..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Estetik > Ali Ekber COŞKUN




1 Mayıs 2006
Bir Kaşık Suya Muhtaç Olmadan..!  
Ali Ekber COŞKUN
dünyamız küresel iklim krizi ile karşı karşıya ve devletler körü körüne bu yokoluşa davetiye çıkarıyor.acil önlem alınmazsa onyıllar gibi yakın bir zamanda ciddi yok oluşlar başlayacak canlılar için.


:BFDJ:
Bir kaşık suya muhtaç olmadan….
Ali Ekber COŞKUN
İnsanın kaderi tüm dünyaya hükmetmektir ve dünyanın kaderi insana tabi olmaktır.eğer dünyanın büyük kısımları insan’ın yüce kontrolü dışında kalırsa , dünyanın tümüyle fethi ve insanlığın gerçek anlamda tatmini mümkün değildir. Ancak dünyanın tüm kısımları mevcut en iyi bilgiye göre geliştirildiği ve insan kontrolü altına alındığı takdirde insanın doğaya hükmettiği söylenebilir.ABD… mevcut nüfusunu sulak bölgelerinin sınırları içinde barındırabilirdi , ancak o durumda bugünkü o büyük ulus olmazdı.
ABD Reklamasyon Bürosu su bilimcisi John Widtsoe..

Sanayileşmiş toplumlardan önce suyun kontrolü doğa uyumlu toplulukların elinde idi.sanayileşmeden sonra su kontrolü tüm dünyada büyük bir hızla devletlerin eline geçti.bu noktada barajlar da suyun kontrolünü topluluklardan merkezi hükümetlere kaydırmanın ve nehirleri ve insanları sömürgeleştirmenin özellikle popüler aracı oldu. Sömürge yaklaşımı bu kibirli ve tahripkar mantığını ( Amerika’ya gelen Avrupalı madencilerin maden arama faaliyetleri sırasında ortaya attıkları öncelikli kullanım hakkı )adlı teoriden alır. Bu yaklaşıma göre ilk gelen kullanım hakkını alır ve ancak işi biterse geride kalan kullanabilir. Yerlilerin onlardan yüzlerce yıl önce orada yerleşik olmaları bu teorilerini değiştirmedi.bu yaklaşım nedeniyledir ki özellikle 1950 yılından sonra devletler büyük bir hızla nehirleri ve suları kontrol altına alarak kendi emperyal çıkarları için kullanmaya başladılar. Ardından da ekolojik döngüde geri dönülemez hasarlar meydana gelmeye başladı. 1950 yılından sonra en az 45.000 baraj inşa edilmiştir.ve bugün neredeyse dünyadaki bütün nehirlerin yarısının üzerinde en az 1 tane baraj bulunmaktadır. Ülkelere göre baraj nüfusu şöyledir : 1. ÇİN – 22.000 ADET 2.ABD – 6.575 ADET 3. HİNDİSTAN – 4.291 ADET 4.JAPONYA – 2.675 ADET 5. İSPANYA – 1.196 ADET 6.KANADA – 793 ADET 7.GÜNEY KORE – 765 ADET 8. TÜRKİYE – 625 ADET 9. BREZİLYA – 594 ADET 10.FRANSA – 569 ADET ve DİĞER – 7.372 ADET. Bütün bu faaliyetler neticesi su topluluklar tarafından zengin ve serbest dolaşan bir madde olmaktan çıkıp sınırlı bir doğal kaynak olarak görülmeye başladı. Dünya genelinde devletler ve toplumlar arasında yaşanan ve bize etnik temelli anlaşmazlıklar olarak yansıtılan çatışma – savaşların kaynağında aslında suyun kullanım sorunu yatmaktadır.( İsrail – Filistin , Suriye – Türkiye , Hindistan – Pakistan , Mısır – Etiyopya – Nijer ). Barajlar topluluklar veya devletler arasındaki çatışmaların nedeni olmakla kalmadı , aynı zamanda yapıldığı nehir yataklarına bağımlı yaşayan doğa uyumlu toplulukların ve o nehirdeki canlıların yaşam alanlarında da ciddi hasarlar meydana getirdi. Pek çok doğa uyumlu topluluklar ve kültürler yok oldu. Onlarcası da yok olmakla karşı karşıya. Çok uluslu global şirketler devlet denilen mekanizmalar eliyle kapital amaçları uğruna dünyayı kirletmekte ve kıt olan suyun topluluklar tarafından sağlıklı bir şekilde kullanımını engellemektedirler. Barajların yapılarak suyun kar amaçlı kullanımındaki esas amaçlar şunlardır.
1.     demir ,manganez , krom , sülfür , altın , elmas ,bakır , kurşun ,çinko , molibden ,tungsten , nikel , platin , kireçtaşı , boksit gibi madenlerin arama faaliyetleri için. Özellikle boksit madeni alüminyum ayrıştırmada kullanılır ve yoğun su kullanımına ihtiyaç duyar.alüminyum ise global ölçekli şirketler olan COCA COLA ve PEPSİ’nin kola kutuları ve Afganistan’ı halı bombardımanına tutan savaş uçaklarında kullanılır. Bu yüzden yukarıda adı geçen global şirketler barajları finanse etmektedirler.ayrıca Norveç’li Hydro , Kanada’lı Alca , Hindistan’lı Balco ve Avustralyalı Rio Tinto –Zinc gibi büyük şirketler dünyanın pek çok bölgesinde maden arama faaliyetleri yürütmektedir. ( Munzur’da siyanürle altın arama , Gandmardhan ve Orissa’da çeşitli maden arama faaliyetleri )
2.     Okaliptus mono kültürü ( Kağıt endüstrisi için ) yoğun su kullanımı gerektirir.
3.     Yeşil Devrim projesi (yüksek verimli tohumlar) aşırı su kullanımı ihtiyacındadırlar.
4.      şeker kamışı ekimi ve dericilik yoğun su kullanır ve aşırı kirlilik yaratır.
5.     yonga üretimi. ( slikon baskılı devreler için gerekli bir maddedir. Özellikle bilgisayar devrelerinde önemli bir kullanımı vardır. Bu yüzden barajlar ABB ve SİEMENS gibi dev elektronik şirketler tarafından finanse edilmektedir. )
6.     uzun mesafeli tarım ürünü sevkiyatı yoğun su kullanım ihtiyacındadır.
Gelinen noktada bir insanın sıhhi , içme , yıkanma ve pişirme ihtiyacını karşılamak için gerekli olan su miktarı 50 lt. iken gelişmiş ülkelerde bu oranın 4-14 katı su tüketilmekte olup başta Afrika olmak üzere diğer geri kalmış coğrafyalarda bu oranın kat be kat altında kalınmaktadır.dünya ciddi bir su kıtlığı ve ekolojik iklim sorunu yaşamaktadır. Son yıllarda yaşanan sel ,tsunami ,fırtına ,hortum ,toprak kaymaları bu krizin habercisidir. Dünya iklim krizini yüksek kar amaçlı faaliyetleri ile derinleştiren gelişmiş ülkeler aynı zamanda dünyayı en fazla kirleten ülkeler olmalarına rağmen ,büyük bir cüret ve kibirle de su gibi doğal bir kaynağı ve diğer doğal zenginlikleri de en fazla tüketenler konumundadırlar. Sera etkisi yaratan gazların kullanımında en önde olan bu devletler dünyayı yok olmanın eşiğine getirmektedirler. Buna rağmen ABD büyük bir pervasızlıkla Kyoto protokolü ile bu gazların salınımının azaltılması ilkesine imza koymayacağını deklere etmiştir.
Sonuç olarak endüstriyel kar amaçlı kapital su kültürüne karşılık , ekolojik sürdürülebilir doğa uyumlu su kültürünü yerleştirmek ve bu nokta da uzun soluklu bir yolculuğa çıkmak ; Bu temelde demokratik tavırlar geliştirmek her sorumlu , duyarlı , kültürlere ve yaşam hakkına saygılı topluluk ve insanların en temel görevidir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sürgün Çiçekleri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Jose Dolares [Şiir]
Sessiz Çığlık [Şiir]
Jose Dolares'e Ağıt [Şiir]
Bir Gün Mutlaka..! [Şiir]
Savaşa Dair [Şiir]


Ali Ekber COŞKUN kimdir?

Havada adressiz dolanan bir zağanos

Etkilendiği Yazarlar:
İkinci yeniler,garip akımı


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ali Ekber COŞKUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.