Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
-CAW BELLA- (HOŞCA KAL SEVGİLİi) ...bir köprü altıydı sığındığımız yer…eylüldü…on birinci adımın sonunda tamamen suya kesmişti her yanımız… tamamen kan revandık… …yağmurlar aniden bastırır o kentte…birden karaya keser bulutlar …aman tanımaz… harami gibidir… aniden fırlayı verir pusudan…kıpırdayamazsın…şimşekler peşinden gelir…ve yıldırımlar… …aniden bastırır yağmur o kentte…yavru serçeler ıslanır… …aniden bastırır yağmur o kentte…gecelere yatırıp gözlerini yarını beklemektesin…yarınında umut ıslanır… ********************************************************************************* …her şey aniden bastırdı… …bir ihtilal sabahıydı… …bir on iki eylül sabahı… …gençliğimizi açıyordu tüm takvim yaprakları…ve yüreklerimiz durulanıp kızıl sularda cevahirlere dönmek üzreydi… …gençtik…namluda sabırsız birer mermi… …kuşatıldı mavzerler namluda mermi tutuklandı… …bir ihtilal sabahıydı arifesi sıkıyönetim olan…eylül ün on ikisiydi… …tanklar…kariyerler ve haki renkli arabalar tutmuştu köşe başlarını en ağır silahlarıyla… gözlerinde yarım uykulu mehmet ler ellerinde tahtadan silahlı çocuklar gibiydiler bir piyesi oynayan…ve yarım kalmış uykularının hıncını kimliksizlerden alıyorlardı silah dipçikleriyle…mehmet ler çocuklar gibiydiler…ne yaptığının farkına varmayan… …sabahları serin olur eylüllerde o kentin…mehmetler kitapların ateşinde ısıtıyordu ellerini (yüreklerin ateşinde demli çay)…her ateşe atılan kitapta tutanaktan bir kitabın ismi çiziliyordu…kitaplar bitiyordu…yakılıyordu tutanak ve kitapların okurunun bileklerini halen üşütüyordu kelepçeleri… …mehmet ler ihtilaller kuşanmış… …oysa çocuk kadar temizdi kalpleri mehmet lerin… mehmet ler ……….…namluları kardeşlerine doğrulu…namluları babalarına…analarına… …bir ihtilal sabahıydı… …aniden bastırmıştı göz altıları…sağanak sağanak… cemseler dolusu… …ihbarlar yağıyordu telefonlardan ve muhbirler revaçtaydı ve onursuzluklarının en güzel çağıydı… amaçları yaranmaktı birilerine …ihanetin mekanı yoktu…sokak sokak sattı bizi hainler…oysa kavga onlar içindi ekmekleri daha temiz olsun diyeydi…suları daha duru…emekleri daha bereketli…gel gör ki ihanete yazdılar adlarını kanlarımızla ve armağan kıldılar kendilerine canlarımızı ve en güzelini yıllarımızın ve yıllar sonrasının vicdan azaplarından habersiz…sattılar bizi bir telefon ahizesinin ucunda…bedavaya… …gözü bağlı yolculuklar başlamıştı manyeto kablolarından ve filistin askılarından geçip… adsız…imzasız …mühürsüz doktor raporlarında temize yazılırdı adlarımız…yada kalp krizi altına EXİ notlarımız düşülürdü… arkamızda kan kızılı izler bırakarak … sadece iki satır yazı ile silindi kütüklerimiz… …ve annelerimiz ağıtları deme koymuş beklerken… haberlerimiz çok sonraları ulaşırdı…çoğu kez bayatlamış ağıtların yedeğindeydik… bir dağda… bir çatışmada…sahipsiz bir mezarda … …yalandı…ne dağdı ne çatışmaydı… okul önü göz altılarının dönülmez yolculuklarında çekildik yoka… gözlerini yollarımıza yatıran sevgililerimizin bakışları tutuklandı… …yada hiç gelmedi haberlerimiz…adımız bir gün dönüp gelecek oldu…her kapı sesinde umut olduk…her kapı açılışında tükenen…hasret geldiler bize analarımız oysa ne kadar bekledik olduğumuz yerde…bilseydiler ki eğer biz oradaydık………. bekletmezlerdi… …olmadı hiç…cenaze törenlerimiz tutuklanmıştı…oysa biz yiğit türküler içinde…oysa biz vuruşarak… ama yinede biz çözülmeden…ama yinede biz en şanlı direnerek…CAW BELLA… …mezarlıklar en kabarık iştahıyla genç ölüler beklerken… …sahte sağlam raporlarla.uğurlandık işkence tornalarından küfürler içinde… boynumuzda idam etiketi… yada altına kırmızı mühürler basılı müebbet fezlekelerle bize mesken olsun diyeydi sinop damları…sinop damlarına tavanlardan sarkan…Sinop damlarında duvarlardan fışkıran rutubet sarmaşıkları ekili…arta kalan ciğerlerimizi yesin diyeydi…bilmezlerdi artar eksilmezdik zindanlarında…haberleri yoktu bir gidip bin geldilerimizden… …ceza evleri boştu…maltaya adam bekleyen… …maltalar boştu…voltalar tutuklanmıştı… …devir hücre devriydi…iki saat izin ve bir voleybol topu …ve bir parça güneş…ve bir parça mavi…ve bir soluk temiz hava… tutuklanmıştı… …kimimiz çoban yanından…kimimiz ırgat yanından tutmuştuk köylü ellerimizle emeğin kavgasının … ki tırpanları henüz bırakmıştık avuç içlerimizde nasıra vurmuştu su topladıları…ayak altlarımızda nasıra… birazda bu yüzden daha dik yürürdük falaka ertelerinde tuzlar ve buzlar içinde… belki bu yüzden voltajlara daha dirençli ellerimiz… sömrüle sömrüle bomboş gözlerimiz bilmem kaç bin mumluk ampullerin ışıklarına daha dirençli… yokluğumuzun…yoksulluğumuzun…karnı aç bebelerimizin onulmaz kahrı daha onurlu kılarken bizi kudurdukça kudurdu apoletlerin altında ki minyatür insancıklar … destandık yazılan tarihin satır aralarına…kenettik…zincirdik hiç çözülmeyen…dilimizi lal a kesmiştik… …tarlada ekin tutuklanmıştı…ekinde başak…başakta tane…tanede un tutuklanmıştı… bekleyi dursun değirmenci yolları… …ekmek tutuklanmıştı… …bir on iki eylül sabaha karşısıydı…beş başlı bir canavar girivermişti hayatımıza davudi türküler söyleyerekten…bin ağızdan kan emen… asi&mavi/feridun
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © asivemavi36, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |