En güzel özgürlük düþü, hapishanede görülür. -Schiller |
|
||||||||||
|
Ýþte o günlerin sonuncusuna geldiðimde konuyu bitirecek imza için karnemi beklerken yaþlý bir teyze geldi oturdu yanýma. Derin oflar çekerek dizlerinin nasýl da aðrýdýðýndan yakýnýyordu. Anlatacak ne çok þeyi vardý bu yaþlý kadýnýn. Sanki yaþamý boyunca anlatacaklarýný bugüne saklamýþ da, þimdi hepsini sýralýyor gibi konuþuyordu karne kuyruðunda. Oradan çýkýnca Fatih`e gidecekti. Bir yandan da yol soruyordu "Ne edeyim?" diye. Öncelikle Sirkeci`den Eminönü`ne gitmesi gerektiðini anlattým ama, tramvaya binse bunu nasýl baþaracaðýný bilmiyordu. Yürüse dizleri çok aðrýyordu. Aralýksýz konuþmasý, zaman geçtikçe gerilim duygusu uyandýrdý bende. Günlerdir koþuþturmuþ bir bürokrasi yorgunu olarak can sýkýcý buldum istemeden bu durumu. En nihayet iþlemlerimiz bitip de karnelerimiz çantamýzda, Baðkur`un merdivenlerinden birlikte inerken dedi ki: "Ben yetmiþ yaþýndayým görüyorsun. Kýzýz diye okutmadýlar bizi zamanýnda. Babamýn iki oðlu da doktor oldu. Ben de iþte böyle yolunu izini bilemez bir yaþlý kadýn.Ne okuma var, ne de yazma..." O anda nasýl utandým; onun gereðinden çok konuþmuþ olmasýndan sýkýldýðým için. Oysa ses tonundan anlamýþtým ki; þimdi ne kadar anlatsa azdý. Yaþamda kadýn olarak uðradýðý haksýzlýklarý giderememekten kaynaklý biriktirimde onun suçu yoktu çünkü. "Teyze" dedim; "Gir koluma. Seni tramvaya bindireyim." Yürümeye baþladýðýmýzda gerçek bir ilgiyle dinlendiðini fark edince; biraz önceki sýzlanmalarý, yavaþ yavaþ sohbet tadýný almaya baþladý. Aðrýyan dizlerine karþýn Eminönü`ne kadar benimle yürümeye niyetlendi içinden. Kendisini duraklarýn olduðu yere kadar götürüp otobüsüne bindireceðimi söylediðimde nasýl da sevindi. Koca yaþamý boyunca öðrendiði en önemli þeyi açýklar gibi dedi ki; " Kýzým; Eminönü`nde bir yaþlý teyze söyledi dersin. Oðlun için çýrpýnma. Bir el kýzý alýyor ya, býrakýveriyor anasýný. Kocam da öldü. Oturduðum evi babasý oðlumun üstüne yapmýþtý, o da satýverdi gitti. Alan kiþi, kapýma gelip gelip "Bir yatak da ben atayým odanýn tekine, oldu olacak" demiyor mu, nasýl da zoruma gidiyor. Ýki üç güne kalmaz, gideceðim memleketime temelli. Bu þehir yer bitirir insaný.Tunceli`de yoðurdun kilosu üç yüz bin lira eski parayla... Kýrk yýl oldu biz Ýstanbul`a geleli. Artýk beni istemiyor bu þehir. Daha yolunu izini öðrememeyen bu yaþlý kadýna yer yok buralarda..." Fatih otobüsüne bindirince cama vurup el sallayarak uðurladým onu. Ama Fatih`e deðil, Tunceli`ye... Aynur Uluç Birgün Gazetesi / 01-04-2005
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aynur Özbek Uluç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |