Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Mickey; Bugün sana ulaştırdığım mektupların ilki ve sen hala olumlu gelişmeler gösteriyorsan da, endişeli bekleyişimiz sürüyor. İşin kötü tarafı İlknur'un senin bakımında ona yardım edebilecek birine ihtiyaç duyuyor fakat dünyanın ve ülkenin dört bir yanına dağılmış olan bizler,bu dileği yerine getirmekten çok uzağız,en azından şimdilik... İlknur anneye gönderdiğim mailde burada havanın soğuk olduğuyla ilgili bilgiler verip,sonlandırmıştım yazımı.Sen de o karların üzerinde zıplayıp,koşmamı istemişsin.Ah,Mickey,Alanya gibi sıcak memleketten konuşmak ne kolay:))! İmkanı olsa keşke koşabilmenin!Heryer buz,ayağımzdaki traktör lastiği kadar ağır botlar olmasa hastaneyi boylamamız kesin!:)) Sana ufak bir hediyem olacak Mickey..Aramızda kalsın,kimseye söyleme!Müziğin iyi bir terapi yöntemi olduğu söylenir,çoğu canlılarda kanıtlanmıştır bu gerçek.Sana,dünyanın en iyi seslerinden biri şarkı söyleyecek birtanem.Ama birkaç gün beklemelisin...Süpriz yani... Süprizleri severim.Ama yalnızca iyi olanları.Lütfen ama lütfen kötüsünü yapıp,bizi yalnız bırakma bu dünyada...Bırakmayacağını bilsem de gene de içimden geldi,söyleyeceğim.:)) Mickey, seni bu hale getiren kişi acaba sendeki yaşama tutkusunu bilseydi ve de daha öncesinde çarpmadan sonra gözbebeklerine bakabilecek cesareti bulabilseydi???Dünyanın yalnızca insana ait bir yer olamayacağını kavrasaydı??? ''Eğer'' sözcüğü içinde ne çok umut barındırıyor değil mi? Değil mi? İyi haberlerini umutla bekleyen arkadaşın; Ezgi Mektup-2 Mickey,Meleğim; Kim bulduysa iyi bulmuş,sokakta yaşayan hayanlar için harika bir tanımlama var:Sokaktaki Melekler...Dünya hiç de cennetten bir köşe değilse de seni ve senin gibi sokakta yaşam mücadelesi veren hayvanları,barınakta ölüm-kalım savaşı veren ve kendini hayvansever olarak tanımlayıp da aslında kendini tatmin etmek için ya da para uğruna ticari meta yapılan türdeşlerini ne kadar güzel tanımlıyor... Çok acı çekiyorsun biliyoruz.Gururun,her işi kendi başına halletmeye alışmış benliğin bazı yardımları reddediyor,kakanın temizlenmesi gibi,lütfen izin ver buna Mickey,kızma, gururun incilmesin.Ayrıca ''Uyutun'',''Umut,insanın en zayıf noktasıdır.'' diyen seslere inat,yaşama 4 patinle tutunmuşken bırakma lütfen.Bence insanın en zayıf noktası,zora gelince kaçmasıdır,ümitsizlik yani.Kafasında tartar insanoğlu,avantaj-dezavantaj değerlendirmesi yapar ve kendine uygun olanı seçer.Bazı yürekliler ise zor patikayı terciheder,İlknur gibi,tüm mal varlığını yardıma muhtaç hayvanlar için harcamış olan, insanların aslında düşünüp,gönüllü olarak yapmaları gereken bağışı istemeyi dilencilik sanıp,utanan;elin lanet olası memleketlerinde :)) cefa çeken Gamze gibi,felçli kedisini yaşatıp,ona mutlu bir yuva sağlayan Ebru gibi,ya da işinin başından aşkın olması yetmezmiş gibi bürokratlarla uğraşan Aynur gibi, yağmurlu-karlı havalarda sokakta kalanların ne olacağını düşünmekle kalmayıp,onlara elinden geldiğince yuva arayan,tedavi ettiren Hande gibi,ada kedilerine soğukta yemek bulabilsinler diye yemek götürenler gibi, en azından bana,taa İsveç'ten yol yordam öğreten,bu işin öyle gaza gelip,oflayıp poflamakla çözülmeyeceğini anlatan Alice gibi;hangi birini sayayım, sizlerden birine kötülük yapıldığında içleri sızlayan, herşeye rağmen ulaşabildiklerine tüm sev gilerini,bilgilerini ve maddi-manevi güçlerini seferber eden insanlar gibi...Aslında ne çokmuşuz, bu saydıklarım haberini alıp, burunlarının direği sızlayan insanların çok küçük bir kısmı.Benim tanıdıklarımın da. Ben uzun uzadıya yazmayı seviyorum sanırım.Şu dileğinin gerçekleşmesini dört gözle beklediğimi ekleyip,en azından bugünkü mektubu noktalayayım. Karlarda koşabilmeyi madem bukadar çok arzuluyorsun Mickey ,iyileşince seni bu karıyla-buzuyla iç bayıltıcı şehre çağırıyorum.Gel,istediğin kadar koş-oyna,engellersem n'olayım.Gel de gör gününü,dünyanın kaç bucak olduğunu! Seni o kapkara,küçük,ıslak burnundan öpen,öpen,öpen gene de doyamayan arkadaşın; Ezgi... Ayrıca Felicita ile Kedi Jr. adlı kendilerini kedi sanan canavarlar... Mektup-3 Mickey... Bir haftadır acısıyla tatlısıyla e-kartlar ve mektuplar yoluyla pekçok şey paylaştık.Hop oturduk,hop kalktık. Kimimiz özel yaşamından parçalar sundu sana,kimimiz şaka yollu azarladı, ama tüm bu mesajların ortak noktası ölüme direnmeye devam etmen,yaşama tutkunu elinden bırakmaman ve herşeye rağmen deyim yerindeyse anka kuşu misali küllerinden doğmandı.Başardın...Küçük kıpırdanışlarla armağanlar vermeye başladın seni günlerdir aç-susuz yaşatmaya çalışan insanlara...Yavaş yavaş ama görülebilir şekilde paticiklerini ve kuyruğunu oynatmaya başladın.Ve kendi adıma bir kez daha hayran bıraktın kendine ve senin gibi meleklere... Devam Mickey...Bu gidişle sen bizi degömersin birtanesi.:)) Duyduğuma göre Tracy Chapman CD'ne göz dikenler varmış Mickey.Kaptırma yavrucum sakın,gerekirse ben onlara ayrıca gönderirim.:))Ayrıca bana fotoğraf da gönderecekmişsin, patini basıp,imzalamayı unutma sakın.Anı olsun. Bu arada İlknur anneye de fısılda,de ki: HERŞEY DAHA İYİ OLACAK! Fransızların kullandığı klavyede sonunda soru işaretinin yerini bulabilen arkadaşın; Ezgi PS:Ben bu Frenk milletinden şüpheleniyorum.Bir klavye yapmışlar, Alt tuşu yok.Soru işareti desen bulunca enigma şifresini ben çözmüşüm gibi sevindim.Duyurulur,cimri bunlar,malzemeden çalıyorlar.Gözünü sevdiğimin Q klavyesi...Kıymetini bilemedik işte. Elin Radiohead'inden bir alıntı yapıp,bitirelim: you can try the best you can if you try the best you can the best you can is good enough.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ezgi Aktaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |