..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Aşk ve Romantizm > Kibar TAVASAV




26 Eylül 2004
A214 - İçimdesin Çılgın, Bir Ben Sana Bu Kadar Çılgın  
Kibar TAVASAV

:IIG:
İçimdesin çılgın, bir ben sana bu kadar çılgın


Dilimde sürgünsün kalbimde bahçe
Ruhumda yürürsün gözün değdikçe
Denizde balıksın sen mavileştikçe
Dimağımda bir tatsın şekerleştikçe

Tatlı tatlı şekersin
Bal kaymak teninden dilim koşarak geçsin
Tatlı tatlı şekersin
Bal kaymak yerinden dudağım iz sürüp sevsin

Balçıktan bir gün... Kılıç balığı uyuyor ayaklarımın dibinde,...
Eğer bir akşam geleceksen kapıma bavul elinde
Ben içeride miyim, değil miyim önce bir dinle
Sormuyorum hiç bir şeyi sana ben senin şekerinle bayılıyorum iştahla bir daha bir daha yedikçe
Bu gün ayılar bayramı mı ne?
Kış uykumdan uyanıpta yine ben yine ben seni özlüyorum ve bekliyorum

Bu mektubu sana keder zindanlarından yazıyorum canım şekerinin tadı dilimde. Ayrılık vakti düdük çaldığında geleceğinin istasyonuna doğru,...
Bu durak
Bu şehir
Bu kalp sicim atıyor kor ateşlere
Akdeniz mavisi saçlarına düşen yakamozların sevişmesi çaldı beni benden ıslandım
Akşamlar yorgun
Ben yorgun
Umutlarım bölük pörçük, örülüp örülüpte bir türlü tamamlanamayan yarım bir kazak gibiyim
Kalbimde dumanın tüter
Lakin hayallerim sönük
Sensizlik sarıyor her yanımı
Hasretinin öpücüğü ıslattığın dudaklarımdan öpüyor şimdi kucaklıyor
Karanlık, bedbahlık, alıklık kol geziyor inceden inceden her yerimde
Aptal gibiyim hani sen derdin ya işte öyleciine
Aptal aşık, gülüyorum ipsizce

Bilmem hatırlarmısın her öpüşmemizde gözlerimizden alev tükürürdü içimize
İçimizde sanki bizim değildide hayvan gibiydik hani
Hani içgüdülerimiz şehvet ateşiyle bulamaç olup yapışırdı bedenlerimize
Hücrelerimizde isimlerimiz kazınmış
Kimyalarımız birbirine dolanmış
Dna larımız sepet sepet örülürdü
Aşk genlerinin en delicesini taşırdık ikimiz
Köklerimizden lanet olsun
Soylarımızdan hepisini alıpta tek bedenlerde ikimizde toplamıştık
Tanrı yaratmış azgınlığı içimizde bize
Kim suçlu öyleyse

Ben gittiğin günü hala hatırlıyorum ezbere.Ezbere her şey aklımda. Bilirsin ezberlediğim hiç bir şeyi kolay kolay unutamam ben. Tıpkı titreşim örmüş gözlerini. Tıpkı alev kaplı dudaklarını. Tıpkı dudaklarımın çeldiği, dilimin hun harca bir terörist olupta hiç acımadan gezindiği bütün uzuvlarında terör estirişimi unutamadığım gibi. Ya sen unutabildin mi?
Kim unutabilir ki değil mi?

O gittiğin gün en ince noktasına kadar aklımı kemiriyor. Başkalaşımlardayım. Evrim mi geçiriyorum ne. Aş eriyorum her an sana. Bu özlem dolu, sevgi dolu şehevi tutkularım koparıyor dilim dilim etlerimi canım. Tutkularım boşalıyor içimden. Kopuyorum sana. Bu nöbetler son zamanlarda iyice sıklaştı. tozutuyorum galiba yada tozutmak üzereyim şimdilik sadece idmanlarda. Bazen her on beş dakikamda bir tutuyor. Karşımda kimi görürsem göreyim sen. Ve üzerinde hiç birşey yok. Gözlerimi kapıyorum içimden bine kadar sayıyorum ve açtığımda bakıyorum ki yoksun ve o yabancı ten karşımda. Derin bir oh çekiyorum. Oda ona olduğunu sanıp ayı diyor bana. Bu bazen yemekte tutuyor. Bazen yürürken. Bazen yatakta. Geçen gün bankada tutmuştu zor kaçtım. Korkuyorum artık. Ya yakında her saniyemde olursan ne yapacağım. Çıldırmak işte bu. Galiba çıldırmak son çare.

Son görüşmemizde. Sana her dokunuşumda ellerin titriyordu ellerimde.Avuçlarıma aldım. Ben büyük bir arzu kaplıydım her zaman ki gibi. Sende sanki fıstıklı bir dondurma çikolata kaplı. Çok istedim yalayıpta yutmayı seni. Bir kaç tel saçın göz kapaklarına takılıyorduda düzelttim. İçten bir gülümseme kapladı ay parçası yüzünü. Üzgün bir yüz ifaden vardı. Ay ağlıyordu bakışlarına. Gözlerin izin vermedi göz yaşlarının akışına. Kendini çok sıktın canım. Tıpkı kollarımda seni sıktığım gibi. Bulutlar maviydi giderken. Üstündeki elbisede öyle. Sen giderken ay darılıp küsmüş ve çıkmamıştı seni geçirmeye. Gökten yıldızlar ardından bir inci gibi sapır sapır dökülüyordu geceyi yanlız bırakmak için. Ve benide sen canım.

Ve gece sen giderken yanlız kaldı bir başına...
Ve ben
Senin benden uzaklaştığın her adımında canım çekildi canımdan
Hala hatırlıyorum usulsuz gidişini...
Yasal değildi bu ve yasalarıda çiğneyip ezip geçtin
Birde kalbimi delip
Şimdi ben bir başkayım senden uzakta.
Senden uzakta pazarlara çıkardım kalbimi döktüm tezgahlara sundum yaralı sevdalara.
Aşk fısıldaşıp durur kulağıma
Bir sen istiyor canım
Pazar pazar dolaştım istanbul pazarlarında
Bir kokunu
Bir izini aradım durdum bulamadım

Yine nöbetin tuttu bak cümle alem bile şahit buna
Yine mi hasretin sancısı kalbimi adım adım dolaşıyor
Yine mi özlemin baştan başa bedenimi sarıp sarmalıyor
Yine mi şarkı olup dudağımdan söyleneceksin
Yine mi şiire döküleceksin beynimin adım attığı sensizlik orgazmlarında
Yine mi canım, yine mi?
Oh ne tatlı şey seni böyle hisseder gibi anmak nöbet saatlerinde
Hiç bir şey bilmiyor
Hiç bir şey anlamıyor
Hiç bir şey duymuyor
Hiç bir şey istemiyorum
Aşkının orucundayım
Şimdilerde sigara üstüne sigara yakıyorum ve bu mektubu sana sigaramın dumanlarıyla yazıyorum teninde gezinen ellerimin hala sarhoş haliyle
Bir hoşça kal diymedim ya boğazıma gidişinde ardından bir şeyler takılıpta
Kendimi her geçen dakika biraz daha kaybedipte paralıyorum.
Ve artık hoşça kal gönlümün incisi
Hoşça kal yaralı kelebeğim
Hoşça kal anılarımın en genç filizi
Hoşça kal

Dilimde şarkısın kalbimde hece
Seni çok özlüyorum gündüz ve gece
Istırabın yokluğundan hasretin kalleşçe
Bir tek seni seveceğim canım gözlerim gördükçe

Anılar sararmışsa yada solsa ne olur
Kalbimdeki yanık sevdan ne tükenir son bulur
Sana bir diyeceğim var tanrıdan dileğimde odur
Bir tek seni seveceğim canım dünya döndükçe bu olur.

'' İÇİMDESİN ÇILGIN, BİR BEN SANA BU KADAR ÇILGIN ''

Kibar Tavasav






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
A192 - Ihlamurlar Çiçek Açınca Gel
A002 - Sana Aşık Olmak
Sana Kuru İki Kelime Bırakıyorum
A001 - Aşk'a Tutsak Gülüşlerim
A219 - Işıkları Söndür... Ay Düşsün Gözlerine
A200 - Çağan Günbatları Esiyor Aşkın Yollarına
A038 - Benimle Evlenir misin?
A004 - Aşk Yağmurlarım
Yazar Mısın Parmaklarınla '' Seni Seviyorum '' Diye Dudaklarıma
Gözlerin Emdi Gözlerimi

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
A003 - Gülümsu/vıchy Bakışlım
A101 - Seni Seviyorum
Çömlekçi Suyu Saksıdan İçer Sevgilim
Rakı ve Kadın
A071 - Ölüm Sar Beni Kollarında Üşüyorum!..
Göğsümde Bir Çocuk Yaşatıyorum
A046 - Arkadaş!..
A009 - Dostum
A005 - Yaktın Beni
A014 - Sevgi Düşmüş Ateşe

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Türkler mi, Ermeniler mi Katletti? [Eleştiri]


Kibar TAVASAV kimdir?

. . .

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kibar TAVASAV, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.