Zaman dostluğu güçlendirir, aşkı zayıflatır. -La Bruyere |
|
||||||||||
|
Dokunmak gibi bir şey, yüreğim okşanıyor sanki Ve senin parmakların geziyor gönül tenimde,... Tel tel çekiliyor içimden bir şeyler, Etkileniyorum her dokunuşunda Tahrikler kaplıyor içimi, Tahrik edip uyarıyorsun beni hayallerinle Sevmek; Gözlerinin bakışında sanki üzerimde bir şey kalmıyor Çırıl çıplak gönlüm Taze tabaklanmış ceylan derisi gibi pürüssüz çıkıntıların aklıma düşüyor Uyarıyorsun beni Ellerinin dokunuşları geziniyor çıkıntılarımda Tahrik oluyorum Sevmek; Kalbin çarpışışında, tenin arzularına boyun eğmesi Hükmediyorsun her yerime Başkaldıramıyorum Midenden kalkan kelebeklerin çıkıntılarıma konuyor Öpüyorsun Ağzına alıp dilin dolanıyor Dudakların kaplıyor her yanını Gözlerimi kapamışım dünyaya Aşkına uçan kanatlı bir yarasa gibiyim Birde benim dilim dokununca senin kuytularına Çıldırıyorsun Merak etme yeni başladık daha Sen rüzgarsız bir havada gök yüzünde uçurtma olup Dilimin dokunuşlarıyla uçacaksın Sevmek; Dudağın dudağın üstüne konmasında Yavaşça kadife dudaklarına gömülecek dudaklarım Tenim teninle buluşacak sen uçacaksın Aklın başından gidip, akılla randevularda buluşacak Ama sen uçacaksın Bu mektubu sana düşlerimde uğradığım aşk limanlarından yazıyorum Sen uğurlamıştın beni tül pembe geceliğinle sabah meltemi esiyorken her limandan O meltem dolgun bacaklarını sunuyordu bana Etli göğüslerini Rüzgarda savrulan bayrak saçlarını sunuyordu Suna-k olup her yerini gözlerime sunuyordu Ruhum çıldırmışcasına sana koşuyordu Uğradığım ilk limanda bir tutam özlemle yoğurulup sana tutkularla mayalandım Ellerin terimi siliyor tenimden Tenim kaygan, ılık nefesim nefesine vuruyor İç çekiyorsun Uçacaksın Yürümüşüm aşk üçgeninin yollarında Sen ıslanıyorsun, Ben ıslanıyorum Ellerin omuzlarımı dolanıyor Daralıyorum Aşk üçgenin dudaklarımın arasında Seni yalvartıyorum Dokuşların saklı tenimde geziyorum aşk koylarını birer birer Dünya bir başına Gül dudağına susamışım Aşkım başım seninle büyük bir belada Aşk rüzgarın esiyor sabah serinliğinde amansız amansız Kalbimin çöl vahalarının içinde Tutkularım sana fırından yeni çıkmış bir dilim ekmek lezzetinde Peynir olup sürülüyorum tenine Uçacaksın Çölümde hapsoldu içim Yanıksın Çölümde kaynadı bütün organlarım Uçacaksın Ben şimdi sana yangınım Bir gül dudağının üstünde dudağımla geziniyorum Sende ben avare bir kaçıkım Ama sen uçacaksın Meleğim; Su götürmez bir sevgi taşıyorum bavullar dolusu sana Hani evrende sayamadığımız kadar yıldızlar var, gezegenler İşte içimdeki sana olan aşkının hacmi o kadar büyük ki Ne bu dünya ya sığar Nede başka dünyalara O kadar belirsiz aşkının büyüklüğü ki Ne ölçü verebiliyorum Ne miktar Nede sınır belirleyebiliyorum BEN SENİ; ÖLÇÜSÜZ, SINIRSIZ VE SONSUZ SEVİYORUM Tanrıyla inatlaşmak, didişmek değil amacım Ama öyle bir tutkunun doruğundayım ki Öyle bir aşkının kollarındayım ki Öyle bir sana vurgunum ki Aşkın ile her gün binlerce kez beynimden vuruluyorum Ve ben seni severken Ve ben seni arzularken Tanrıyı bile kıskandırıyorum Hasret kıyılarımı senin yokluğunun dalgaları dövüyor İlkbaharlarımı senin sarmaşık yaprakların dolanıyor Karanfil kokun tüm beynimi sarıyor Her yerimi bir sen olup, bir sen kaplıyor Efkarın beni benden alıp sarhoş edip ayyaş bir vaziyette tekrar bana Yerlere düşe kalka iade ediyor Seni ilk gördüğümde vurulmuşum ben kaşına, gözüne, diline Seni ilk gördüğümde vurulmuşum bir ok gibi kalbine Seni ilk gördüğümde ben düştüm bu derde Deste deste sevgini, boynumda ilmik ilmik taşıyorum Aşkın içindeyim, kudurmuş bir sevgiyle Yana yakıla istemeden yaşıyorum Meleğim Kollarım yokluğunun özlemini tadarken Ben senin hayalinin resmini çiziyorum boşluğa Bir kelebek gibi uçuyorsun yanıma Fesliyanlar gibi bana her dokunan insana Özleminin kokularını yayıyorum etrafa Şimdi ben seni bekliyorum Ben seni ilk gördüğümde uçacaksın Ben seni ilk gördüğümde öpücüklere doyamayacaksın Ben seni ilk gördüğümde İlk gecemizde sırıl sıklam ıslanacaksın Bunu biliyorum Ve bunu sana bu mektubumda dillendiriyorum Islanacaksın Dökülecek dudaklarımdan tutku yağmurları tenine Zevk dağlarında kalbin teninle el ele tutuşup Zevk dalgalarında boğuşacaksın Uçacaksın meleğim Tanrıları bile kıskandırıp bana düşman eden sevgim Kibar imzalı olarak senin Ve bende atıyorum aşkın üstüne Yaşamın içine Umudun türküsünün her nota sesine Atıyorum imzamı gözlerinin içine Kalbinin köklerine Beyninin dibine Senin bütün tenine ve her yerine Ben seni uçurmaya söz veriyorum Ben seni kendimden bile çok seviyorum Ben seni Tanrıya bir rakip koyuyorum Ben seni ilk gördüğümde uçacaksın sevgilim Uçacaksın meleklerinin yerine gökyüzünde '' BEN SENİ İLK GÖRDÜĞÜMDE MELEĞİM SEN AŞKIN DORUĞUNDA UÇACAKSIN İLK GECEMİZDE! ... UÇACAKSIN MELEĞİM UÇACAKSIN UÇACAKSIN! ... BENİ İSTERSEN UNUT AMA BUNU ASLA UNUTMA Bir şarkı yazdım tenine, söylüyorum dudaklarımla her yerine Ellerim seni çalıyor yine bu gece Bu gece bir işkence Sen gel Ellerin Gözlerin Memelerin Her şeyin gelsin bana seninle Sen bu gece uçacaksın Uçacak melekler gibi hadi dokun, sokul bana! ... Kibar Tavasav
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kibar TAVASAV, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |