..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzel birşeyin fazlası harika olabilir -Mae West
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > muRRaTTi




7 Ağustos 2004
Yüzleşme II  
muRRaTTi
Elimdeki künyemin zincirini sallayarak, parmağıma dolayarak yürüdüm tekrar muhabereye doğuru. Belkide sallayıp doladığım parmaklarıma kendi sallanmayışsızlığımdı.


:BEFC:
Mustafa'da gidiyor bu gün.
Sanırım 10 dakida sonra, kara ordusu anlamına gelen "Nizamiye" adı verilen kapının sınırladığı "sınırlandırılmışlık+arındırılımışlık" ve özgürlük arasındaki ince hattı geçecek.Ama nedense yüzünde mutluluğun ifadesinden çok üzülmüşlük var.Ama ben biliyorum ki o aylardır beklediği anın mutluluğunu gözyaşlarında yaşıyor.

Herkes kıdemine göre sıralanmış durumda. Günü az kalanlar sonda, yeni gelenler kuyruğun en başında. Benimle vedalaşması için Mustafa'nın bir hayli kişiyle sarmaş dolaş olması lazım benden önce. Kuyruğun başındakilerdede içten içe bir mutsuzluğu seçmek hiç de güç değil. Sanırım onlar kendilerinin ayrılacakları günün uzaklığını dünüşüp karamsarlığa kapılıyorlar. Haksız değillerde, ama burda çok söylenen bir lafın gerçeklik payını unutmamamak lazım."Günler ne kadar zalim olsada geçmeye mahkumdur" . İşte buradakilerin tesellisi. Teselli bulmak zorundalar. Teselli edenleri yoksa kendi kendilerinin yoldaşı olmak durumundalar. Kuyruk sona yaklışıyor. Kendimi çekilen tespih taneleri gibi hissediyorum birazdan Mustafa çekicek, bir diğer gün dizildiğimizde bir başka 3 e 2. 90 gündür tanımama rağmen çok sevdim onları. Her anlamda kafamız uyuşmasada tam manasıyla sevgi,saygı , kardeşlik çerçevesinde yürüdü ilişkilerimiz.
Sımsıkı sarıldıktan sonra Mustafa bana gözlerindeki yaşlarla benden sonraki 2 kişiylede vedalaştı. Attı adımını öteki dünyaya. Dolmuşa bindiği anda bile ıslak gülümsemesi dolmuştakilerinde yüzüne yansıdı.
İşte bir kişi daha eksildik.

Elimdeki künyemin zincirini sallayarak, parmağıma dolayarak yürüdüm tekrar muhabereye doğuru. Belkide sallayıp doladığım parmaklarıma kendi sallanmayışsızlığımdı.

İçimde yine hakim olan mutsuzluktu. Mustafa gitti diye değil, benim terhis sevincini bile yaşayamıyacak olmamdandı mutsuzluğum. 39 günüm kaldı ve bir askerin belkide yaşayacağı en büyük sevinci ben yaşamayacağımı bu günden bildiğim için üzgündüm. Yaşayamıcağım çünkü dönecek olduğum, aldatan bir dünya. Sanki askerden önce bir çocuk gibi elimden tutup, terkedilmiş ıssız bir fabrikada karanlık bir odanın önüne getiren; odaya girmem için arkamı sıvazlayıp cesaret veren ve tam kapının önünde beni içeri itip arkamdan kapıyı hızlıca üstüme itip beni içeriye kilitleyen bir dünya. Ve içerde avazı çıktı kadar bağıran; kapıları, bacaları tekmeleyen bunun gerçek olamıcağını düşünen ben. Yine de bir umut içimde, belki o aldatan dünya açar kilitli kapıyı ve bağırır büyük harflerle "şakaaaaaaaaaaaaa" diye. Ama bu umut her geçen gün tükeniyor. Şakadaki "a" lardan bir tanesi her gün yok olup gidiyor.

Muhaberede oturmaya devam ettim tüm bu hisslerle. 30 dakika sonra nizamiye nöbetçisi aradı. Kapıya bir kız geldiğini, Mustafa'nın kız arkadaşı olduğunu söylediğini, elinde bir tabloyla Mustafa'nın çıkışına gelmiş. Ama yetişemediğini görünce kapıda salmış gözyaşlarını. Onun için yaptığı tablo zamanını almış ve yetiştireceğim diye çıkış anını kaçırmış. Çırpınmış o gitmeden otogara yetişebilirmiyim diye sonra arkaasına bile bakmadan koşmuş ona doğru. Bilseydi Mustafa onun çabasını, geleceğini öyle çıkarmıydı kapıdan boynu bükük ya da yarım kalan sevinci tam anlamına ulaşmazmıyıdı. Ama üzülmüyorum onlar için "o" an onlar için sadece gecikti, sevinçlerini ertelediler belki bu da hazzı ertelemek gibi onları çok daha mutlu edicek sonradan.

Hayatımın her anında kendimi başkalarıyla kıyaslamaktan nefret ettim. Kıyaslayanlarada tepkimi verdim ama burada her zaman kendimi kıyaslar buluyorum belkide hayat boyu karşılaşamayacağım insanlarla. Ve hepsininde burası için benden çok daha fazla dayanağı olduğunu görünce yenilmişliğimi anlıyorum. Her telefon çalışında ve telefonu açan askerin aranan askeri her çağırışında yalnızlığımın bir kez daha farkına varıyorum. Yüzleşmeye az kaldı evet biliyorum. Dayanıcam. Bazen düşünüyorum ne yapardım 450 gün yapsam diye. Son 39 gün. 1 ay 9 gün... Burdan çıktığımda çok daha güçlü olacağımı biliyorum.



.Eleştiriler & Yorumlar

:: YaLnIz deGiLSin
Gönderen: Simay Ciccone / Ankara/Türkiye
17 Ağustos 2004
aSLInda "yaLnIz doGduk, yaLnIz òLeceGiz ama ya$aRken canLILaRIn en yaLnIzIyIz" deGiL mi? Cùnkù FaRkIndayIz... ama inan, "geRCek" oLanLaRIn ne oLuRSa oLSun _uzaktaLaRken biLe_ yanI baSIndaLaR, unutma... imLa hataLaRI dI$Inda òzgùn biR anLatImIn vaR, umaRIm devam edeRSin...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ben Sana Çokum
Yüzleşme
O Gün ve Ben

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ya Zalimse?
Ay

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Artık Neye Yarar [Şiir]
Yalanmış! Sevgili [Şiir]
Geçmişten Mektup [Şiir]
Zor Mu Geldi? [Şiir]
Yalan ve Yalanmış! Sevgili [Şiir]
Bir Şiir ve Bir Hikaye [Öykü]
Necip Fazıl Gibi... [Öykü]
Aloe Vera Saçmalığı [Bilimsel]


muRRaTTi kimdir?

Maddesel acıların yokluğunda hayatını ve kendini soyut acılarla şekillendiren, hayatının kalabalıklığında aslında yalnız olduğunu fark eden sevi adamı. Pehhhhh :)

Etkilendiği Yazarlar:
Grange ve Brown


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © muRRaTTi, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.