsin yanar,
günbatımından gündoğumuna..


.Eleştiriler & Yorumlar

:: bir şey diyemiyorum..
Gönderen: Meryem Uçar KAYALI / İzmir
24 Mart 2004
hani derler ya; "dilim tutuldu" diye.. yüreğim tutuldu okurken.. bilmem anlatabildim mi?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sözcüklerin Dili Var mı?
Ayışığı Senin Gölgen...
Değilse...
Serer Zaman


baskazaman kimdir?

anakronik


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © baskazaman, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.