Bu kitap çok gerekli bir açığı dolduruyor. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
Ne kadar komik bir akışsın sen zaman içinde . Yazgı mı derler , kader mi derler. Yoksa geçmişin birer gölgesi midir kader denilen. Kim bilir ki insanın kendisinden başka. Seneler önce başka bir sen ile dans ederken yaşam denilen müzikte, ayağın takılır şimdiki benlere… Bir çiftçi gibi ekerdik şimdileri zamana, gelecekte toplamak için. Ki toplar mıydık?Hıh… Nice insanın görmeyen gözleriyle belki… Hayatın öğretilmiş olguları arasından seçmece zamanlar yaşama çabasında geliştirmeye çalışırken benliğimizi çizer miyiz yoksa kaderimizi? Yoksa değişmez midir dersiniz kader? Siz neye inanırsınız? Çelişki dolu bir yaşamın inanıla bilir en karışık çizgisine mi? Neye inanırsak inanalım değişmez tek gerçektir gölgesi geçmişin , ansızın vurur geleceğe … Yıllar kadar eski unutulmuş senler ile işlediğin eylemlerin en net yansımalarını yaşarsın şimdiki zamanların unutmuş senlerinde… Hatırlarsın bir neden aradığında, anlamazsın. Kabullenemezsin. Kader der geçersin beklide her insan gibi. Yada gözüne takılır geçmişten uzanan yankılar, anıların arasında. Kurulu verir bir köprü. Geçmiş ile gelecek verir el ele. Şaşarsın… Nice insan yaşarda anlamaz , anlasa da kabullenemez. Değişmezdir , sabittir inancı. Sorgusuz bir bilincin programlanmış beynidir sadece hayat onun için. Oysa bilenler vardır. Oysa anlayıp kabullenenler… Yaradılışın dengesini dengesiz zamanlarda çözenler. Bilirler ki kavramlar anlamsız, inançlar kuralsızdır bu dengede. Düşünür müsünüz bilmem ama kader değişmezdir elbette, fakat şetçiğin yollar senindir. Senindir yaptığın eylemler. Yaşam ile ölüm arasındaki bağ değişmez iken bir sensindir değişken. Yaşam denilen noktadan ölüm denilen dönüşe dek izlediğin bir doğrudan başka nedir bazen hayat? Ölmek için doğmuyor mu insan yoksa. Yaşama sevinci dolu iken yürekler nasıl kabullensin bunu ruhlar… Öyle değil mi? Bu arayışın kader içindeki yeri nedir peki? Neyse ne … Asıl olan ana fikir değil midir ki ektiğini biçmek. Kader demek bir çiftçinin zaman içinde verip almasından farkı yoktur çok zaman. İnanır insan oğlu , sorgulamaz, sorgulamak demek çok zaman bilmek anlamına gelir.Halbuki bilmek çok zaman kabullenmeyi getirir ardından ve işte zor bir sentezin sonucuna varırsın zamanla.Çözülmez olan çelişkilerin basit mantığı gözler önüne serilir, şaşarsın.Basittir kabullenmezsin…Düşünürsün artık bu eşsiz dengenin neden bu kadar dengesiz gözüktüğünü ve nasıl şaşmadan işlediğini.Duyguların karaya oturur, mantığın buğulanır.Gülmekten başka nedir artık yapabileceğin?Her düşüncende gözlerin senden öte gülmeye başlar.Kader mi dersin?Ekmişsin zamanında düşüncelerini mantığının tarlalarına, zaman içinde işlemişsin zamanı.Şimdiyse toplarsın tomurcukları.İyi ve kötü , karşılaşacağın her bedel ve ödül sadece senin seçimindir artık anlarsın.Şimdileri geçmişte seçmişsindir de bilmez misin? Yani kader ektiğini biçmek değildir de nedir?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Keşiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |