..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Doğa ve Dünya > özgür durmaz




18 Şubat 2005
Yıkılsın Dünya  
özgür durmaz
Gün gelip de, kavrayışını engelleyen kabuğu sıyırıp atarsa zeka, o gün Tanrı olacaktır.


:BEGG:
Beden, doğanın zekayı kontrol altında tutmak için geliştirdiği bir araçtır.Bu araç, insanı, doğa ile mücadelesinde her zaman yenilgiye mecbur etmek için tasarlanmıştır.Evrenimizi meydana getiren enerjiler ve bu enerjilerin çalışma prensipleri dolayısıyla ortaya çıkan yaşam, yani doğa, bilinçten yoksundur.Bilinç, doğanın karşıtı olarak evreni bir arada tutan denklemin dengeleyicisidir.Doğanın bir kanser gibi kontrolsüzce yayılan gücünün karşısındaki tek engel zekadır.Zeka saf bilinçten oluşan bir evrene ulaşmak için mücadele verir.Fakat doğa tarafından milyarlarca küçük parçaya bölünüp, teker teker hücrelere kapatıldığından, savaşı kaybetmeye mahkum gibi gözükür.Doğa, evrende uygun bulduğu her yere (bu, zeka söz konusu olduğunda sadece bir yer ile sınırlı kalmış da olabilir, ki bildiğimiz kadarıyla öyle) ağlarını örerek tuzaklar kurmuş ve yakalayabildiği her şeyi (zekanın yanında enerjiyi de) kendi düzeninin içerisine hapsederek oyunun kendi kurallarıyla oynanmasını garanti altına almış, madde ötesine geçişi engellemiştir.Onun işi titizlik hastası bir kadın gibi durup dinlenmeden ve düşünmeden düzenlemektir.Heryeri, yani bütün evreni (hem teorik hem de pratik nedenlerden dolayı sonsuzluğu) düzene soktuğunda amacını yitirecek ve anlamsızlığın sonsuza dek hüküm sürmesini sağlayacaktır.Özünde maddeye bağlı bulunmayan bilinç, kendisine yapışmış bir halde varoluş amacını emmeye uğraşan doğa denen parazite karşı tamamen savunmasız değildir kuşkusuz.Kendisine hayat verdiğine inandığı bedenini dahi hiçe sayarak doğayla mücadele etmektedir insan.Bedeninin doğanın getirdiği düzene sıkı sıkıya bağlı olduğunu bilmesine rağmen insan doğanın ve dolayısıyla kendisinin yok oluşuna doğru kayıtsızca yürür.Hapisanesinden kurtulabilmek için de bin türlü bahane uydurur; dinler yaratır, ruhun ölümsüzlüğüne inanır ve sonsuz yaşam düşleri kurar; bedenden kurtuluşu ümitle hayal eder hep.Dünya nimetlerine kapılmamayı öğütler kendine.Çünkü özünde, doğanın dost değil gözümüzü boyayan bir düşman olduğunu bilir.Bedensel hazları lanetler bütün arzusuna rağmen.Çünkü bilir ki dünyevi haz daha da tutsak edecektir kendisini doğaya.
İnsanın ulaşmak gayesiyle önüne koyduğu, tarih boyu değişmemiş nihai amaç Tanrı'dır; doğa ötesinin, madde üstünün sembolü; en büyük bilinç.Gün gelip de, kavrayışını engelleyen kabuğu sıyırıp atarsa zeka, o gün Tanrı olacaktır.İnsanlık denen hikayenin baş kahramanı O'dur.Yazdığımız tarih Onunla başlar ve Onunla bitmesi tasarlanmıştır.Yarı bilinçsiz, yarı bilinçli yarattığımız bütün mitler bize O'nu vaadeder.Bedenimizden sıyrılmak koşuluyla tabi ki.Ama maalesef biz yarattığımız teknoloji ile her geçen gün daha da bağlanıyoruz fiziksel evrenimize.Yadsımamız gereken şeylere her geçen gün daha da alışıyoruz.Bu sürecin genel anlamda iki olası sonucu var.Birincisi, bizi çevreleyen doğayı yok ederek kendimizi de yok etmemiz.Ki bu olasılık gerçekleşirse savaşı kaybetmiş sayılırız.İkincisi ise, doğanın düzenini yeniden kurmak gayesiyle çılgınca bize saldırarak yaptıklarımızı mecburen gözden geçirmemize fırsat sağlaması.Bu durumda medeniyet dediğimiz şey büyük yara alır.Ama bu savaşı kazanabilmemiz için bir yol varsa o da budur.
Teknoloji zekanın bir ürünüdür ve doğa ile bir arada bulunamaz.Onu kullanarak ne kadar gelişirsek gelişelim doğanın kanunlarına tabi kalmayı peşinen kabul ettiğimiz için yenilmeye mahkum oluruz.Bir gün olmazsa bir diğerinde doğa silkelenip teknoloji denen yükü sırtından atıverir.Ve ümitsizce teknolojiye bağlanan bizler de yokolma tehlikesine düşeriz aniden.Ama bunu henüz bilmiyoruz tabi ki.İnsanlık daha emekleme çağındaki bir çocuk belki de ve teknolojiden eli daha yanmadığı için deneyip yanılarak bulacak bu savaşı kazanmanın yolunu.Defalarca yıkılacak ve defalarca yanlış yolları izleyecek doğruyu bulana değin.Ve değişmeyen tek bir şey kalacak milyonlarca yıl geçse de; Tanrı miti.Orada gözümüzün önünde açılmayı bekleyen kapalı bir kutu olarak duracak özgürlük.Hemen hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da ilk aklımıza gelen cevap en doğrusu olacak.Zeka, varoluş amacının maddenin ötesinde bir yerde olduğunu her zaman bilecek, içinde kıstırıldığı bedenden kurtulmak için hep yeni yollar arayacak.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Seni Beklemeler
Dervişin Yolu
Anlamsız
Yalnızsınız

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sus [Şiir]
Biten Gün [Şiir]
Gangster ve Böcek ve Gudubet ve Dev [Öykü]
Kova [Öykü]


özgür durmaz kimdir?

Kelimeler beynimin kıvrımlarından geçiyor. İki satır yazıdan daha iyi ne anlatabilir insanı. .

Etkilendiği Yazarlar:
Poe, Dostoyevski, F.Herbert, Yaşar Kemal,Orhan Pamuk.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © özgür durmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.